Gerekçe yayımlandığı zaman karar yürürlüğe girecek

Güncelleme Tarihi:

Gerekçe yayımlandığı zaman karar yürürlüğe girecek
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2000 00:00

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Anayasa Mahkemesi’nin dün verdiği iptal kararının gerekçesinin düşünce özgürlüğü ile ilgili olduğu takdirde, bu bağlamda işlenmiş olan suçlarda erteleme kapsamını genişletici bir düzenleme yapılması sonucunu doğuracağını bildirdi. Türk, bu genişleme kapsamına TCK’nın 312. maddesi ile Terörle Mücadele Yasası’nın 8. maddesinin de girebileceğini bildirdi.
Haberin Devamı

Adalet Bakanı Türk, Başbakan Bülent Ecevit başkanlığında Başbakanlık Merkez Binası’nda yapılan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Emin Karaa ve DSP İzmir Milletvekili Hayri Diri’nin de katıldığı, yaklaşık 1.5 saat süren toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

Türk, Anayasa Mahkemesi’nin „Basın ve Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un birinci maddesiyle ilgili iptal kararı üzerine ortaya çıkan durumu, Başbakan Ecevit ile birlikte değerlendirdiklerini bildirdi.

Kararın gerekçesinin henüz Resmi Gazete’de yayımlanmadığını hatırlatan Türk, gerekçe yayımlandığı zaman kararın yürürlüğe gireceğini söyledi.

„GEREKÇE ÖNEMLİ“

Kararın gerekçesinin bundan sonra ortaya çıkan hukuki boşluğun doldurulması için yapılacak yeni düzenleme bakımından büyük önem taşıdığına işaret eden Bakan Türk, şöyle konuştu:

„O bakımdan Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi belli olmadan şu anda yeni bir tasarı hazırlamakta yarar yoktur. Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı yayınlandığı zaman, bu karar yasama, yürütme ve idari organları bağlayıcı bir karar olacağı için Hükümet de ortaya çıkan hukuki boşluğun doldurulması için gerekli yasa tasarısını en kısa zamanda TBMM’ye sunacaktır.“

Adalet Bakanı Türk, „Bir bakan olarak değil de hukukçu kimliğinizle bu düzenleme hangi maddeleri kapsar?“ şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi:

„Tahmin ediyorum ki Anayasa Mahkemesi’nin iptal nedeni büyük bir olasılıkla düşünce suçları, ifade anlatımı ile ilgili suçlar arasında suçun işlenmesi bakımından bir fark gözetilmesi gerekçesine dayanabilir. Bu bir tahmin. Ama asıl yorum, gerekçe yayınlandıktan sonra yapılabilecektir. Eğer öyleyse buna uygun bir ekleme ile yeni bir düzenleme yapılabilir. Farklı bir gerekçe olursa ona uygun bir düzenleme yapılacaktır. İptal, düşünce özgürlüğü ile ilgili olduğu takdirde ki öyle olduğunu tahmin ediyorum o zaman düşünce özgürlüğü bağlamında işlenmiş olan suçlarda erteleme kapsamını genişletici bir düzenleme yapılması gereği açıktır. Bu kapsama 312. madde de girebilir. Zaten şu anda o kapsamdadır. Terörle Mücadele Yasası’nın 8. maddesi de bu kapsama girebilir. Hatta basın ve yayın yoluyla işlenmiş bütün suçlar girebilir. Ama bunun yanında gerekçeye göre başka biçimlerde işlenmiş olan suçlar da kapsama dahil edilebilir. Herşey Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra belli olacak.“

„KAYGI DUYUYORUM“

Adalet Bakanı Türk, Anayasa Mahkemesi’nin „bu genişletici yorumunun genel affı olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceğine“ ilişkin bir soru üzerine, „Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, affa karşı olanlar tarafından, affın da ileride Anayasa Mahkemesi kararlarıyla yasama organının iradesi dışında genişletileceği yolunda bir kanıt olarak kullanılabileceğinden kaygı duyuyorum. Ama tabii önce bu gerekçeyi görmek gerekir“ dedi. Türk, af konusunda yapılacak olan düzenleme bakımından da gerekçenin beklenmesinde yarar olacağını söyledi.

„Genel af, gerekçeli karar yazıldıktan sonra hükümetin gündemine gelecek. Doğru anladık mı?“ şeklindeki soruya Türk, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının beklenmesinde yarar olduğunu bir kez daha yineledi. Türk, Anayasa Mahkemesi’nin kararının bazı suçlar bakımından erteleme kapsamını genişleteceği için ve bu ertelemenin bir bakıma „af sonuçlarını“ doğuracağı için beklenmesi gereken bir durum olduğuna dikkati çekti.

Türk, „Buna göre hareket edilecektir. Bu bakımdan gerekçeli kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasını beklemek en uygun yol olacaktır. Af Kanunu’nun kapsamı bakımından da bu kararın önemli bir yeri olacaktır. Bazı konular sanıyorum ki basın ve yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesine dair kanunda yapılacak değişiklikle zaten çözülecektir“ dedi.

Bakan Türk, bundan dolayı Af Kanunu’nun bir yönüyle kolaylaşabileceğini ifade ederek, öteden beri Af Kanunu’na karşı olanların, 1974 ve 1991’de af ve şartlı salıverme uygulamaları nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin iptalleri sonucunda yasama organının iradesi dışında genişlemenin ortaya çıktığını hep affa karşı bir kanıt olarak gösterdiğini anlattı. Türk, „O çevreler şimdi aynı iddialarını sürdürmek için bunu yeni bir kanıt olarak değerlendirebilirler. Ama önemli olan TBMM’nin kararıdır“ diye konuştu.

ERBAKAN’IN DURUMU

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, kapatılan RP’nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın cezaevine gireceği tarihe kadar yeni düzenlemenin yetişip yetişmeyeceğinin sorulması üzerine de şunları söyledi:

„Bir hukuk devletinde kişiye özel düzenlemeler yapılmaz. Hukuk kuralları genel, soyut ve eşit, herkes için geçerli kurallardır. O kurallardan herkes yararlanabilir, herkes gibi Sayın Erbakan da yararlanabilir. O bakımdan kişiye özel kurallar değil, genel nitelikte herkes için geçerli kurallar yapmak yasama organının görevidir.“

DÜZENLEME YAPILMAZSA

Cumhurbaşkanı’nca daha önce veto edilen Af Yasası’nda koalisyon ortağı partiler arasında tıkanıklığa yol açan maddelerle ilgili bir görüşmenin olup olmadığının sorulması üzerine de Türk, şunları kaydetti:

„Anayasa Mahkemesi’nin dünkü kararıyla ortaya çıkan yeni durumu değerlendirdik. Bu durumda Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda yeni düzenlemeler yapma gereği ortaya çıkacaktır. İptal sonucunda sözünü ettiğim kanunda boşluk ortaya çıkacaktır. Bu boşluk bir yıl içinde doldurulmadığı takdirde, madde basın ve yayın yoluyla işlenen suçlardan veya düşünce ve anlatım özgürlüğü ile ilgili suçlardan bağımsız olarak bir genişleme kazanabilecektir. İfade, mutlak bir hale gelecektir. Bu nedenle bir yıl içerisinde mutlaka bir düzenlemenin yapılması gerekiyor.“

Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararlarının yazımının geciktiğini hatırlatan bir gazeteciye de Bakan Türk, bu konunun o kadar uzayacağını tahmin etmediğini söyledi. Türk, “Çünkü bir maddenin bir fıkrasında bir ibare iptal edilmiştir. Bunun çok uzun sürmeyeceğini tahmin ediyorum“ dedi.

Bakan Türk, Af Yasası’nın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na yetişip yetişmeyeceği sorusuna da Af Kanunu’nun Cumhuriyet’in 75. yıldönümü dolayısıyla düşünüldüğünü hatırlatarak, Af Yasası’nın 29 Ekim 2000 tarihine yetişmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!