Gençlerin intihar nedeni umutsuzluk

Güncelleme Tarihi:

Gençlerin intihar nedeni umutsuzluk
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2002 11:06

Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çocukluktan erişkinliğe geçiş sürecindeki gençlerde, intihar ve intihar girişimi oranlarında kaygı verici artışlar görüldüğü bildirildi. Öğrencilerin, yüzde 55.5'i mutsuz ve umutsuz, yüzde 22.4'ü ise intiharı düşünüyor. Kızlar ise erkeklere oranla daha karamsar.

Haberin Devamı

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı tarafından 2000-2001 eğitim-öğretim döneminde, liseli adölasanlardaki intihar eğilimini tespit amacıyla 10 lisede eğitim gören yüzde 51.1'i erkek, yüzde 49.9'u kız, 2 bin 352 öğrenciyi kapsayan bir araştırma yapıldı.

Araştırma sonuçlarına göre, yaş ortalaması 16.5 olan öğrencilerin yüzde 55.5'i mutsuz ve umutsuz. Geleceğe kaygılı ve karamsar bakan öğrencilerin yüzde 22.4'ü aklından intihar düşüncesini geçiriyor, yüzde 14.1'i ise nasıl intihar edebileceği hakkında plan yapıyor.

Öğrencilerin yüzde 6,2'sinin intihar girişiminde bulunduğunun tespit edildiği araştırmada, bu girişimde bulunan öğrencilerin yüzde 24.1'inin tedavi gördüğü, yüzde 75'inin ise hiçbir tıbbi yardım almadıkları ve psikolojik tedavi görmedikleri anlaşıldı.

Haberin Devamı

Kızların, erkeklere oranla daha mutsuz ve karamsar olduğunun anlaşıldığı araştırmada, ayrıca yaş yükseldikçe mutsuzluk hissetme sıklığının da arttığı tespit edildi. İntihar düşüncesi, planı ve girişim sıklığı yine kızlarda daha yüksek görüldü.

Tüm sıkıntılarına rağmen öğrencilerin, sorunlarını daha çok arkadaşları ile konuştukları, büyük bir çoğunluğunun çekindikleri ve korktukları için ailelerine sorunlarını anlatmadıkları da belirlendi.

AİLELERE ÖNERİ

Ç.Ü. Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nafiz Bozdemir, liseli adölasanlar arasında intihara yönelik riskli davranış sıklığının kaygı verici olduğunu belirtti.

Adölasan döneminde gençlerdeki değişimin biyolojik olduğu kadar psikolojik ve sosyolajik açıdan da görüldüğünü ifade eden Bozdemir, budönemde yaşanabilecek psikolojik sarsıntıların tüm hayatı olumsuz etkileyebileceğini anlattı.

Bozdemir, "Aileler, çocuklarındaki davranış farklılıklarını dikkate almalı. Aşırı derecede içine kapanan, fazla para harcama eğilimi olan, arkadaşları ile iletişim kuramayan, ailesi ile konuşmaktan kaçınan çocuklar risk gruplarını oluşturuyor" dedi.

Prof. Dr. Bozdemir, saÄŸlıklı, mutlu, geleceÄŸe güvenle bakabilen bir gençlik yetiÅŸmesinde, adölasan dönemi sorunlarının çözümünün birinci derecede önem taşıdığını, bu konuda ailelere, okul yöneticilerine ve öğretmenlerine büyük görev düştüğünü sözlerine ekledi.Â
 Â

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!