Geleceğin kobayları kediler mi olacak

Güncelleme Tarihi:

Geleceğin kobayları kediler mi olacak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 1998 00:00

Haberin Devamı

Uzmanlar kedilerin kanser, Alzheimer, grip, artrit ve hatta AIDS'i bile geçmişte yenmiş olduklarına inanıyorlar. Bu görüş doğrultusunda kedilerin yakın geleceğin en önemli kobayları olması bekleniyor.

Evde en sevdiğimiz köşeye bizden önce gidip kurulsa da, sadece istediği zaman kendini okşatsa da, hiç beklemediğiniz anda tırnaklarını geçiriverse de asla hayatımızından atamadığımız kedilerle sonunda akraba çıktık.

Amerikalı bilimadamlarına bakılırsa, ‘‘dünyanın en huysuz ancak vazgeçilmez partneri’’ kediyle aynı genleri ve aynı hastalıkları paylaşıyoruz.

Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü'nde görevli Doktor Stephen O'Brien, maymunların dışında genetik açıdan insana en yakın memelilerin kedigiller olduğunu söylüyor. Doktor O'Brien'e göre, etoburlarda her 10 milyon ila 12 milyon yılda bir önemli bir genetik değişiklik oluyor. Kediler bizimle hemen hemen aynı gen sayısına sahip olmalarına rağmen şimdiye kadar sadece 400 genleri belirlenmiş. Oysa insanlardaki 100 bin gen üzerinden 7 bininin tam dökümü yapılabiliyor.

GELECEĞİN KOBAYI

Bilimadamları bugün insan genlerinden çıkardıkları sonuçları kolaylıkla kedigillere de uyguluyabiliyorlar. Böylece kedilerin hemofili, damar tıkanıklığı, lösemi (kan kanseri) gibi insanların mustarip olduğu pek çok hastalığa yakalandıkları belirlendi. Doktor O'Brien, kedigillerin yüzyıllar boyunca aralarında AIDS'in de olduğu başka hastalıklara da yakalandıklarını ve bunlardan bazılarını yenmeyi başardıklarını söylüyor. ‘‘Bizim esas anlamaya çalıştığımız kedilerin bazı hastalıkları nasıl yendikleri. Yeryüzünde 100 bine yakın memeli türü vardı. Bugün sadece 5 bin tür var. Bunların da kanser, artrit, Alzheimer. grip, AIDS, hıyarcıklı veba gibi hastalıkları yenmeyi başaran türler olduğuna inanıyoruz’’ diyor. Bilimadamları, bu görüşler doğrulsutunda kedilerin geleceğin en önemli kobayları olabileceklerine dikkat çekiyorlar.

Hayvanların hastalıkları nasıl yendiklerinin sırrı ise genlerde gizli. Buradan yola çıkan doktorlar şimdi hastalıklara yolaçan genlerden ziyade hastalıklara direnen genlerin peşine düştüler. Örneğin, geçtiğimiz yıl her beş kişiden birinin AIDS'e karşı direnen bir gene sahip olduğu belirlendi. Ancak en önemlisi bu genetik üstünlüğe tüm kedigillerde rastlandı. Doktor O'Brien, puma, leopar, jaguar, panter dahil kedigillerin 18 cinsi üzerinde yaptığı incelemede, bunların AIDS antikorlarına sahip olduklarını saptadı. Yani bu türler daha önce AIDS hastalığına yakalanıp, iyileşmeyi başarmışlardı.

Durdurulamayan ölüm makinesi

Genetik olarak insanlara yakınlıkları nedeniyle bilimadamlarının büyüteçi altında olan kedilere davranış uzmanları da bu sıralarda yakın ilgi gösteriyorlar. Evin mutlak hakimi olan kedinin bağımsızlığından asla ödün vermediğini, avcı reflekslerinden vazgeçmediğini zaten biliyorduk. New York'ta Doğal bilimler Müzesi'nden Richard Tedford'un ifadesine göre, kedi ‘‘gerçek bir ölüm makinesi’’. Kediler, sadece

Fransa'da yılda 85 milyon canlı öldürüyorlar. Bu rakamın 25 milyonu ise kanatlı hayvanlar, yani avlanmasına zor gözle bakılan kuşlar.

Köpekle yakından uzaktan hiç ilişkisi yok, çünkü onu evcilleştirmek mümkün değil. Sizinle oturmayı kabul etmiş, daha doğrusu bunu lutfetmiş görünse dahi bunu kendi koşullarını dayatarak yapıyor. Sahibinin karşı koymasına rağmen öldürmeye devam ediyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!