Fındıkzadeli Topal Ömer'i, Çatlı vurdu

Güncelleme Tarihi:

Fındıkzadeli Topal Ömeri, Çatlı vurdu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 1998 00:00

Haberin Devamı

Kutlu Savaş'ın Susurluk Raporu'nun en önemli bölümlerinden birini, kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal'ın, ‘‘barbut batağından, kumar ve kokain baronluğuna’’ yükselişi ve ölümünün hikayesi oluşturdu. Savaş raporunda, ‘‘Fındıkzadeli Topal Ömer'in’’ 1978-1984 yılları arasında yurtdışında uyuşturucu kaçakçılığından hapis yattığı ve 1990 yılından sonra İsrailli ortaklarla iş yapmaya başladığını vurguluyor. Topal'ın kurduğu, ‘‘İmparatorluğun yıllık karının 1.1 milyar dolar’’ olduğu da belirtilen raporda, kumarhane açtığı şehirlerde etkili kişilere nasıl ulaştığı, onlarla ilişkilerini nasıl geliştirdiğine de yer veriliyor.

Raporda, Topal'ın, Abdullah Çatlı ve özel timciler tarafından öldürüldüğü bilgisinin ilk kez ‘‘MİT İstanbul Bölge Müdürlüğü'nden İstanbul Emniyeti'ne gelen bir sayfalık bir not’’ ile ortaya çıktığı açıklanıyor. Topal'ın, Abdullah Çatlı ve Özel Tim'cilerin ortak operasyonu sonucu öldürüldüğüne ilişkin diğer verileri de raporunda şöyle sıralıyor:

‘‘Cinayetten sonra Ankara'da bir polis yetkilisinin, ‘Adım gibi eminim bu onların işi' diyerek Çatlı ve bir grup Özel Tim'ciyi hedef aldığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözetim altına alınan polislerden birinin konuşma esnasında, ‘Bize vatan için hedef gösterdiler. Sonra bizim hedeflerimizle kendileri salonlarda kadeh tokuşturdular. İlk defa kendi başımıza bir iş yaptık, onu da yüzümüze gözümüze bulaştırdık' dediği...’’

Savaş, ‘‘Topal cinayetinde Çatlı'nın parmak izi ortaya çıkmıştır’’ notuna da yer veriyor.

EMNİYET MÜDÜRÜNE EV

Savaş, Topal'ın Antalya'da bir şirkete yaptırdığı evlerden de söz ediyor ve ‘‘Dövizle satılan bu evlerin alıcıları arasında Gülhane Askeri Akademisi eski Komutanı Emekli General Ömer Şarlak ile İl Emniyet Müdürü Mete Altan'ın bulunduğunu’’ da raporunda belirtiyor. Topal'ın ilk kumarhane açma izin belgesinin ANAP'lı Turizm Bakanı İlhan Aküzüm, 8 kumarhane açma izin belgesinin de dönemin SHP'li Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş'in verdiği de raporun bir başka ayrıntısını oluşturuyor. Raporda, Topal'ın varlığı ise ‘‘17 kumarhanesi vardı. 23 şirket kurdu. 3 ayrı şirketi sadece menkul değerlerle ilgili olarak oluşturdu’’ cümlesiyle anlatılıyor. Topal'ın ilişkilerini sadece Türkiye'de sınırlı tutmadığı, Azerbaycan'dan Türkmenistan'a kadar uzanan bir rüşvet trafiğini de yönlendirdiği de raporda dile getiriliyor.

Savaş raporunda Mehmet Ağar-Topal ilişkisine de yer veriyor. Ağar'ın, Adalet Bakanı olduğu 1996 Mayıs'ında ani bir haber ortalığı karıştırdığı da kaydedilen raporda, ‘‘İddialara göre Ağar, Topal hakkında Kürtçülük dosyası açtırmış ve gereği için emir vermiştir’’ deniliyor. Aynı dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne atanan Orhan Taşanlar'ın televizyonlara çıkıp, ‘‘Buraya kafa koparmaya geldim’’ dediği de belirtilen raporda, ‘‘İstanbul'da bazı kirli iş sahiplerinin Emniyet'e götürülüp tartaklanması üzerine Topal önce İstanbul Emniyet Mali Şube Müdürü Sedat Demir'e ulaşmış ve polisteki yeni ekiple irtibatlanmış olduğu gibi, çok daha üst düzey korumaları aramıştır’’ deniliyor. Savaş, bunun faturasının da çok yüksek olduğunu raporunda vurguluyor ve ‘‘Topal'ın Orhan Taşanlar'a 250 milyarlık hediye gönderdiği fakat reddedildiği söylentisi kendi muhitinde panik yaşanmasına yolaçmıştır’’ iddiasını gündeme getiriyor.

PARAYI ALIP, VURDULAR

Temmuz ayında Topal'ın tedirginliğinin had safhaya ulaştığı da belirten Savaş raporunda, kumarhaneler kralının öldürülmesindeki kilit noktayı da şu ifadelerle ortaya koydu: ‘‘Ankara'dan 17 milyon dolar talep edilmiş, Topal bu paranın toplanması için mehil istemiştir. Olayı nakleden kişi, ‘Karşı taraf mal mı vermişti ki süre tanımayı uygun görmesin. Bu süre verildi ve para ödendi. Ancak para yerine ulaşmadı. Ödeme yapılan mutemet kişiler, 17 milyon dolar için Topal'ı öldürmeye karar verdiler' demiştir.’’

Yılmaz'ın rakibine para...

Kutlu Savaş, raporunda Abdullah Çatlı ve özel timciler tarafından öldürüldüğünü ileri sürdüğü kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal ile DYP arasındaki ilginç bir ilişkiye de yer veriyor. Buna göre, Topal, Mesut Yılmaz'ın Rize'den milletvekili seçilmemesi için rakibi olan partinin adayına para yardımında bulundu. Savaş, raporunun bu bölümünde tesbitini şöyle dile getiriyor: ‘‘Siyasi irtibatlarını geliştirmek için de çok para harcamıştır. Hatta bu irtibatlar bir siyasi partiye ve liderine cephe almasına kadar varmıştır. Topal'ı Sipahi Ocağı'na kadar götürüp hakim ve savcılarla samimiyetini de ispat eden bir milletvekili adayı, Rize'de Mesut Yılmaz'ı seçtirmeyecek kadar güçlü olmak için, Topal'ın yoğun para desteğine mazhar olmuştur. Topal 1996 yılı içinde DYP Genel Merkezi, DYP İstanbul İl Yönetimi ve Rize İl Başkanlığı'na ait telefonları aramaktadır.’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!