Fanatik kedici

Yargıtay'ın, 'Evde tek kedi' zorlamasına nisbet. Billur Kalkavan, tam üç kedisi ile yaşıyor Erenköy'deki dairesinde. Suçu bu kadar da değil. Sokaktaki 10 kedinin bakımını da komşularıyla birlikte üstlenmiş. Dişi olanları, kendi eliyle Kadıköy Belediyesi Veterinerine götürüp kısırlaştırmış.Hayvanlara deli oluyor. Büyük aşkı kediler.Yaşamının her döneminde hayvanlarla yaşamış Billur Kalkavan. Çocukluğunun geçtiği evden kediler, bahçesinden köpekler eksik olmamış. Bir de kanişleri varmış evde. ‘‘Emeklediğim dönemlerde, köpeğimizin tasından su içiyormuşum’’ diyor. Sonra büyük bir keyifle, ailesinin, hayvanlarla olan ilişkisine hiç bir sınır koymayışını anlatıyor.Her köşede kedi iziABD'de bulunduğu yıllarda da kedi beslemiş. 1988 yılında yalnız yaşamaya başladığında da ilk işi evine bir kedi almış. Evinin dekorasyonunda da kedi sevgisi ağırlığını hissettiriyor. Kedi motifli saat. Kedili yastıklar. Ve biblolar. Resimler. Salondaki büyük konsolun üzeri, dünyanın dört bir yanından toplanmış 100'ün üzerinde kedi biblosuyla dolu.Kedilere nankör diyenlere fena halde sinirleniyor. Zira, kedilerin, insanlardan nankör olabileceğine inanmıyor. Kedilere yapışıp kalan bu nankör yakıştırmasının, onların özgür karakterinden kaynaklandığı inancında.Kedilerin pis olduğu iddialarının üzerine ‘‘Ya insanlar?’’ diye gidiyor. ‘‘Kediler, kaplarına tuvaletini yaptıktan sonra özenle üzerini örtüyorlar. Umumi tuvaletlerimizin hali ortada. Kim daha pis?’’ sorusunu yöneltiyor.Hayvan sevmeyenleri sevmiyor. Üstelik bunu uluorta söylüyor, açıkça tavrını koymaktan da kaçınmıyor. Evine gelip kedilerden korktuğunu söyleyenlere ‘‘Onları odaya kapayamam’’ deyip, kapıyı gösterecek kadar fanatik bir 'Kedici' Billur Kalkavan.Evinin ilk kedisi Mümtaz. Billur Kalkavan'a göre o yakışıklı bir erkek. Evin ilk sahibi. Ve tek hakimi. Üstelik fena halde maço.Mümtaz'ın maçoluğunu, üçlü bir aşk hikayesiyle açıklık getiriyor Billur Kalkavan:‘‘Mümtaz'dan bir yıl sonra Balkız'ı aldım sokaktan. İkisi de ameliyatla kısırlaştırıldı. Mümtaz'la 5 yıl büyük aşk yaşadılar. Birbirlerinden hiç ayrılmadılar. Hep koyun koyunaydılar. 5 yıl sonra öbür kız geldi. Çok çirkin bir şeydi. Önce Küçük dedik ona. Sonra Küçük adı Ksuki oldu. Mümtaz, Küçük'le büyük aşk yaşamaya başladı. Balkız'ı dışladılar. Hani, Türk filmlerindeki gibi, tam bir kuma olayı yaşanıyor evde. Balkız'a resmen nisbet yapıyorlar. Arada sırada Küçük, Balkız'a sataşıyor. Küçük, kuma geldiği evin kadınına kötü davranıyor. Mümtaz da yüz vermiyor. Balkız Mümtaz'a hala aşık. Sürekli peşinden dolaşıyor. Çok üzülüyorum. Ama o da biraz şahsiyetini kullansın.’’Billur Kalkavan, evde dördüncü bir kediyi düşünmüyor. Erkek alsa Mümtaz sorun yaratacak. Dişi alsa Mümtaz için hiç problem olmayacak. Billur Kalvan'a göre o çıtır kızları seviyor. Ama bu kez de yeni bir kuma sorunu patlak verecek.Gizli tırmıklarÜç kedinin yaşadığı evde koltuklarda tırmık izi, çekilmiş ip göremiyoruz. İki yıl öncesine kadar koltuk döşemeleri liğme liğmeymiş. Bu arada, ikiz yatağının yanına halı kaplatınca sorun çözülmüş. Kediler şimdi gidip, yatağın yanındaki halıyı tırmalıyorlar. Billur Kalkavan'ın içinde yine de bir şüphe var; ‘‘Geliba koltukların arkasını gizli gizli tırmalıyorlar. Farkedemiyorum’’ diyor. Sonra sevecen bir ses tonuyla ekliyor ‘‘Çok akıllıca...’’Kedilerin üçlü ilişkilerine hakim olan kıskançlık ve aşk, araya Billur Kalkavan girince farklı bir rekabet ortamına sürükleniyor. Biri kucağına yatarsa, diğeri bacaklarına çörekleniyor. Öbürü omuzuna çıkıyor. ‘‘Galiba’’ diyor Billur Kalkavan ‘‘Yüzüme en yakın olan kendini daha özel hissediyor.’’Billur Kalkavan'ın kedileri üzerinde bir sahiplik iddiası yok. Billur Hanım'a göre, kediler onun sahibi.