Eşimin burda işi zor

Güncelleme Tarihi:

Eşimin burda işi zor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 1999 00:00

Haberin Devamı

ABD Büyükelçisi Mark Parris'in eşi Joan Parris, çevreci bir tarihçi

Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara'daki resmi yüzü Büyükelçi Mark Parris. Ancak madalyonun öbür yüzünde kendisine her konuda yardımcı olan, hatta ekip ruhu içinde çalışan eşi Joan Parris yer alıyor. Joan Parris, Ankara'daki zamanının her dakikasını değerlendirerek Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri geliştirmek için bir büyükelçi gibi çalışıyor.

ABD'deki George Mason Üniversitesi Tarih Bölümünü 1971'de onur listesinde bitiren Joan Parris, Ankara'da Türkiye ile ABD arasında kültürel ve akademik ilişkileri yönlendiren kuruluşlarda önemli görevlerde bulunuyor. Bunların başında Amerikan- Araştırma Enstitüsü Türkiye (ARIT) bölümünün onursal başkanlığı ile Fulbright Programı Türkiye Komisyonu üyeliği yer alıyor.

İki yıla yakın bir süredir Ankara'nın yoğun siyasi ve diplomatik ortamını teneffüs eden Joan Parris Türk basınıdan ilk kez Hürriyet'in sorularını yanıtladı.

MUHTEŞEM KARIŞIM

‘‘1990 yılında Türkiye'ye ilk kez geldiğimde bu ülkeye hayran olmuştum. Ben ve eşim dolu dolu bir tatil geçirmiştik. O zamanlarda Amerika'nın Büyükelçisi olarak bir gün Ankara'ya geleceğimizi hiç düşünmemiştim. Türkiye'ye atandığımız zaman ailece çok şaşırdık ve bizi bekleyen günlerin heyecanına kapıldık. Ülkenizi anlamak için ülkemde Türkiye ile ilgili dil ve kültürel eğitimi içeren bir dizi kursa katıldım. Türkiye ile ilgili 90'ların başındaki anılarımı canlandırmaya çalıştım. Bu ülke doğu ile batının muhteşem bir karışımı. Müthiş bir hızla büyüyor ancak bir yerlerde hep orijinal kültürü görüyorsunuz. Türkiye gelecek için umut veriyor’’

EŞİMLE BİR EKİBİZ

‘‘Eşimin işi burada çok zor. ABD'nin en yakın müttefiklerinden biri olan ve çok yakın bağların bulunduğu Türkiye'de Büyükelçi. Ancak 27 yıldır biz bu işin içindeyiz. Karı-koca olarak ülkemizi 24 saat temsil ediyoruz. Karı-koca bir ekip ruhu içinde ABD'yi yurtdışında temsil etmenin zorluklarını bilerek bunu gururla yapıyoruz.’’

‘‘Diplomasi artık onun hayatı. Fakat, evdeki ilişkilerimize gelince kendisi benimle ilişkilerde de diplomasiyi kullanıyor. Normalde çok zor kızan bir insanım ama zaman zaman kızdığımda benim daima gönlümü ev diplomasisi yolu ile almayı çok iyi beceriyor. Bu da onun mesleki tecrübesinin eve yansıması.

‘‘Başkentte yapılan sosyal aktivitelere olabildiğince katılmaya çalışıyorum. Fakat bunlardan daha önemli olan yüzlerce kişiye Amerika ile Türkiye hattında araştırma yapma olanağını veren Amerikan Araştırma Enstitüsü-Türkiye isimli kuruluş. Bu kurumun Ankara'da Onursal Başkanlığını yapıyorum. Bu kuruluşla ABD'de Türkiye ile ilgili araştırma yapmaya hevesli kişileri teşvik ediyoruz.’

‘‘Ankara'daki çalışma alanlarımdan biri de Türkiye Fulbright Komisyonu üyeliğim. Bu yıl Fulbright burs programının Türkiye'de 50. yılını kutluyoruz. Şimdiye dek, üç bin kişi bu programla Türkiye ve Amerika'da eğitim, master veya doktora yapma imkanı buldu. Ben bu kişilerin belirlenmesinde onay mekanizmasında yer alıyorum. Akademisyen, bilim adamı, araştırmacılara bu bursun kapıları açık. Yıllık 1,2 milyon dolarlık bütçemizin 100 bin dolarını Türk hükümeti sağlıyor. Ayrıca, ABD'de okumak isteyen Türk öğrencilere de hizmet veriyoruz. Bu konuda, şimdiye dek bize tavsiye için başvuranların sayısı 30 bini geçti. Bu kişilere nerelerde hangi alanlarda ve hangi şartlarda eğitim alabilecekleri hakkında ayrıntılı bilgiler veriyoruz. Bu program da görev almak benim için çok önemli. Çünkü, Türkiye ve Amerika arasında köklü ilişkilerin temeli bu karşılıklı programlarla atılıyor. Türkiye'de yüksek mevkide birçok kişi bu programdan geçmiş durumda.’’

KADIN VE ÇEVRE

‘‘Türkiye'de kadınların rolü gün geçtikçe artıyor. Bu ülkede kadınların önü açık. ABD'deki hemcinslerinden hiçbir eksikleri yok. Topluma bakıyorsunuz, dünya çapında Türk kadınları ile karşılaşıyorsunuz. Azimle çalışan kadının önü Türkiye'de daima açık. Ülkenizde çevre bilincinin de oluşması çok önemli. Hızla gelişiyorsunuz, büyüyorsunuz. Ancak, zaman zaman çevreyi unutuyorsunuz. Bu paralelde, Türkiye'deki çevre kuruluşları ile yakın temastayım. Örneğin, Doğal Hayatı Koruma Derneği ile görüştüm. Geçenlerde ağaç dikme seferberliği düzenledik.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!