"Eşimi ben öldürmedim"

Karateci Filiz, “Eşimi ben öldürmedim. Eve gittiğimde yerde yatıyordu” diyerek kendini savundu.

2 çocuk babası Kadir Ayhan Albay, alkol aldığı iddiasıyla kendisine boşanma davası açan, bu nedenle ayrı yaşadığı çiçekçi eşi Filiz Albay tarafından 2 Ekim 2006’da evde kanlar içinde bulundu. ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne götürülen Albay, 8 gün sonra öldü.

Doktorların ‘şüpheli ölüm’ raporu verdiği Albay’ın otopsisinde, ‘künt kafa travmasına bağlı beyin kanamasından ve beyin doku harabiyetinden’ öldüğü belirlendi.

Cumhuriyet Savcısı, Kadir Ayhan Albay’ın karateci eşi Filiz Albay ile onun sevgilisi olduğu öne sürülen Erbak tarafından öldürüldüğüne kanaat getirdi. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Albay ve Erbak hakkında, 2 yıl süren soruşturma sonunda ‘Nitelikli adam öldürmek’ suçundan Adana 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle açılan davaya başlandı.

‘BEN ÖLDÜRMEDİM’

İddianamede eşini başına tekmelerle vurarak öldürmekle suçlanan çiçekçi Filiz Albay, suçsuz olduğunu iddia etti. Evlenmeden önce karate sporuyla uğraştığını, kahverengi kuşak sahibi olduğunu belirten Albay, eşinin alkolik olduğunu, tedavisi için çok uğraştığını belirterek, “Eşim sürekli içiyordu. İçmediği zamanlar kriz geçiriyordu. Halüsinasyonlar gördüğünden kendisine zarar veriyordu. Bundan korktuğum için çocuklarımı da alıp ağabeyimin yanına yerleştim. Kendisine boşanma davası açtım. Bazı eşyalarımı almak için eve gittiğimde eşim alt tarafı çıplak yerde yatıyordu. Telefonla kardeşi Aytekin’i arayıp haber verdim. Eşimi ben öldürmedim” dedi.

Erbak ise, Albay ile eşinin ölümünden bir ay sonra birliktelikleri olduğunu, olayla ilgisinin olmadığını iddia etti.

‘AĞABEYİMİ DAHA ÖNCE DE DÖVMÜŞTÜ’

Ölen Kadir Ayhan Albay’ın kız kardeşi 34 yaşındaki Arzum Özsüt ise, ağabeyini yengesi ile yengesinin sevgilisinin öldürdüğünü düşündüğünü söyledi. Diğer abla 42 yaşındaki Fatoş Afet Öksüz de, yengesinin olaydan bir yıl önce ağabeyini dövüp kaşını yaraladığını belirterek, “Filiz abime boşanma davası açmıştı. Ayrı yaşıyordu. Ancak, eve gelip eşyalarını götürmüş. Eve gelmesini kuşku ile karşıladım. Neden eve gittiğini sorduğumda önce içindeki his nedeniyle, daha sonra diplomasını almak için gittiğini söyledi. Ağabeyimi de dövmüştü. Şikayetçi olmamıştık” dedi.

64 yaşındaki anne İclal Albay da gelininden şikayetçi olup, “Oğlum öldükten sonra evinde yırtık bir kadın külotu bulduk. Ayrıca, oğlumun üzerindeki kanlı şortunu polisler bize verdi. Filiz gelip, külotu ve şortu sordu. Külotu ve şortu alıp gitti” diyerek sanıkların cezalandırılmasını istedi.

‘PAT SESİ’

Dinlenen tanıklardan 60 yaşındaki Naciye Tuna, Albay çiftinin üst katta oturduğunu belirterek, “Sahura kalktığımda bir ara yukarıdan pat diye bir ses duydum. 5 dakika sonra bu ses tekrarlandı. Daha sonra kısa aralıklarla bir süre devam etti. Sanki bir şey yere düşmüş gibiydi. Herhangi bir insan sesi duymadım” dedi.

Duruşma, Albay’ın ölüm nedeniyle ilgili Adli Tıp Kurumu’ndan yeniden rapor alınması için ertelendi.