Erken seçime aday

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DP’den istifa ederek partisine katılan İzmir Milletvekili Salih Uzun ile İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt’a da rozetlerini taktığı partisinin dünkü Meclis grup toplantısında özetle şunları söyledi:

“Kimse unutmasın, seçim takvimlerini birilerinin talimatıyla hareket eden Yüksek Seçim Kurulları başlatamaz. Seçimleri millet başlatır. Milletin dertleri, beklentileri, milletin talepleri seçimi başlatmıştır. Türkiye’nin iktidarı değiştirme yolculuğu başlamıştır. Geçen hafta bu kürsüde ‘Hep birlikte başlıyoruz’ dedik. ‘Talebimiz erken seçimdir, hemen seçimdir’ dedik. Erken seçim isteyen bir partinin her şeyi ile seçime hazır olması gerektiğini söyledik. Erken seçimin adayı erken belirlenir. Erkenden yola çıkacağız.

GEÇMİŞTEN DERS ALDIK

Bir yandan İbrahim Tatlıses ile düet halinde Erdoğan adaylığını açıklamıştır. Devlet Bahçeli’nin adayı, balda tuz bulunduğu günden beri artık Erdoğan’dır. DEVA Partisi ve Yeniden Refah’ın Genel Başkanları adaylıklarını ilan etmişlerdir. Süreçte adaylığını ilan etmesi gereken partilerden CHP’nin burada yola çıkmasına kimse şaşırmamalıdır. 2014, 2018 ve 2023 seçimlerinde adayı geç belirlemenin, yılları aday tartışmasıyla geçirmenin ya da seçime sayılı günler kala krizler yaşamanın bedelini çok ağır ödedik. Bunun için yine geçmişte adayı tek bir kişinin ya da dar bir heyetin, ekibin belirlemesinin sancılarını da çektik. Bunlardan da ders aldık.

TAKVİM 10 ŞUBAT’TA

Parti Meclisi’nce kararlaştırılacak ve ilan edilecek takvim ile birlikte kayıt sürecek ama o güne kadar kaydedilmiş üyeler bu seçimde oy kullanabilecektir. Önseçim yönergemizin taslağını tartışmak, son şeklini vermek ve oya sunmak, yapılacak seçimde aday olabileceklerin kriterlerini belirlemek, üye listelerini, askı listelerini, itiraz sürelerini belirlemek, CHP iktidarında yapılacak adil birer seçime örnek olarak örgüt denetiminde önseçimimizin tüm detaylarını konuşmak üzere 10 Şubat Pazartesi günü Parti Meclisimizi toplantıya çağırmış bulunuyoruz.

BRECHT’İN ŞİİRİNİ OKUDU

CHP kendi içindeki demokrasiyi Türkiye’ye örnek gösteren, vaat eden bir partidir. Sayın Erdoğan’ın sandığının aksine ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ ya da ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz’ demek 1970’lerdeki bir Ziraat Bankası soygununun değil, 1940’larda Nazi Almanyası’nda baskı altında ezilen ve açlıktan kırılan Alman halkının sorunlarını dile getirmek, onlara kurtuluş yolunu göstermek için Bertolt Brecht tarafından yazılmış bir şiirdir: ‘Keiner oder alle.’ (Bu dizelerin yer aldığı Brecht’in şiirini Almanca okuyan Özel, daha sonra İmamoğlu ile Yavaş’ın kol kola görüntülendiği fotoğrafı kürsüden göstererek) Ya hep beraber ya hiçbirimiz. Kurtulmak yok tek başına. Yumruktan ve zincirden. Ya hep beraber. Ya hiçbirimiz.”

TEĞMENLERİN TAZMİNATI CHP’DEN

Özel, ordudan ihraç edilen teğmenlerin tazminatını da CHP’nin ödeyeceğini açıkladı: “Tuzla Piyade Okulu’ndan uzaklaştırılan 7 teğmenden ikisi yürütmeyi durdurma ile döndü, beşine orduya girdikleri ilk gün yedikleri ilk lokma ekmekten attıkları kurşuna, giydikleri kıyafetten terliğe kadar bütün yapılan masrafı faizi ile çıkarıp 128’er bin lira tazminat belirlemişler. Bizim bu süreçteki beş teğmeni de yargılıyorlar. Attılar. Onlara da tazminat çıkabilir ya da çıkmaz. Tuzla Piyade Okulu’ndan atılan beş teğmenin ve bu son atılan beş teğmenin çıkmış ve çıkması olası tazminatlarını CHP grubu milletvekillerinin maaşlarından yapacağımız kesintilerle ödeyeceğiz.”