Ergenekon davasına son eleştiri: Gösteri mahkemesi

Güncelleme Tarihi:

Ergenekon davasına son eleştiri: Gösteri mahkemesi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2013 12:02

Ergenekon kararlarının yurtdışında yankıları hala sürüyor. Son gelen yorum, sadece Ergenekon değil Türkiye'deki başka siyasi davaların da önceden düzenlenmiş bir gösteri olduğu şeklinde.

Haberin Devamı

ABD'de yayımlanan haftalık The New Yorker dergisinde geçtiğimiz hafta verilen Ergenekon kararlarını eleştiren bir makale yayımlandı. Makaleyi kaleme alan Dexter Filkins, 'Boğaz'ın kenarında gösteri mahkemeleri' başlığını attığı yazısına Ergenekon hükümlüsü Emin Şirin'in hikayesiyle başlıyor. Emin Şirin'in zamanında Erdoğan'ın en güvendiği isimlerden biri olduğunu aktaran yazar, AKP'nin kuruluşunda da yer alan Şirin'in 2002'de milletvekili olarak parlamentoya girdiğini hatırlatıyor. 2003'te Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olduktan sonra Emin Şirin'in Erdoğan'ı partiyi diktatör gibi yönetmekle suçlayan Şirin'in parlamentodaki kalan günlerini yalnız bir şekilde geçirdiği ve 2007'de milletvekilliğinin sona erdiği anlatılıyor.

Hikaye de bu noktada başlıyor. Emin Şirin'in milletvekilliği sona erdikten sadece bir ay sonra Ergekon'a üye olmakla suçlandığını hatırlatan Dexter Dilkins, bunun haksız bir suçlama olduğunu ima ederek şu ifadelere yer veriyor:

Haberin Devamı

"Şirin'in mahkeme dosyasına baktığımda hayretler içinde kaldım. Şirin hakkındaki başlıca kanıt, Şirin'in Ergenekon üyeleriyle yaptığı iddia edilen telefon konuşmalarının 15 sayfalık dokümanıydı. Birçoğu Şirin'in kız arkadaşına gelen aramaların detayında, suç teşkil edecek bir şey yoktu. Asıl mesele, bu konuşmaların Emin Şirin'in tutuklanmasından sonra yapılan telefon görüşmelerine ait olmasıydı."

Emin Şirin, geçtiğimiz hafta Ergenekon davasının karar duruşmasında 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dexter Filkins ise Emin Şirin'in diğer Ergenekon hükümlüleri gibi temyize gideceğini ancak burada da pek şansı olmadığını yazdı.

Emin Şirin'in başına gelenlerin bir ilk olmadığını söyleyen Filkins, Balyoz davasını da Türkiye'de yaşanan garipliklere örnek gösterdi. Ergenekon davasında olduğu gibi Balyoz davasında da yerleştirilmiş delillere dayanarak iddianameler hazırlandığını yazan Filkins, Başbakan Erdoğan'ın kendisine yönelik eleştirileri susturmayı başardığını, bunun nedenlerinden birinin de basın üzerindeki sıradışı baskı olduğunu aktardı. Geçtiğimiz aralık ayında Gazetecileri Koruma Komitesi'nin Türkiye'de 49 gazetecinin hapiste olduğunu bildiren raporunu hatırlatan Dexter Filkins, makalesini şöyle sonlandırdı:

Haberin Devamı

"Erdoğan'ın eleştirilerden kurtulmasının bir nedeni, Obama yönetiminin sessizliği. Erdoğan'ın her türlü sert taktiğine rağmen Beyaz Saray kendisini hala Ortadoğu'nun modern, özgür seçimle başa gelmiş ve Batı'ya karşı dostane yaklaşımlar içinde olan Müslüman bir lider olarak görüyor. Geçtiğimiz hafta Ergenekon kararları açıklandıktan iki gün sonra Başkan Obama ve Erdoğan bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Beyaz Saray açıklamasına göre görüşmede Mısır ve Suriye'deki görüşmeler ele alındı ancak Türkiye içinde neler olup bittiğiyle ilgili tek bir kelime bile edilmedi."

BAKMADAN GEÇME!