Erdal Güven: Validen umumi tuvalet istediler

Güncelleme Tarihi:

Erdal Güven: Validen umumi tuvalet istediler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 1999 00:00

Erdal GÜVEN
Haberin Devamı

Canım koskoca validen istenilecek başka şey kalmadı mı? Benim bildiğim, vatandaşlar devletten okul ister, yol ister, su ister. Ne bileyim canım, iş ister, aş ister. Ama köy meydanına tuvalet yapılması da devletten istenmez ki.

Erzurum Valisi Ahmet Kayhan, Tortum Kaymakamı Mehmet Kırılmaz'la birlikte Tortum ilçesine bağlı mahalle ve köy muhtarları ile bir toplantı yaptı. Toplantıda Kaleboynu Köyü Muhtarı Salih Çelik ile Karlı Köyü Muhtarı Hüseyin Morkoç sanki başka sorunları kalmamış gibi validen, köylerine umumi tuvalet yaptırılmasını istedi. Muhtarlar, ‘‘Köyde tek tuvalet yok. Misafirlerimiz bile acil durumlarda ihtiyaçlarını ahırda gidermek zorunda kalıyorlar. Herkesin yararlanacağı umumi bir tuvaletin yaptırılmasını istiyoruz’’ dedi.

Devlet baba sordu: Dile benden ne dilersen? Köylüler yanıtladı: Köy meydanına bir tuvalet.

Aslında köylülerin isteğinden çok Erzurum Valisinin yanıtı önemli. Sanki devletin başka öncelikleri yokmuş gibi, Vali bey de konunun üzerine eğilmiş. Hükümetin yeni kurulduğunu ve bu yüzden bütçenin hazırlanmadığını söyleyen Vali Kayhan, yeni bütçe döneminde gelecek olan ödenekten pay ayrılarak köylünün tuvalet sorununun en kısa zamanda çözüleceği müjdesini verdi.

Hadi diyelim bir tuvalet yaptırmak devlete çok büyük bir yük getirmez. Ama vatandaşın tuvalet ihtiyacının giderilmesini de devletten beklemesi biraz ters geliyor bana. Hem köy dediğin ne kadar yer ki, sıkıştığında eve koşsan 5 dakika da evdesin. Eh ne yapalım o kadar sıkıntıya da katlanılır artık.

KUŞUN YUVASINI DEVLET YAPIYOR.

Benim bildiğim yuvayı dişi kuş yapar ama biz de tüm işleri Devlet yaptığı için kuşların yuvasını yapmak da devlete kaldı. Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü, kuşların doğal yaşam ortamlarında korunması amacıyla, ormanlara tam 32 bin kuş yuvası yaptırdı. Yetkililer yıl sonuna kadar 2 bin yuvanın daha kuşların hizmetinde olacağını söylediler.

E-Mail:eguven@hurriyet.com

KIYIDAN KÖŞEDEN

FARE DELİĞİNE SIGMAMIŞ BİR DE KUYRUĞUNA KABAK BAĞLAMIŞ

Bilmece gibi deprem raporu

Halil AKILEVİ/ADANA

Adana depreminde ağır hasar gören 3 katlı binanın sadece orta katının depreme dayanıksız olduğu ve bu katın yıkılması gerektiği rapor edildi. Orta kat yıkılırken en üst kata ise ''tehlike yoktur oturulabilir'' raporu verildi. Adana'daki deprem hasarlarını belirleyen mühendisler bu raporlarıyla, dünya literatürüne geçecek fizik kurallarını alt üst eden orta katı olmayan ev projelerine imza atıyorlar.

Adana'da binlerce kişinin öldüğü, yüzlerce ev ve işyerinin hasar gördüğü 27 Haziran 1998 depreminin ardından üç katlı bir binada hasar tespitinde bulunan mühendisler raporlarında, depremzede ailesine, endişelenmemeleri gerektiğini, evlerinin sadece orta katının yıkılabileceğini, diğer katların ise dimdik ayakta kalacağını bildirdiler. Yalnız raporda, bir alt katın yıkılması halinde üst katın nasıl sağlam kalacağı konusuna açıklık getirilmedi. Çünkü bu rapora göre binanın birinci katı ve en üst katı oturulur görünürken, orta katın katın yıkılması gerekiyor.

Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen mağduriyetlerinin hala giderilmediğini belirten Ruhi Yangın isimli depremzede,‘‘yıllardır Adana'nın Tepebaşı Mahallesinde 18. sokak 78 numaralı yerde oturuyorum. 27 Haziran 1998'de meydana gelen depremde bir çok evde olduğu gibi bizim evde de hasar meydana geldi. Depremin ardından hasar tespit çalışmaları yapıldı. Bayındırlık Müdürlüğünden, üniversiteden ve Ankara'dan toplam 9 defa mühendisler geldi. Yazdılar, çizdiler. Sonuçta da elimize bir rapor verdiler. Rapora göre zemin kat az hasarlı, 1.kat orta hasarlı, 2.kat ağır hasarlı ve bana ait olan üçüncü katın ise orta hasarlı olduğunu bildirdiler. Şimdi evin ikinci katı ağır hasarlı olduğu için yıkılacak. Şu anda en üstte bulunan benim katın bir altı yıkılınca benim ev havada mı kalacak? Balonla mı tutturacaklar? Böyle mantık olur mu?’’ diye konuştu.

Bu sınavın telafisi yok

Salih UÇAR/ANTALYA

Sınavı veremediğimiz an söylediğimiz ‘‘çaktık’’ sözü Antalya'da bir başka anlam kazanıyor. Çünkü Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü'nün ‘‘Doğa sporları’’ dersinin sınavı, 70 metrelik uçurumdan iple inmeyi gerektiriyor. Yani sıkıysa ‘‘çakın’’.

Üniversite 4'üncü sınıfta eğitim gören 5'i kız 35 öğrenci, final sınavını, Kemer yolundaki Akyarlar Tüneli yakınlarındaki 70 metrelik uçurumda verdiler. Yanlarına halat, emniyet kemeri ve kask alan öğrenciler sırayla iki zirve arasına gerilen ipten karşıya geçtiler. Daha sonra yaklaşık 70 metre yükseklikteki kayalıktan tek tek aşağıya inmeyi başardılar. Zorlu sınavı eksiksiz tamamlayan öğrencilerin tümü geçer not aldılar. Amaçlarının öğrencilerin edindikleri bilgileri pratiğe dönüştürmelerini sağlamak olduğunu söyleyen öğretim görevlisi Yılmaz Sevgül, Onlarla gurur duyuyorum’’ dedi.

Bu okuyacaklarınızı hafızanıza almanıza hiç gerek yok. Çünkü dünyanın en saçma bilgileri. Ama yine de çok faydalı bilgiler, çünkü güldürüyor.

Sürekli duvara kafa atmak saatte 150 kalori kaybettiriyor.

İngiltere ile Zanzibar arasındaki savaş 38 dakika sürdü

Kadınlar, erkeklerden iki kat daha fazla göz kırparlar.

116 yıl yaşama şansınız olduğunu biliyor muydunuz? 2 milyarda bir insan bu şansa sahip.

Solaklar size sevindirici bir haber, sağ elini kullananlardan 9 yıl daha fazla yaşıyorsunuz.

Dişçi deyip geçmeyin. Çünkü idam şekillerinden biri olan elektrikli sandalyenin mucidi bir dişçi.

Bir atom bombasının çıkardığı enerjiyi çıkarmak için 6 yıl 9 ay yellenmeniz gerekiyor.

İngilizce'de en uzun kelime 109 harften meydana geliyor.

Düello yapmak isteyenler Paraguay'da bunu yasal olarak yapmanız mümkün. Yalnız bir şartla, kan bağışında bulunursanız.

Marlyn Monreo'nun ayak parmakları 6 taneydi.

Finlandiya televizyonlarında Donald Duck çizgi filmlerine rastlayamazsınız. Donald Duck pantolon giymediği için bu çizgi filmin yayını yasak.

Dünyada en çok kullanılan isim Muhammed.

Sümüklü böceklerin hiç uyanmadan üç yıl uyuyabildiğini biliyor muydunuz?

Bir bardak kahveyi kendi kendinize ısıtmak istiyorsanız hiç durmadan 8 yıl 7 ay ve 6 gün çığlık atmanız gerekiyor.

Kediler 100, köpekler ise 10 değişik ses çıkarabiliyor.

Amerika'da kişi başına düşen kredi kartı sayısı iki.

Palavracılar Meydanı: Bu meydanda ‘atış’ serbest

Mustafa SARIİPEK

fethiye'nin Foça Mahallesi meydanında palavra serbest. Emeklilerin toplanıp geçmiş zaman üzerine sohbet ettikleri meydanın adı palavracılar meydanına çıktı. 30 yıldır çoğunluğunu emeklilerin oluşturduğu Çalış Plajı yakınlarındaki meydanda her gün ''emeklilere yüzde bin oranında zam yapılıyor, enflasyon sıfıra iniyor, mahalle takımı birinci ligde şampiyon olup şampiyonlar ligine katılıyor.''

BOL PALAVRA

Abartılı avcı öykülerini gölgede bırakacak palavra katılmış, baldan tatlı sohbetlere tanıklık eden alan, bugüne kadar canlılığını hiç yitirmedi. Fethiye'nin eski Nüfus Müdürü 64 yaşındaki Musa Günden, arsası belediyeye ait alanı, çardak haline getirip banklar yerleştirdiklerini belirterek, ‘‘Oyun, çay, meşrubat yok. Sadece suyu buz gibi akan çeşmemiz ve tadına doyum olmayan muhabbetlerimiz var’’ dedi.

Meydanda herkese söz hakkı var. Ne söylerse söylesin kimsenin sözünün kesilmemesi tek kural. Musa Günden, ‘‘Burada herkesin söz hakkı var. Kimse kimseye müdahale etmez. Yanlış, yalan olduğunu bilsek bile saygı duyarız. Hoşgörü esastır. Güncel politikayla ilgilenir, hükümetler kurar, hükümetler yıkarız. Gençler buraya palavracılar, biz emekliler meydanı diyoruz’’ diye konuştu.

UÇAN DOMUZ HİKAYESİ

Atılan palavralara örnek veren emekli öğretmen 70 yaşındaki İbrahim Cesur, ilginç av hikayesini şöyle anlattı:

‘‘Şu anda kendisi burada olmadığı için ismini açıklamayacağım bir avcı arkadaşımız, ilginç bir av hikayesini anlatmış, biz de saygıyla dinlemiştik. Arkadaşımız ava gitmiş. Başını kaldırıp baktığında bir de ne görsün. Üç yabani domuz yanyana uçmuyor mu? Hemen tüfeğini doğrultup tek atışta üçünü birden vurup indirmiş.’’

Diğer emekliler ise öykünün sonunda ‘‘Vurmuştur’’ diyerek meydanın hakkını veriyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!