Enternasyonal katil

Güncelleme Tarihi:

Enternasyonal katil
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2003 00:00

SİNAGOG katliamı faillerinin büyük ihtimalle Türk olması neyi değiştirir ki?Hiçbir şeyi!Kuşkusuz, alçakların cebinde TC kimliğinin bulunması hepimizi kedere boğdu. Fakat bunda yola çıkarak da bir ‘‘ulusal mazoşizm’’le (!) dövünecek değiliz.Sütü bozukluğun, meczupluğun, fanatizmin, şiddete tapınmanın; dolasıyısıyla da tedhişin, tedhişçiliğin ve tedhişçinin milleti, bayrağı, dini ve imanı yoktur.Bunlar bir ‘‘Dar-ül küfr’’ enternasyonalini; daha doğrusu, dün tanımladığım cinsten bir ‘‘hiçe inanç’’ın ‘‘İslami nihilizm’’ (!) enternasyonalini oluşturmaktadır.O ‘‘enternasyonal’’ ise Türkü de, Kürdü de, Capon'u da, Yamyam'ı da dahil olabilir, oluyor ve daha da olacak.* * *NİTEKİM, Pakistan'da silah eğitiminden Çeçenistan'da ‘‘mücahitliğe’’ (!) ve Dubai'de ‘‘alışveriş’’ten (!) Bosna'da ‘‘cengaverliğe’’ (!), soruşturmada adı geçen suçlu zanlılarının ‘‘uluslararası ilişkiler’’ kurmuş olduğu da açıkça göz çıkartıyor.Ama şu an itibariyle, bizim ‘‘kaidesiz’’ alçaklarımızın, adem-i merkeziyetçi bir ‘‘konspiratif gizlilik’’ magması üzerinde yükseldiği ve Batı'nın çok başlı ‘‘otonom’’ terör örgütleriyle büyük benzerlikler taşıdığı için muğlak sınırları gayet zor çizilebilen ‘‘El Kaide’’yle organik ilişki içinde olup olmadığı ‘‘a’’ artı ‘‘b’’ ispatlanamaz.Fakat, bu da bir şeyi değiştirmez ve değiştirmiyor!Çünkü, ‘‘El Kaide’’ veya ‘‘El Katile’’, buradaki hayati noktayı ‘‘dış bağlantı’’ mevcudiyeti ve ‘‘İslami nihilizm enternasyonali’’ne mensubiyet oluşturuyor ki, kamyonetler yerli acentadan, patlayıcılar da toptancı nalburdan temin edilmiş olsa dahi, bizim canilerimiz için yukarıdaki mevcudiyet ve mensubiyet kesinlik taşıyor. Dolayısıyla da, ‘‘Neve Şalom’’ ve ‘‘Betyaakov İsrael’’ kıyamlarını ‘‘milli’’ değil ‘‘milletlerarası’’ bir çerçeveye oturtmak ve o açıdan değerlendirmek gerekiyor.* * *BU çerçeveyi ise ‘‘Yahudi düşmanlığı’’nın uluslararası lugatteki tanımı olan ‘‘anti semitizm’’ belirlemektedir.En önce şunu söyleyeyim ki, tamamen Hıristiyan kökenli olan ‘‘anti semitizm’’ Müslümanlığa esas olarak yabancıdır. Medine'den Endülüs'e de delilleri tarihtedir.Hele hele, belki 1934 Trakya olayları, 2. Savaş'ın Varlık Vergisi ve Anadolu Ajansı vukuatları; Nihal Adsız'ın ‘‘çıfıt’’ anırmaları bizim tam anlamıyla ‘‘sütten çıkmış ak kaşık’’ olmamızı engeller ama, yine de bunlar son derece istisnai, münferit ve de bilhassa o dönem Avrupa'sıyla kıyaslandığında devede kulak kaldığından, Türkiye'de somut ve kökleşmiş bir ‘‘anti-semitizm’’den asla söz edilemez.Bunu uzun uzun ispatlamak için de kalem yormaya değmez.* * *DOLAYISIYLA, İslam aleminin ‘‘Yahudi düşmanlığı’’yla tanışması çok yenidir.Filistin sorununun ortaya çıkışıyla başlar ve Berlin'e kapağı atıp Hitler'in rahle-i tedrisinde yetişen Kudüs Müftüsü Emir Hüseyin'in ‘‘teorik katkısı’’yla (!) gelişir.Başka bir deyişle, Arabi-Muhammedi dünyada bugün hüküm süren modern ‘‘anti semitizm’’ hem önce manevi İsevilikten, sonra maddi paganizmden ithal edilmiştir; hem de İsrail'in oluşumuyla birinci derecede irtibatlı bir seyir izlemiştir.Ve bu irtibat da, ‘‘El Kaide’’nin ‘‘kaidesiz’’ canilerinden, İstanbul'un kıyamcı katillerine kadar, bilgi bab'ında kaz kafalı ve ruhi hastalık ‘‘delirium’’unda ‘‘hiçe inanç’’lı olan ‘‘İslami nihilist’’lerin ‘‘ortak çıkış’’ noktasını oluşturmaktadır.‘‘Yahudi düşmanlığı-İsrail’’ irtibatlandırması konusunu yarın işleyeceğim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!