Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Erez, yaklaşık 3 yıldır İstanbul Tabipler Odası Onur Kurulu üyeliği yapıyor. Onur Kurulu'nun görevi hekimler hakkında yapılan şikayetleri değerlendirmek ve gerekirse hekimi cezalandırmak. Bundan 6 yıl önce hiçbir iş yapmayan kurulun önüne şimdi ayda ortalama 30 dosya geliyor. Sırasıyla en çok estetik cerrahlar başta olmak üzere cerrahlar, kadın doğumcular ve çocuk doktorları şikayet ediliyor. Şikayetçiler arasında kadın-erkek farkı yok; ama daha çok 40 yaşın altındakilerden geliyor şikayetler. Erez'e göre, hakkını hukukunu yedirtmeyen insan tipi gelişiyor. Eğer hekim suçlu bulunursa, Tabipler Odası 100 milyon lirayı geçmeyen para cezası veriyor, ayrıca 1-6 ay arası meslekten men cezası verme hakkına sahip. Bu tür ceza verdiği hekimleri kendi web sayfasında ilan ediyor. Ancak bunun dışında bir yaptırımı yok; bir polis gibi bu tür hekimlerin peşine düşemeyeceğinden, meslekten men cezası almış bir hekim bu kararı hiçe sayarak işine devam edebiliyor. Selçuk Erez, ‘‘Bence cezanın uygulanması kadar duyurulması da önemli’’ diyor. En önemli yaptırım da, kuşkusuz hatalı hekimin, kendi camiasında, kendi meslektaşları arasında duyurulması.İstanbul Tabipler Odası'nın Onur Kurulu üyeliğine nasıl geldiniz?- Bundan 2.5 sene evvel Tabipler Odası'nda
seçim vardı. Bazı arkadaÅŸlar Onur Kurulu için aday olmamı istediler, ben de oldum. Benim kafamdaki Onur Kurulu, iki hekim arasında çıkan anlaÅŸmazlıkları çözerdi. Ya da bin yılda bir, hastanın biri hekimi ÅŸikayet eder, o da örtbas edilirdi. Ama ayda önümüze ortalama 30 dosya geliyor. Peki sizin kafanızda neden böyle bir imaj vardı ve aslında Onur Kurulu'nun görevi tam olarak nedir?- Çünkü eskiden Onur Kurulu böyle iÅŸlerdi. Fazla eskiye de gitmeye gerek yok, bundan 5-6 yıl öncesine kadar bu böyleydi. Beni çok mutlu kılan ve beklemediÄŸim bir durumla karşılaÅŸtım. Her hafta 17 dosya geliyor. VatandaÅŸlar kendilerini tedavi eden hekimleri ÅŸikayet ediyor. Ben de bir hekimim, bu duruma neden seviniyorsun diyebilirsiniz? Tepkisiz bir millet yavaÅŸ yavaÅŸ tepki göstermeye baÅŸlıyor. Bu bir demokratikleÅŸme belirtisidir. BaÅŸvuruların bazıları alabildiÄŸine haksız ama zararı yok. Bence Türkiye'deki nadir umut verici geliÅŸmelerden birisi de bu. Onur Kurulu'nda çok farklı kaynaklardan gelmiÅŸ hekim arkadaÅŸlar var. 6 asil ve 6 yedek. Yedekler birisi ölünce onun yerine gelmiyor. Bazen hakkında ÅŸikayet gelen hekim kurul üyelerinden birinin arkadaşı oluyor. Kuruldaki hekim arkadaÅŸ gayet efendice bir hareketle 'Bu hekim benim arkadaşım ve ben onun tartışmasına katılmam' diyor. Ä°ÅŸte onun yerine yedek üye katılıyor toplantıya. Gelen dosyaları halledebilme tempomuza baÄŸlı olarak bazen 15 günde bir, bazen haftada bir toplanıyoruz. Dosyalar sizin önünüze nereden geliyor?- Bu dosyalar bize Tabip Odası'nın Yönetim Kurulu'ndan geliyor. Åžikayeti vatandaÅŸ, saÄŸlık müdürlüğü veya basın yapmış olabiliyor. Basında çıkan haberleri de inceliyoruz biz. Ağırlıklı olarak ÅŸikayetler vatandaÅŸtan geliyor. Bizim toplantılarımız bayağı mahkemeye benziyor. Åžikayetçiyi, ÅŸahitleri, hekimi dinliyoruz. Tüzüklere veya yasalara bakarak kararımızı veriyoruz.YAÅžLI HEKÄ°MLER ÅžANDAN ŞÖHRETTEN BAHSEDÄ°YORHekimlerin gelen ÅŸikayetler karşısındaki tavrında, genç kuÅŸak ve eski kuÅŸak farkı göze çarpıyor. Genç kuÅŸak bir hata yaptığı veya hata yaptığı iddia edildiÄŸi vakit gelip, kendi açısından hadiseyi anlatıyor. Eski kuÅŸak ise olayı anlatmanın önünde ve arkasında bir o kadar daha bunun bir nankörlük olduÄŸunu, memlekete ne kadar çok hizmet ettiÄŸini, bugüne kadar ki ÅŸanını, şöhretini anlatıyor. Bu ülkeye hizmet etmiÅŸ olmanız yaptığınız hataya mazeret oluÅŸturmaz. Bunun tartışılacak bir tarafı yok. Eskiden hekimi ÅŸikayet edemezdiniz, çünkü o tanrıdır. Ona ancak teÅŸekkür edebilirsiniz. Veya bir aksilik olmuÅŸsa o Allah'tandır, alınyazısıdır. Ancak hastalar doktorların bu tavrını deÄŸiÅŸtirecek. Mesela ben orada bu yaşımda çok ÅŸey öğrendim, hepimizi eÄŸitiyor.HOCASINA HAYIR DÄ°YEMEYENLER HATA YAPIYORCerrahların riskleri çok. Estetik cerrahlar hakkında korkunç ÅŸikayet geliyor. Ä°kinci sırada kadın doÄŸumcular var. Kesin istatistiki veri elimde yok ama 3. sırada da çocuk doktorlarının olduÄŸunu söyleyebilirim. Bir de enteresan bir grup var burada. Kendinden daha üstün durumda bulunan hocalara hayır diyemeyen hekimlerin neden olduÄŸu hatalar var. Ãœstü, doktora bunu böyle yap diye ısrar ediyor. Demokratik ülkelerde görülmeyecek olaylar. Ãœstlerine hayır deme cesaretini gösteremeyen insanların yol açtığı hatalar. Colombia Ãœniversitesi'ndeyken benimle birlikte ihtisas yapan Amerikalı bir meslektaÅŸ vardı. Adı Barry Schifrin. Åžu anda kadın doÄŸumculuk yapmıyor. Kadın doÄŸumcularla ilgili davalarda bilirkiÅŸilik yaparak daha fazla para kazanıyor. Bugün MoÄŸolistan'da biraz dünyayla ilgilenen bir jinekoloÄŸa gitseniz, Schifrin için kimmiÅŸ o demez. Bu adamın önemli birkaç tane keÅŸfi var. Ama aleyhine açılan davalardan bezmiÅŸ. Bu adamın söylediÄŸi çok önemli birkaç ÅŸey var. Birincisi, diyor ki, hataları genç deÄŸil yıllanmış, tecrübeli doktorlar daha çok yapıyor. Çünkü genç doktorlar, doÄŸum sırasında hastasının yanında oluyor. Yıllanmış doktor muayenehaneye yetiÅŸecek, eve yetiÅŸecek, haftasonu bir yere gidecek diye hastasını asistanlara bırakıyor. Ya da hasta çabuk doÄŸursun diye itip kakıyor.Â
button