En akılda kalıcı mesaj: Ölümüne demokrasi

Güncelleme Tarihi:

En akılda kalıcı mesaj: Ölümüne demokrasi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2016 00:07

CHP’NİN 35. Olağan Kurultayı, genel başkan yarışı olmadığından heyecansız başladı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasında, seçim kampanyasında öne çıkan ekonomik durum, işsizlik, sosyal sorunlar çok fazla yokken, neredeyse tek konu ‘demokrasi’ oldu.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, hangi bedeli ödemek gerekirse gereksin demokrasiyi ‘ölümüne’ sahipleneceklerini söylediği bölüm, konuşmanın en çok alkış alan bölümüydü.

Şimdiye kadar 34 olağan, 18 olağanüstü olmak üzere 52 kurultay toplayan CHP, 53. büyük kurultayını dün Ankara Arena’da topladı. Katılım yüksekti. 12 bin koltuklu salonda15 binden fazla CHP’li vardı. Ancak, kalabalığın hakkını verdiği bir coşku yoktu. En heyecanlı an, Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte salona girdiği anıydı. Heyecan, Kılıçdaroğlu çifti salonu selamlarken de devam etti.

DİSİPLİN YOK, KONUŞAN KONUŞANA...

Salonda AK Parti kurultaylarında görülen disiplinden eser yoktu. Kılıçdaroğlu konuşurken bile Arena’nın saha kısmındaki alanda büyük bir hareketlilik vardı. Belli ki Parti Meclisi’ne girmek isteyen CHP’liler, parti yöneticileri ve gazetecilere kendilerini anlatarak destek aramayı tercih ediyordu. Bir CHP yöneticisi, “Kore ya da Sovyetler Birliği’ndeki parti toplantıları gibi figüran partililerin ip gibi dizilip hareketsiz oturmasından iyidir” sözleriyle bu durumun kötü bir şey olmadığını anlatmaya çalıştı. CHP kurultayının, AK Parti ya da MHP kurultaylarından bir farkı daha var. Bu partilerde sadece genel başkanlar konuşur. CHP’de ise kurultay, parti sorunlarının da konuşulduğu bir platforma dönüşür. Dünkü kurultayda konuşmak isteyen partililerin sayısı fazla olunca Divan Başkanı Murat Karayalçın süre ayarlamada sıkıntı yaşadı.

Haberin Devamı

DEMOKRASİ VURGUSU

Yüzlerde ve dillerde “Memleket kötü gidiyor” ifadesi olmakla birlikte “Bu salondan çıkacak tabloyla gidişatı değiştirirsiniz artık” yorumlarına karşı da bir mesafe vardı. Bütün CHP’liler, “Bir şey yapmalı” dese de “Ne yapmalı” sorusuna tutarlı ve güçlü bir yanıt yoktu. Bunda gelecek 4 yılda hiç bir seçim yapılmayacak olmasının etkisi büyüktü. Kılıçdaroğlu kürsüye çıktığında, biz gazeteciler de ‘Ne yapmalı’ sorusuna ne yanıt vereceğini bekledik. Kılıçdaroğlu, önce ‘Neler oluyor’ sorusunu yanıtladı. Tutuklu gazeteciler meselesine, bildiri nedeniyle akademisyenlere yapılanlara, Güneydoğu’da yaşananlara, dış politikanın girdiği çıkmaza dikkat çekti. CHP’yle ilgili ‘dinsiz partidir’, ‘darbeleri destekler’, ‘elitistlerin partisidir’ gibi partisiyle ilgili ‘Anadolu efsanelerine’ uzun uzun yanıt verdi. “Ne yapmalı” aşamasına gelince de somut adımlardan söz etmek yerine ‘strateji’ ortaya koymaya çalıştı. Bütün bu sorunların üstesinden daha güçlü demokrasiyle daha fazla adaletle gelinebileceğini vurguladı. CHP adına da bir söz verdi ve “Demokrasiyi getirinceye dek bedeli ne olursa olsun çalışacağız. Demokrasi için ölümüne mücadele edeceğiz” dedi.

Haberin Devamı

ORGANİZASYONU ÖĞRENMİŞLER

Son bir not; CHP’nin 53. kurultay itibariyle ‘organizasyon’ meselesini hallettiğini, artık sorunsuz kurultay toplamayı becerebildiğini de hatırlatmak lazım. Bu arada kurultayı takip edecekleri söylenen 900 gazeteci için kart basılmıştı ama salondaki gazeteci katılımı o seviyede değildi. Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri de kurultayı takip etme konusunda AK Parti kurultaylarındaki kadar istekli değildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!