Ejderha dansa hazır

Güncelleme Tarihi:

Ejderha dansa hazır
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 1999 00:00

Haberin Devamı

Bütün Türkiye, deprem felaketi nedeniyle kara yaslara

bürünmüşken, başka coğrafyalar, diğer konular bilmem ilgi çeker mi? Biliyorum, hepinizin içi kan ağlıyor ama yaşam da sürüp gidiyor... Bambaşka konuların, acımızı biraz olsun dindirebilmesi, bizi yaşama döndürmesi dileği ile hepimizin başı sağolsun...

Hong Kong'u bilmeyen kaldı mı?.. Herkesin bilmesi onlara yetmiyor.. Daha çok tanınması için seferberlik ilan ediyorlar.

Geçen hafta Revel Danışmanlık şirketinden iki cici hanım konuğum oldu. Gelişlerinin nedeni, Hong Kong kentini tanıtmaktı. Ellerindeki kalın İngilizce broşürü, yine aynı kalınlıkta Türkçe bülten dosyasını, bir çok fotoğrafı masaya bıraktıktan sonra, kentte bu yıl yapılacak etkinlikleri büyük bir heyecanla anlattılar. Sesimi çıkarmadan, şaşkın şaşkın onları dinledim. Konuşmaları bitince sormadan edemedim: 'Bu kadar bilinen bir kenti tanıtmaya neden gereksinim duyuyorsunuz?.. Hong Kong'un ününü sağır sultan bile duydu..' Aldığım yanıt beni biraz daha şaşırttı. Bu yıl kente 10 milyon turistin gelmesi bekleniyormuş. Yetkililer bu rakamı tutturabilmek için kesenin ağzını açıp, bütün dünyada bir tanıtım atağına geçmişler. Anlaştıkları yerel şirketleri bu iş için seferber etmişler.. Ellerine dosyaları alan şirket yetkilileri, basını, radyoları, televizyonları, turizm şirketlerini gezip, Hong Kong'u 'bir kez daha' tanıtmaya çalışıyorlarmış.

Bütün dünyanın bildiği bir kenti tanıtmak için sarf edilen gayreti görünce bizim turizm yetkililerini düşündüm.. Acaba içine düşünülen krizi atlatabilmek, doğamızı, tarihimizi, denizimizi anlatabilmek için ne gibi bir çaba harcıyorlar?.. Harcıyorlarsa doğru adreslere gidebiliyorlar mı?..

Şimdi sizlere Hong Kong'la ilgili bilgiler sunmak istiyorum.. Bu bilgiler, rotanızı Uzakdoğu'nun bu kentine çevirmenize neden olabilir mi bilemem!..

Yeni milleniyumda Çin astrolojisine göre dünya Ejderha Yılı'na girecek. Onun için kentte özel kutlamalar düzenlenecek. Bu kutlamalar Kasım ayında başlayacak Şubat ayına kadar sürecek.

Hong Kong meşhur Çin fenerleri ile süslenecek. Sokaklarda ejderha dansları yapılacak. Gökdelenlerde ses ve ışık gösterileri yapılacak.

Dünyanın en ünlü sirki Saltimbanco Cirque du Soleil, Ocak ayında gösterilerine başlayacak.

Kasım 28'de limanda 10.000 kişinin katılacağı dünyanın en büyük çay partisi düzenlenecek.

Aralık 1999 ile şubat 2000 arasında özel milleniyum indirimi uygulanacak. Bu süre içinde elektronikten giyime kadar tüm eşyalar çok özel fiyatla satılacak.

Ayrıca bu süre içinde, Formula-1 yarışı, golf şampiyonası, dinazor fosilleri sergisi, Johann Strauss Festivali, havai fişek gösterileri, ve film festivali gibi etkinlikler de düzenlenecek.

İLGİNÇ NOTLAR

Hong Kong kenti tam 232 adadan oluşuyor ve 6,5 milyon insan yaşıyor. Nüfusun yüzde 95'ini Çinliler oluşturuyor. Kişi başına düşen gelir 24.000 dolar. Kentte tam 8.700 restoran var. Toprak az olduğu için binalar 30 kattan başlıyor, 70-80 kata kadar yükseliyor. Evler ortalama 40 metrekare büyüklüğünde. 4 rakamı ölüm anlamına geldiği için içinde bu rakamın bulunduğu telefon numaralarını kimse almak istemiyor. Araba plakalarında da 4 rakamına pek rastlanmıyor. Buna karşılık 8 uğurlu rakam. Sosyal konutlar, içindekiler çabuk zengin olsun diye 38 katlı yapılıyor.

Güldüren yanlışlar

Bir gezim sırasında gördüğüm bir tabelaya çok gülmüştüm.. Tabelanın üstünde 'Tavuk Çevirme' yazıyordu. Tam ortada şişe geçirilmiş kızaran tavuğu simgeleyen ilkel bir resim vardı.. Bu resmin hemen altında, yabancılar için tavuk çevirmenin İngilizcesi yazılmıştı: 'Chicken Translation'.. Translation'ın anlamı: Tercüme, çeviri idi..Lokantanın sahibi tavuk çevirmeyi anlatabilmek için, tamamen başka anlam taşıyan bu kelimeyi kullanmıştı.

Daha sonra sevgili İsmet Berkan'ın, elektronik postama gönderdiği bir yazıyı okuyunca, bu tür çeviri hatalarının sadece Türkiye'de yapılmadığını anladım. Aşağıda size, dünyanın çeşitli ülkelerinde rastlanan çeviri yanlışlarını sunuyorum.. Pazarınıza neşe katar umuduyla..

Tokyo'daki bir otelde: Otel havlularını çalmak yasak lütfen. Eğer böyle bir şeyi yapacak insanlardan değilseniz bu uyarıyı okumayınız.

Bükreş'te otel lobisinde: Asansör ertesi gün onarılacaktır. Bu arada tahammül edilemez olacağınız için çok üzgünüz.

Leipzig'te bir asansörde: Asansöre arkadan girmeyin ve lütfen yalnızca ışık yanarken.

Belgrad'da bir otel asansöründe: Kabini harekete geçirmek için arzulanan katın düğmesine basın. Eğer kabinin birden çok kişiye girmesi gerekirse, her biri ayrı ayrı arzulayan kat düğmesine basmalıdır. Ancak o zaman sürüş başlar, asansör alfabetik ve ulusal bir düzen izler.

Paris'te bir otel asansöründe: Lütfen bütün değerlerinizi girişteki masada bırakınız.

Atina'da bir otelde: Ziyaretçilerin her gün 9-11 saatleri arasında ofiste şikayetçi olmaları beklenir.

Moskova Oteli'nin lobisinde: Perşembeleri hariç her gün, ünlü Sovyet kompozitör, sanatçı ve yazarlarını gömdüğümüz karşı taraftaki mezarlığı ziyaret serbettir.

Yugoslavya'da bir otelde: İç çamaşırlarının zevkle yamyassı edilmesi oda hizmetlisinin görevidir.

Japonya'da bir otelde: Sizi oda hizmetlisinden yararlanmaya davet ediyoruz.

İsviçre'de bir restoran mönüsünden: Şaraplarımız sizi tamamiyle umutsuz hale getirecektir.

Polonya'da bir otel mönüsünden: Salata bu şirketin kendi yaptığıdır. Berrak kırmızı pancar çorbasını süsleyen peynirsi hamurlar parmak biçiminde olup, canlandırılmış ördek gevşek bırakılmış, ince dilimlenmiş sığır etiyse kasabalı alışkanlığı ile dövülerek hazırlanmıştır.

Bangkok'ta bir kuru temizlemecide: En iyi sonucu almak için pantalonunuzu burada indiriniz.

Rodos'ta bir terzide: Yazlık kostümünüzü ısmarlayın. Çünkü acele yüzünden müşterileri sıkı bir düzende nöbetleşe idam edeceğiz.

Almanya'da Karaormanlar'da bir uyarı: Orman kamp alanımızda iki farklı seksten kişilerin bir çadır altında birlikte yaşamaları, eğer bu amaç doğrultusunda evlenmiş değilseler, kesinlikle yasaktır.

Roma'da bir çamaşırhanede: Bayanlar giysilerinizi burada bırakın ve günün geri kalan kısmını keyifli bir şekilde geçirin..

Bankong'ta bir tapınakta: Eğer erkek gibi giyinmişse, yabancı bile olsa bir kadına girmek yasaktır.

Tokyo'da bir barda: Fıstıklı hanımlar için özel kokteyller.

Moskova'da bir otel odasında: Eğer bu Sovyetleri ilk ziyaretinizse, buyurun bakalım buraya.

Norveç'te bir barda: Hanımların barda çocuk yapmamaları rica edilir.

Budapeşte'de hayvanat bahçesinde: Lütfen hayvanları beslemeyiniz. Eğer uygun bir yiyeceğiniz varsa bunu görev başındaki görevlilere verin.

Bir klimanın Japonca kullanım kitabında: Soğukkanlılar ve ateşliler. Eğer odanızda yalnızca ılık şartlar istiyorsanız, lütfen kendinize hakim olun..

Kulak Tıkanmasına buharlı çözüm

Bu kadar yıldır uçakla yolculuk yaparım, iniş sırasında kulaklarımın tıkanmasını engelleyemem.. Bunun için neler yapmadım ki.. Sakız çiğnedim, ağzımdan soludum, burnumu tıkayıp, kulaklarıma basınç uyguladım.. Ama nafile. İniş sırasında artan basıncın kulaklarımı tıkamasına bir türlü mani olamadım.. Son zamanlarda öğrendiğim ve çok işe yarayan bir yöntemi sizlerle paylaşacağım.

Hostesten bir bardak isteyin..Bu bardağın dibine bir kağıt peçete koyun.

Uçağın mutfağına gidip, bu peçeteli bardağın içine kaynar su doldurttun.

Kısa bir beklemeden sonra suyu dökün.

Daha sonra başınızı bardağa doğru eğip, tıkanan kulağınızla bardağın ağzını sıkı sıkıya kapatın.

Bardağın içindeki buhar kulağınıza ulaşınca, östaki borusu otomatik olarak açılacak ve siz duyma yetinize yeniden kavuşacaksınız..

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!