Eğitimde beklentiler devredildi

Güncelleme Tarihi:

Eğitimde beklentiler devredildi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2001 15:49

2001 biterken eğitim sektörü geçmişte yaşananları bir kenara bırakıp geleceğe yönelik hedefler için projeler üretiyor. Milli Eğitim Bakanlığı, toplam kaliteye ağırlık vereceğini açıklarken, üniversiteler ‘özgür ve Avrupai’ hedefler peşinde. Özel okullar geçmişte yaşadıkları sıkıntıların bu yıl bitmesini bekliyor. Öğretim üyeleri, devleti yönetenlerin eğitimin önemini anlamasını istiyorlar. İşte eğitimin önde gelenlerinden bazılarının geçmiş muhasebeleri ve geleceğe yönelik hedefleri...

Hedef toplam kalite

Ömer Balıbey (İstanbul Milli Eğitim Müdürü)


İstanbul 2001 eğitim-öğretim yılını bir yıl önceki deprem sıkıntılarını aşarak, ilköğretim okullarındaki inşaatları tamamlayarak, internet ve web sayfasını çağdaş eğitimin faydalanması gereken bütün imkanlarla donatarak geçirmeye çalıştı. Yeni yıla İstanbul'da öğretmenlerin hizmetine yeni imkanlar hazırlayarak giriyoruz. Bunlar özellikle Bahçelievler ve Bakırköy'de yaptırılan öğretmenevleri ile İstanbul Valisi'nin ve İl Özel İdaresi'nin 2002 yıl armağanı olarak yapılan eğitim kampusleri. 2002'deki hedefimiz, eğitimde toplam kaliteyi doruğa çıkarmak olacak. Öğretmenlerimize yönelik toplam kalite konusunda hizmet içi projelerimiz planlandı. Öğretmenler için, Bakanlığımızın bugüne kadar yapmış olduğu özlük hakları mücadelesindeki çalışmaları bundan sonra da devam edecek.

Maaş artışı gerçekleşmeli

Prof. Dr. Sabih Tansal (Boğaziçi Üniversitesi Rektörü)


2001 yılı bütün Türkiye için olduğu kadar üniversite için de zor bir yıl oldu. Devalüasyon ile daha da zorlaşan ekonomik koşullarda, kritik hale gelen kriz, üniversite bütçesini olumsuz etkiledi. Bir profesör maaşı bin dolar seviyelerinden, 500 dolara düştü. Bu tabii ki, öğretim üyelerine, hem çalışma şevki, hem de bilime katkıları açısından olumsuz etki yaptı. Daha önemlisi, hocalara söz verilen bir artış 2002'ye ertelendi. Bütçemizde yaşadığımız sıkıntıları sene sonuna doğru ek ödeneklerle geçiştirdik. Bu yılı kazasız belasız atlattık. Yeni yılda daha ümitliyiz. İyi bir bütçe aldık. Türkiye, bir kriz dönemi daha yaşamazsa ve ekonomide görülen olumlu sinyaller hakikaten ekonomimizin düzlüğe çıkmasına yol açarsa iyi bir yıl geçiririz.

Devam ediyoruz

Prof. Dr. Nur Serter (İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı)


2001'de öğrencilerin üniversitede demokratik ortamda kendilerini ifade edebilmeleri için çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Öğrenci temsilcilerimize Yönetim Kurulları'nda oy hakkı tanıdık. Çift anadal ve yandal programı ile artık üniversitede okuyan öğrenciler iki diploma alabilme imkanına kavuştular. Yabancı dil eğitimine ağırlık verdik. İngilizce iki yüksek lisans (iktisat ve işletme) programı açtık. Tıp fakültelerinde Telemedicine Programı ile uluslararası önemli üniversitelerin hastaneleri ile eğitim hastaneleri arasında bağlantı kuruyoruz. Eş zamanlı interaktif uzaktan eğitim ile Harran Üniversitesi'ne destek vermeyi sürdürdük. Uluslararası yüksek lisans programları açacağız. Yaz okullarını yine uluslararası düzeyde açmayı planlıyoruz. Avrupa Türk Toplumu üniversitesi olarak, Avrupa'daki Türkler’in eğitimine katkıda bulunmayı planlıyoruz. Batı Avrupa'da özellikle Almanya'daki bazı üniversitelerle yaptığımız görüşmeler sonunda öğrenci değişimi ile iki diplomayı birden vermeyi düşünüyoruz.

Kimseyi çıkarmadık

Dr. Rüstem Eyüboğlu(Özel Okullar Derneği Başkanı)


28 yıldır ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon, özel okul ücretlerini artırdı, velileri ödeme güçlüğü içine soktu. Enflasyonla mücadelede devlete destek veren özel okullarımız, kanuni haklarından yaklaşık yüzde 40 eksik ücret aldılar. 11 Eylül olayı tüm dünyayı ekonomik sıkıntıya soktu.

2001'de tüm sektörler binlerce çalışanını işsiz bırakırken, özel okullarımızda bu olay yaşanmadı. Sektörde 60 bin çalışana, 240 bin öğrenciye eğitim-öğretim kalitesini düşürmeden zorluklar içinde hizmet verildi.

Tahsilatta zorlandık

İbrahim Arıkan (ÖZDEBİR Başkanı)


Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz dolayısıyla özel dersaneler, kurs ücretlerini fazla artırmadılar. Geçen yıllara göre öğrenci sayısında düşme olmadığı gibi kısmi bir artış görüldü.

Ancak krizden önemli ölçüde etkilenen veliler taksit ödemelerinde zorlandılar. Bu yüzden ücret tahsilinde zorluklar yaşandı.

2002'de özel dersaneler ve diğer özel öğretim kurumlarının bir çatı altında toplanarak gelişmesini amaçlıyoruz. Sürekli gündeme getirmemize rağmen KDV oranı özel öğretim kurumlarında Avrupa'da olduğu gibi bir standarda kavuşturulmuş değil.

Özel okulların yüzde 8 olan KDV oranı, özel dersanelerde yüzde 18. Özel okul ücretini nasıl ki veli ödüyorsa, özel dersane ücretini de yine veli ödüyor. KDV oranı tüm özel öğretim kurumlarında yüzde 5'e indirilmeli. YÖK tarafından, ÖSS'de lise konularını içeren, öğrencilerin zihinsel ve akademik yeteneklerini ölçen bir sınav sistemi geliştirilmeli.

Erozyon yaşıyoruz

Prof. Dr. Kadir Erdin (Üniversite Öğretim Üyeleri Dernek Başkanı)


2001 yılı özellikle yükseköğretim konusunda kaynak yetmezliğinden kaynaklanan büyük sıkıntılar içinde geçti. Üniversitelerimiz, üniversite öğrencilerimiz, öğretim üyeleri bütün bu olumsuz koşullara rağmen çalışmalarını sürdürdüler.

Vakıf üniversitelerine en olumsuz koşullarda dahi kaynak aktarılıyor. Kamu üniversiteleri giderek akademik erozyona uğruyor.

Kamu üniversitelerinde gerek yönetimsel, gerekse ekonomik sorunlar belirli bir düzeyde çözümlenmediği sürece bunun devam edeceği kanısındayız. Bu nedenle kamu üniversitelerinde kaynak sorununun mutlaka çözümlenmesi, öğretim üyelerinin ekonomik durumlarının, satın alma güçlerinin iyileştirilmesi, üniversitelerimizin baskıdan uzak, özgür, demokratik ve katılımcı ama her şeyden önce nitelikli bilim üreten, üretken üniversite olması beklentilerimiz 2002 yılında da devam edecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!