Edebiyatımızın Saatli Maarif Takvimleri

Güncelleme Tarihi:

Edebiyatımızın Saatli Maarif Takvimleri
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2004 00:00

Yazımın başlığını görenler, belki yazının içeriğine bunu uygun bulmayabilirler, oysa Saatli Maarif Takvimi, benim her yıl aldığım, her gün de yapraklarındaki bilgiyi okuduğum, benim için bir klásik. Üstelik sempatim de var. Başlık da yıllıklara karşı duyduğum sempatiyi, sevgiyi simgeliyor.Türk şiirinin, Türk edebiyatının bir yılını tek kitaptan öğrenmek, es geçtiklerini fark etmek isteyenlere iki yıllığı salık vereceğim:Biri Mehmet H. Doğan'ın hazırladığı kitap-lık'ın bu ay ek olarak verdiği Şiir Yıllığı 2003, diğeri de Metin Celál ile Kadir Demir'in birlikte hazırladığı E Dergisi'nin eki olarak yayınlanan 2004 Edebiyat Yıllığı.Bizim kuşakta olanlar, sanırım Varlık Yıllığı ile Nesin Edebiyat Yıllığı'nı anımsayacaklardır.ŞİİR YILLIĞI 2003Mehet H.Doğan'ın hazırladığı Şiir Yıllığı 2003, gerçekten emek verilerek, günü gününe şiiri izleyerek hazırlanmış bir yılın şiirini ve bu şiirin iskeletini görebildiğim bir başvuru kitabı. Yararlandığımı belirtmesem eksik kalır.Mehmet H.Doğan, Önsöz'de yıllığın işlevini özetliyor:‘‘Bütün seçkiler gibi yıllıklar da yetişkin okurdan çok, yetişmekte olan okurun işine yarıyor daha çok; ya da yeni okur kitlesi yaratıyor edebiyata.‘‘Haydar Ergülen'in yargısı, şiirsel iyimserlik taşıyor ve bana göre doğru bir saptamayı da beraberinde getiriyor:‘‘Farklı şiir anlayışlarından iyi şairlerin, şiirlerindeki farklılığın altını çizdikleri ya de en iyi örneklerini verdikleri bir yıl oldu 2003.‘‘Mehmet H.Doğan'ın bir yılın şiirine bakışında daima, hep daha iyisini bulma ve umma uğruna bir kötümserlik sezilir. Oysa kendi hazırladığı seçmelerden ben geleceğe dönük iyi şiirler yazılacağı umudunu hissediyorum.Şiir Yıllığı'nın sonunda şiir üzerine yazılardan, tartışmalardan örnekler vermesi çok iyi, hele bir şiir dergisinin adından bir dil tartışmasına dönen yazıların okumayanları tahrik edeceği, kutuplaştıracağından şüphem yok.Özenle, emekle, hiç kuşkusuz öznel ama nesnel eğilimi taşıyan bir yıllık.2004 EDEBİYAT YILLIĞIMetin Celál ile Kadir Aydemir'in hazırladığı yıllığa bir seçmeler demek daha doğru olur.Edebiyatın değişik türlerinden bir yıl içinde okurla buluşan, hazırlayanların dikkatini çeken yazılar alınmış.Bu yıllıktan bir yılın toplu edebiyat panoramasını görebilir miyiz derseniz, belli ölçüde yanıtını verebilirim.Ancak birçok şairi, yazarı gözden kaçıran, onların kitaplarını okumayan insanlar için bir tadımlık niteliği taşıyabilir.Yıllıkların ilgi çeken yazıları da tartışmalardır, bu tür yazılar okura bir şey öğretmese de, polemik türünün kuralları hakkında bilgi verir.Şaka bir yana bir edebiyatın canlılığını da gösterir.2004 Edebiyat Yıllığı, değişik türlerden seçmeleri içerdiğinden belki bir türün yıl içindeki gelişimini, en iyi örnekleri sunma imkanından en azından sayfa sayısı bakımından yoksun.Bu bakımdan iki kişinin sevdikleri ürünleri bize de aktarmışlar diyelim. Ama gene de bir yılın iyi ürünlerini, biraz ucundan da olsa tartışmalarını öğrenebilirsiniz. Elimizdekiyle yetinmeye çalışacağız.*Şiir Severler şiirin bir yıllık serüvenini izleyemeyenler, geçen yılın en iyi şiirleri hangileriydi gibi soruların yanıtını arayanlar Mehmet H. Doğan'ın Şiir Yıllığı 2003'ünü mutlaka okusunlar.Öte yandan bir yıl içinde değişik türlerde bir gezinti yapmak isteyenler. E dergisi 2004 Edebiyat Yıllığı'nı alabilirler.YKY Şiir Yıllığı 2003'tenGÜLÜMSERDİMKaranlığı sevmem, ben olsaydımakşamın bütün ışıklarını yakardımodaya dışardan bakıyorum, bir kadınhemen kalkacakmış gibi koltuğun ucundayandan eğilmişsinyüzün yüzüne yakın, elin kadının omzundao ben miyim? nice eski ki unuttumöyle diyor kadın başı önünde'senden yoruldum'belki diyemezdim ben olsaydımküçük küçük gülümserdim belkibelki elini tutardımoda çok karanlık, ben olsaydımakşamın bütün ışıklarını yakardımGÜLTEN AKINAY BÜYÜRKEN UYUYAMAMHangi yıldızın adı zühálise o kanatsın bu geceyi,fikir hazneme damlatmadanmürekkebe batırsın Ege'yibencileyin bir çakalay büyürken ulur,Necati'den kaptığım üç kelimeCumalı'ya küs dururKaç akşamdır gurbet illerebasıp gitmek isterim,binbir sitemle bahaneyleaklımı çeler kalbimCırcırböceği temrinlerine karışırsu ve yaprak hışıltıları,saguya, gözyaşına dönüşüraşk cinlerimin fısıltılarıDeğil mi ki yárinmez artık Urla'ya, İzmir'ekurusun ister Menderesçöl olsun TürkiyeHÜSEYİN FERHADE Dergisi 2004 Edebiyat Yıllığı'ndanNermi Uygur Otlar dile gelince...Otla pişirilen, ya da çiğ yenen, hiç olmazsa otla katkılanan her çeşit aşa varım. 'Çorbacı' olduğuma göre, çorbaya çok daha uzun soluk gerektiği için, genişçe bir zaman yakışır çorbalara. Salataysa, ne denli yabanıl ottan yapılırsa o denli benimserim. Onun içindir ki, maydanozun, havucun, pırasanın tepelerinden toplanmışına hep varım. Gelincik böreği, yumurtalı çıtırga böreği de, az yememe karşın damağıma uygundur. Mezeleriyse, hindiba, ebegümeci, bademcil, tavşanbıyığı, istifne salatası mezelerini, ustaca işlenmişlerse, pek çok şeyin üstünde tutarım.Füsun Akatlı Okur velinimetimiz mi?...Gazete muhabirleri, köşe yazarları da belirli, seçilmiş okur gruplarına değil çok farklı yaşlardaki farklı eğitim düzeyindeki, değişik sosyo-ekonomik gruplardaki geniş kitlelere seslenirler. Onların, okurları olan son derece belirsiz kitlenin bilgilenme gereksinimlerini, beklentilerini, okur profillerini sürekli izleyerek ve inceleyerek, ortalamayı bularak doyurmaları asıldır. Okur için yazmak suç değil görevdir bir gazeteci açısından....DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİOsmanoflar Kenan Hulusi Koray Doğan KitapOryantalizm İsmail Süphandağı GelenekToplu Şiirler Ingeborg Bachmann Yapı KrediKolay Bir Aşk Sarezar Pakerman İletişimKültür Fragmanları Deniz Kandiyoti, Ayşe Saktanber Metis
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!