'Dur' demeden öldürmüş

Güncelleme Tarihi:

Dur demeden öldürmüş
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2016 13:34

İstanbul Küçükarmutlu’da, geçen şubat ayında Yılmaz Öztürk adlı genci ateş ederek öldüren polis memuru Y.H. hakkında “ağırlaştırılmış yaralama” suçundan 12 yıl ile 16 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, Öztürk’ün sakin şekilde evine yürüdüğü, üzerinden silah veya patlayıcı çıkmadığı, hiçbir suç kaydının olmadığı anlatıldı. Polisin iddia ettiğinin aksine, ateş etmeden önce üzerlerine patlayıcı atılmadığı saptanırken, “Dur” ihtarında da bulunulmadığı belirlendi. Polisin, yanında biber gazı tüfeği bulunduğu halde silahını kullandığı anlaşıldı. Çöpte bulunan ‘Yürüyüş’ dergisinin, Öztürk’ü yasadışı örgütlerle bağlantı göstermek için, gencin yanında bulunmuş gibi gösterildiği ortaya çıktı

Haberin Devamı

Polis tarafından düzenlenen tutanağa göre, 20 Şubat’ta saat 22.50’de Fatih Polis Mehmet Merkezi’nin bulunduğu Park ve Mercan sokak girişinde 
sloganlar ve iki kez, ateşli kıvılcım çıkardığı görülen madde atıldı. Ardından polis biber gazıyla müdahale etti. Şüpheli Y.H. ve üç polis, saldırganların yakalanması için zırhlı araca binerek, harekete geçti. Y.H., 21 Şubat’ta Emniyet’te alınan ifadesinde, Şehit Hasan Uzun Sokak’ta yaya takibine başadıklarını vrugulayarak, “Uzun montlu şahıs bana bir cisim attı. Cisim benim sağ arka tarafıma düşerek patladı. Havaya doğru bir el daha ateş ettim. Patlamanın etkisiyle sendeledim, düşecek gibi oldum. Şahıslarla aramda 30 metre mesafe vardı. Önde giden şahsın yere düştüğü ve elindeki silahı yere düşürdüğünü gördüm. Arkasından giden şahıslardan biri silahı aldı ve kaçtı” dedi. Y.H., 23 Mart’ta savcılıkta alınan ifadesinde, ise üzerlerine ses bombasının atıldığını, patlamanın etkisiyle sendelediğini, sol elindeki silahın ateş aldığını savundu. 

Haberin Devamı

Ne var ki tanık Hamza Karaçam, polislerin tutanakları ve ifadelerini yalanladı. Karaçam, evinin önünde sigara içtiği sırada Yılmaz Öztürk’ün otobüs duraklarının olduğu meydana doğru sakin bir şekilde yürüdüğünü belirterek, “Bir telaşesi yoktu. 15-20 metre ilerlemişti ki polisler farklı yönden benim evimin önüne geldi. Birinin elinde gaz fişeği atmakta kullanıldığını düşündüğüm tüfek vardı. İkisinin elinde ise beylik tabancası bulunuyordu. Arada 15 metre mesafe varken polislerden tabancası ile iki el ateş etti ve yanındaki polislere ‘Vurdum abi’ dedi” diye konuştu.

Cinayetten sonra deliller arasında, yasadışı DHKP/C’nin yayın organı olduğu iddia edilen Yürüyüş dergisinin bulunduğu iddia edilmişti. Karaçam, ifadesinde, bu derginin polisler tarafından çöpten çıkarılıp poşete konduğunu ifade etti. Dergi üzerinden parmak izi çıkmadı.

Yapılan incelemede, polis merkezinin duvarlarında herhangi bir hasar veya patlayıcı izi olmadığı görüldü. Yalnızca sokak içerisinde, yol kenarında havaifişek rampası bulundu. Kamera kayıtlarında “sokakta beyaz renkli ayakkabılı bir şahsın koşarak ilerlemeye başladığı” görüldü. Ancak Öztürk’ün ayakkabılarının beyaz olmadığı belirlendi. Öztürk’ün elinde barut artığına rastlanmadı; GBT ve suç kaydı çıkmadı. 

Haberin Devamı

İddianamede, Öztürk’te silah ve patlayıcının olmadığı,  vurulduğu noktanın polis merkezine yaklaşık 600 metre uzaklıkta bulunduğu kaydedildi. Şüpheli Y.H.’nin “Ateş etmeden önce üzerimize el yapımı bompa atıldı” demesine karşın bu yönde bir bulgu olmadığı belirtildi. Bu nedenle, Y.H.’nin silah kullanma koşulları oluşmadığı halde “Evine doğru yaya olarak gitmekte olan Öztürk’e polis merkezine saldırı gerçekleştirip kaçan şahsılardan biri olduğunu düşünerek, uyarıda bulunmadan, onu yakalamak amacıyla etkili ateş mesafesinden ateş ettiği” belirtildi. 

Öztürk Ailesi’nin avukatı Cemal Yücel, polis memurunun kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanması ve tutuklu halde yargılanması gerektiğini belirtti. Yücel, “Bu polis çöpten aldığı dergiyi Yılmaz’ın yanına koyarak, suç üretmek istiyor. Deliller karartma tehlikesi vardır. Bu nedenle tutuklanmalıdır” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!