Dünya basınından manşetler - 15 Aralık

Güncelleme Tarihi:

Dünya basınından manşetler - 15 Aralık
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2010 09:32

Dünyada bugün öne çıkan manşetler:

Haberin Devamı

GUARDIAN: Kosova Başbakanı Taçi ve Türk doktor organ kaçakçılığıyla suçlanıyor

Kosova’nın nasıl yasadışı organ ticareti merkezine dönüştüğü başkent Priştine’de yapılan araştırmalarda ortaya çıkıyor. Avrupa Konseyi’nin yürüttüğü davada, Rus, Moldova, Kazak ve Türklerin kente akın ederek “sahte vaatlerle” böbreklerini sattıkları ortaya çıktı.

 

Avrupa Birliği (AB) savcısı Jonathan Ratel, dolandırılan insanlardan alınan organların Priştine’deki Medicus adlı klinikte zengin müşterilere satıldığını belirtti. Bir böbrek için 90 bin euro ödeyen müşterilerin arasında Kanadalı, Alman, Polonyalı ve İsrail vatandaşları bulunuyor.

Haberin Devamı

 

Mahkemede yargı karşısına çıkan yedi sanığın arasında, eski sağlık bakanı ve Medicus’a sahte lisans vermekle suçlanan Dr. Lütfi Derviş yer alıyor. Interpol tarafından arananlar listesinde bulunan en önemli iki suç ortağı ise İsrailli Moşe Harel ve dünyanın en tanınan organ kaçakçılarından biri olan Yusuf Sönmez bulunuyor. Harel ve Yusuf, davanın ilk duruşmasına katılmadı.

 

Davada değerlendirilen bilgiler arasında, Medicus’ın Arnavutluk’ta organize suç ağıyla bağı olduğu, ayrıca Kosova’nın Başbakanı Haşim Taçi dahil devletin üst kademeleriyle ilişkileri bulunduğu var. Taçi’nin öne çıktığı iddialar, İsviçreli insan hakları raportörü Dick Marty tarafından iki yılda hazırlanan ve Guardian tarafından bilgilerine ulaşılan raporda yer alıyor.

 

Marty’nin raporunda, Taçi Kosova Kurtuluş Ordusu’nun “en tehlikeli” suç patronları arasında yer aldığı ve Taçi’nin başında olduğu grubun sınırdan tutukluların kaçırılmasında rol oynadığı belirtiliyor. Kaçırılan mahkumların öldürüldüğü ve organlarının satıldığı iddialar arasında.

 

Kosova’daki organ kaçakçılığına yönelik araştırmalar, Sırplarla 1999’da sona eren savaşın ardından Kosova Kurtuluş Örgütü’nün organ kaçakçığı yaptığı iddiaları üzerine başlamıştı.

Haberin Devamı

 

Organ kaçakçılığı davası ise Kasım 2008’de, 23 yaşındaki Yılman Altun’un, İstanbul’a kalkacak uçağını beklerken bayılması üzerine başladı. Altun bayıldıktan sonra yetkililer üzerini aramış ve ameliyat izini bulmulştu.

 

NEW YORK TIMES: ABD, Kuzey Kore’nin çok sayıda nükleer tesisi olduğuna inanıyor

Obama yönetimi, üst düzey hükümet ve istihbarat yetkililerinin verdiği bilgiye dayanarak, Kuzey Kore’nin kısa bir süre önce tespit edilen nükleer yakıt zenginleştirme tesisinin tahmin edilenden çok daha gelişmiş olduğuna karar verdi.

 

Uzmanlar, Yongbyon tesisinin, İran’ın kurmak için 20 yıl harcadığı uranyum zenginleştirme tesisinden çok daha iler bir teknolojiye sahip olduğunu ifade etti.

Haberin Devamı

 

ABD’li ve Güney Koreli yetkililer, Yongbyon tesisinin çok kısa bir sürede inşa edildiğini ve bunun gelişmiş, aynı zamanda gizli bir altyapı ağı olmadan mümkün olamayacağını belirtti. Bu kapsamda, Kuzey Kore’nin bir diğer çok gelişmiş uranyum zenginleştirme tesisine sahip olduğu ihtimali üzerinde duruluyor.

 

Bu gelişmeler, Pyongyang’ın Birleşmiş Devletler (BM) tarafından uygulanan yaptırımlarla, hava ile denizden yapılan nakliyat kısıtlamasını aştığını öne sürüyor.

 

Kuzey Kore’nin sahip olduğu mevcut nükleer yakıt, altı ile 12 nükleer silah üretmesine yetecek düzeyde. Bugüne kadar iki nükleer test düzenleyen Pyongyang’ın, nükleer silah üretiminde kullanılacak plütonyum üreten bir reaktörü kısa süre önce kapatılmıştı.

Haberin Devamı

 

Kuzey Kore, nükleer yakıta elektrik üretiminde kullanılacak reaktörler için ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Ancak İran gibi Pyongyang Batı’yı nükleer programı konusunda ikna etmeyi başaramıyor.

 

AUSTRIAN INDEPENDENT: Avusturyalılar Türkleri Avrupa’da görmek istemiyor

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) girmesine karşı çıkan Avusturyalıların sayısı gün geçtikçe artıyor. 500 kişinin katıldığı en son anketin sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 61’i Türkiye’nin AB üyeliğini istemiyor. Mayıs 2009’da yapılan aynı ankette ise bu oran yüzde 59’du.

 

2009 yılında Türkiye için imtiyazlı ortaklığı uygun görenlerin sayısı yüzde 13 iken, bu oran da yüzde 18’e çıktı. Ancak Avusturyalıların sadece yüzde 4’ü, Türkiye’nin AB’ye üye olması taraftarı.

Haberin Devamı


Türkiye’nin üyeliğine açıkça olumsuz bir tablo çizen anket, Türkiye’nin Viyana büyükelçisi Kadri Tezcan’ın açıklamalarının ardından gelen döneme rastladı. Tezcan, geçtiğimiz ay Die Presse gazetesin verdiği röportajda, Türklerin bir “virüs” gibi muamele görmek istemediklerini belirtmiş, göçe karşı sert önlemler isteyen partilere gönderme yaparak Avusturya’nın göçmenleri ülkeden “kovalaması” gerektiğini söylemişti.

OMG anket şirletinin yaptığı bir araştırmaya göre, Avusturyalıların yüzde 35’i Tezcan’ın açıklamalarını “kısmen haklı” bulurken, yüzde 48’i tamamen karşı çıktı. Katılımcıların yüzde 39’u ise Avusturyalı ve Türklerin bütünleşme için beraber çalışmaları gerektiğini belirtti.

Gfk Austria şirketinin araştırması ise ülkede yaşayan 247 bin Türk’ün yüzde 70’inin kendilerini memleketlerine daha yakın hissettiklerini ortaya koydu. Avusturya’da yaşayan Türklerin en az 96 bini bu ülkede dünyaya geldi.

YNETNEWS: ‘Güçsüz İsrail, Türkiye’den özür dileyemez’

İsrail’in Yedioth Ahronot gazetesi yazarı Uri Elitzer, İsrail ve Türkiye’nin Gazze filosu baskınının ardındaki ilişkisini eleştiren bir yazı kaleme aldı:

 

Eğer İsrail dünyadaki konumu ve yakın-uzak tüm komşularıyla ilişkilerini düzeltmeyi istiyorsa, Gazze filosu baskını için Türkiye’den özür dilemeli. İsrail son yıllarda dünya sahnesinde okulda dışlanan öğrenci tavrı sergiliyor ve diğer ülkelere “hak etmesem bile beni sevin” diye yalvarıyor. Ve tıpkı zayıf bir kişiliğin maruz kaldığı gibi İsrail artan aşağılanmayla karşılaşıyor ve bir tokadın üstüne diğerini yiyor.

 

İsrail’in akıllı adamları bir onurun ilke, önemsiz bir unsur olduğunu ve gururun saçma bir kavram olduğunu belirtiyor. Ancak küresel diplomasiye dönüldüğünde, onur önem kazanıyor, birinci öncelik oluyor.

 

Kısa dönem ekonomik ve diplomatik imtiyazlar için onurunu takas eden bir ülke kendisini küçük düşürür ve uzun dönemde dostlarından mahrum kalır.

 

Türkiye kısa bir süre öncesine kadar önemli bir müttefikimizdi. Ben dostça ilişkimizi ve işbirliğimizi tekrar geliştirebilmemizi isterdim. Ancak dostluk sadece karşılıklı olarak oluşturulabilir. Basit bir özrün güzel bir arkadaşlık başlatacağını düşünmek İsrail’in tipik zayıflık sendromunu gösteren bir durum.

 

Gazze filosu baskını dostlar arasında olabilecek olağandışı bir şey değildi. Türkiye, filonun öncesinde açıkça İsrail karşıtı bir tavır almıştı. Filo baskını ise bu değişini gözler önüne serdi. Türk liderler, İsrail ile kötü ilişkilerin diplomatik çıkarlarına hizmet edeceğini ve Müslüman dünyasında yararına dokunacağını düşünüyor. Böylece, İsrail’in onurunu ayaklar altında çiğneyerek özür dilemeye zorlamak bu çıkarlara hizmet ediyor.

 

Türkiye halen İsrail ile ilişkilerinden fayda sağlayabilir. Eğer Türkler yine de bir seviyede işbirliği bulundurmak istiyorsa, bu özür dilemek ve boyun eğmekle olmayacak.

 

REUTERS: Avrupa Birliği Türkiye’nin üyeliği konusunda ikiye bölündü

Brüksel’de Salı günü düzenlenen birliğin genişlemesi üzerindeki tartışmalarda, Avrupalı liderler Türkiye’yi hem övdü, hem de eleştirdi. Görüşmede, Türkiye’nin AB üyesi Kıbrıs ile ilişkilerini geliştirememesinden dolayı “derin üzüntü” duyulduğu ifade edilirken, Ankara’ya ilişkilerin düzeltilmesi ve “daha fazla erteleme olmadan” ilerleme kaydedilmesi için çağrıda bulunuldu.

 

Diğer yandan, AB liderleri Türkiye’deki anayasa değişikliği reformu, insan haklarının geliştirilmesi ve AB’nin göçmenleri takip eden kurumlarına verdiği destekten dolayı övdü. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada, “Türkiye’yle sürdürülen müzakereler daha çok çaba gerektiren bir basamağa ulaştı” denildi.

 

İngiltere, Finlandiya, İsveç ve İtalya, geçtiğimiz hafta Türkiye’nin üyelik çabalarına olan desteğin artırılması için AB’ye çağrıda bulunmuştu. Ekonomik krizin neden olduğu endişelerin yanında, Kıbrıs Rum Kesimi’nin Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü üzerinde sert bir tutum takınması Türkiye’ye olan desteğe zorluk oluşturuyor. Ayrıca Almanya ile Fransa Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakmıyor.

 

Son 10 yıl içinde 12 yeni üye kabul eden AB, genişlemeden yana oldukça çekimser. İtalya, Finlandiya, İngiltere ve İsveç ise daha hızlı bir üyelik sürecinin Türkiye’deki reformları hızlandıracağına ve Avrupa’nın ekonomisine katkıda bulunacağını savunuyor.

 

AB liderleri, “Endişeler oldukça mantıklı ancak şurası kesin ki, yeni üyeler Avrupa’nın ekonomik dinamiklerine dönmesine yardımcı olabilir” açıklamasını yaptı.

 

CNN: ABD Hava Kuvvetleri Wikileaks ve işbirliği yaptığı gazetelere erişimi kesti

ABD Hava Kuvvetleri, ABD büyükelçiliklerin ait gizli yazışmaları ifşa eden Wikileaks sitesine personelinin erişim yaptığına dair söylentileri reddetti.

 

Beyaz Saray İdare ve Bütçe Bürosu, Wikileaks ve diğer siteler aracılığıyla erişilebilen belgelere hükümet çalışanları ve hükümetle ilişkili kurumların erişmesine yasak getirmişti.

 

Hava Kuvvetleri’nde görevli Binbaşı Toni Tones, Wikileaks’in yanı sıra, sitenin işbirliği içinde olduğu New York Times, Guardian ve Der Spiegel basın organlarının internet sitelerine erişimi kesti.

 

Tones, “Bu karar Ağustos’ta alınan ve Hava Kuvvetleri personelinin Wikileaks üzerinden gizli belgeleri okuma veya indirmesini yasaklayan talimata uygun” açıklamasını yaptı. Tones, diğer sitelerin neden bloke edildiğine tam bir açıklama getiremezken, “Bu siteleri gün içinde takip ediyoruz. Ancak takip sıklığı değişiyor” dedi.

 

Wikileaks’in son yıllarda yayımladığı belgelerden en çok payını alan devlet kurumlarından İçişleri ve Savunma Bakanlığı, sızdırılan belgelerin yaptığı etkiyi hafifletmek için yeni önlemlere başvuracağını belirtmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!