Devlete inanmanın cezası

Güncelleme Tarihi:

Devlete inanmanın cezası
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2002 00:00

‘‘DEVLETE inanmanın hiç cezası olur mu? Olsa olsa ödülü olur’’ diye düşünen varsa, bu yazıyı okusun. Bakalım, devlete inanan ve kararnamesi ile tebliğine göre hareket eden kişi, sonunda bunun ödülünü mü yoksa cezasını mı görmüş? İsterseniz, sözü fazla uzatmadan konuya girelim.Hürriyet okurlarından Nurettin Balcı, devlete inanan ve ona göre hareket eden üniversite mezunu bir vatandaş. Bakın başına ne gelmiş;'Değeri 3 milyar TL. olan Şahin marka otomobilimde, LPG yakıtı kullanıyorum. Otomobilin 2001 yılı vergisi;- Normal 97 milyon 280 bin TL.- LPG'li 359 milyon 930 bin TL.Verginin birinci taksidi olan 179 milyon 965 bin TL.'yi, normal süresi olan Ocak ayında yatırdım. Ancak, çok samimi olduğum, ilkokul mezunu ve aynı modelde ağırlıkta otomobili olan arkadaşım yatırmadı. Daha sonra Danıştay LPG'li yakıt kullanan otomobilin, yüksek vergisini iptal edip, 97 milyon 280 bin TL yaptı. Arkadaşım da Mayıs 2001'de, birinci taksidi 97.280.000 / 2 = 46.640.000 TL. olarak 3 aylık gecikme zammıyla birlikte ödedi. Daha sonra da, Temmuz 2001'de ikinci taksidi yatırdı. Ben ise, 'nasıl olsa daha önce 179 milyon 965 bin TL. yatırdım, bu para normal verginin birinci ve ikinci taksit tutarını bile aşıyor' diye, Temmuz 2001'de herhangi bir vergi yatırmadım.Sen misin yatırmayan, bir süre sonra vergi dairesi, gecikme zammı ile birlikte ikinci taksidi istedi. 'Aman durun ne oluyor, ben vergimi fazlasıyla ödedim' diyecek oldum ki, önüme Maliye Bakanlığı'nın 30 Kasım 2001 Tarih ve 058277 sayılı yazısını koydular. Yazıda özetle; Danıştay'a iptal davası açmayanların, bir hak iddia edemeyecekleri belirtiliyordu.Yani devlete inanıp, kuzu kuzu yüksek vergi taksidini ödediğim için hata yapmışım. Ya dava açacak ya da ödemeyecekmişim. Dava açmadığım üstelik vergiyi de ödediğim için, cezayı hak etmiştim. Düşünebiliyor musunuz? Bütün suçum bu... Şu anda, benim durumumda olan, yaklaşık 500 bin kişiden tahsil edilen haksız vergilerin tutarı ise 66 trilyon TL...En çok zoruma giden de ne biliyor musunuz? Vergisini ödemediği için kárlı çıkan ilkokul mezunu o arkadaşım var ya... Onun 'Bu ülkede devlete inanıp, vergi ödenmeyeceği' iddiasında haklı çıkması...'Ne diyelim? Dürüst vatandaşından özür dileyecek olan devletin, bunları devlete inandıkları ve vergilerini ödedikleri için cezalandırması, galiba dünya da sadece Türkiye'de oluyor!..HAYRET 220 milyon dolarlık hataHAFTA içinde, 'İthalatçının 230 Milyon Dolarını Haksız Aldılar' başlığı altında, Merkez Bankası'nın bir genelgesiyle, yasalara aykırı olarak ithalatçılardan alınan Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'nu (KKDF) yazmıştık.Yazıda özetle, yasa ve yasa ile verilen yetkiye istinaden çıkartılan Kararname ile KKDF'nin 1 Ocak 2002 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırıldığı halde, Merkez Bankası'nın 31 Aralık 2001 tarih ve 2001/4 sayılı KKDF genelgesi ile bu fonun alınmaya devam ettiğini, oysa genelge ile fon alınamayacağını belirtmiştik.Yazımız üzerine, Merkez Bankası'ndan önce telefonla aradılar, ardından da 23 Ekim 2002 tarih ve 2002-D/771 sayılı bir yazı gönderdiler. Gönderilen yazıda özetle; yasaya aykırı olarak KKDF alındığına itiraz edilmiyor ancak fon gelirleri tahsilinin Merkez Bankası'nca değil Maliye Bakanlığı'nca yapıldığının belirtilmesi isteniliyordu. Gerçi o yazımızda, olayın Maliye Bakanlığı yönünü de ele almıştık ama yazıdaki amacımız, tahsilatın kimin tarafından yapıldığı değil, yasaya aykırı olarak genelge ile fon alınamayacağıyla ilgiliydi. Yine de duyuralım; yasaya aykırı olarak 220 milyon dolarlık KKDF fonu alındığı doğru ancak tahsilatı yapan Merkez Bankası değil Maliye Bakanlığı!..TEBESSÜM İşadamının kaçamağıSABAHTAN beri nefes almadan çalışan işadamı, saatin akşamın sekizi olduğunu fark edince, o gün kendisi gibi yoğun bir şekilde çalışan sekreterine bir öneride bulunmuş. - Haydi birlikte yemeğe gidelim. Gitmişler, adam yemekte sormuş; - Dans etmeye gidelim mi?- Olur. Birlikte diskoteğe gitmişler ve dans etmişler. Sonra patron almış sekreterini, onun evine gitmişler. Bir güzel sevişmişler. Sonra çıkıp evine gelmiş adam. Arabasını park etmiş garaja. Cebinden bir parça tebeşir çıkarmış. Elbisesine irili ufaklı çizikler atmış ve eve girmiş. Karısı uyumamış kendisini bekliyor. - Neredeydin? diye sormuş karısı. - Hiiç!.. Sekreterimle yemeğe gittik, sonra dansa, sonra da onun evine. Birkaç saat seviştik, sonra çıktım geldim. - Yalancı!..diye haykırmış kadın;- Üzerindeki tebeşirlerden belli ki, o serseri arkadaşlarınla buluşup yine bilardo oynamaya gittin değil mi?GÜNÜN SÖZÜ Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın.Konfüçyüs
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!