Devlet yatak odasından çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Devlet yatak odasından çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 1998 00:00

Haberin Devamı

Devlet artık resen ‘namus davası’ açamayacak. Türk Ceza Yasası'nda çok önemli bir değişiklik yapılarak, cinsel suçlarda ‘şikayet şartı’ getirildi. TBMM'ye sevkedilmeyi bekleyen TCK Öntasarısı'na göre, 18 yaşından büyüklere karşı işlenen, ‘ırza geçme’, ‘ırza tasaddi’ ‘evlenme vaadi ile kızlık bozma’, ‘kadın kaçırma ve alıkoyma’ ‘sarkıntılık ve cinsel taciz’ suçlarında artık kamu davası açılmayacak. Savcılıkların bu suçları resen takip edip, soruşturma ve dava konusu yapması kaldırılıyor. Bu suçlarda ancak mağdurun şikayeti üzerine dava açılacak. Böyle bir suç ihbarı yapılınca da şikayetten vazgeçilemeyecek. Şikayet koşulu, bazen suçun sanığından daha fazla zarar gören ve itibar kaybına uğrayan ‘mağdurun korunması’ amacıyla konuldu. Mağdur kendi namusu ile ilgili suçlarda, ceza hukukunun kendisine tanıdığı bu hakkı kullanarak, itibarının zedelenmemesi için susma veya dava açılması yönünde tercih kullanabilecek. Resen takip, sadece 18 yaşından küçükerle ilgili suçlarda sözkonusu olacak. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Hürriyet'e, ‘‘Irz ve namusa dayalı suçlarda şikayet olursa işlem yapılacak. Kişi şikayet ederse, kendisi muayeneye gidecek. Bir noktada bekaret muayenesi, reşit kişilerde isteğe bağlı hale getirildi. Yani şikayetçi olan kişi, suça bağlı olarak kendi isteği ile muayene olacak. Ancak, reşit olmayan kızlar için bu durum sözkonusu değil. Okullardaki mesele ve genç kızlara bekaret kontrolü de kanundan doğan bir şey değil’’ dedi. Sungurlu, bekaret kontrolü ile ilgili çalışmanın tamamlanmadığını da belirtti. Namusla ilgili suçları şikayete bağlayan yasa maddesinin gerekçesinde aynen şöyle denildi: ‘‘Bazı yabancı memleketler kanunlarında kabul edildiği üzere, ırza geçmenin 18 yaşını doldurmuş bulunanlara karşı işlenmesi halinde kovuşturma şikayete tabi kılınmıştır. Bu hüküm tasarının suç ve ceza siyaseti ilkelerinden birisi olarak benimsediği, mağdurun korunması prensibinin bir uygulamasını teşkil etmektedir. Irza tecavüze muhatap olan kişiler kovuşturmada zorunlu usul kuralları (muayene, bekaret kontrolü) müdafaanın müdahaleleri sebebiyle bazen fiilen mağdur haline düşürülmekte ve sosyal çevrelerinde ağır itibar kayıplarına uğramaktadır. Bu sebeple kovuşturmayı tahrik yetkisinin bizzat mağdura tanınması bakımından ve mağduru korumak yönünde gerekli sayılmıştır. Ancak, bu halde şikayetten vazgeçme mümkün değildir.’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!