Dev adımlara devam

Güncelleme Tarihi:

Dev adımlara devam
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 11, 2002 00:00

Bilim dünyasının ünlü ‘Science’ ve diÄŸer bilim dergileri geçen yılın en önemli araÅŸtırma sonuçlarını, buluÅŸlarını açıkladılar. Science’a göre geçen yılın en büyük olayı, Nano bilgisayarların geliÅŸtirilmesinde atılan büyük bir adımla yaÅŸandı. DiÄŸer önemli buluÅŸlar arasında ÅŸunlar var: Ä°nsan kalıtımı üzerine yeni bilgiler, Nötrinolar, insan genomu, üstün süperiletkenler, sinir sinyalleri, kanser ilaçları, iklimde küresel ısınma...Sadece 35 bin genimiz varmış Ä°nsanın kalıtsal özelliklerinin tümünü kapsayan Ä°nsan Genomu’nun ÅŸifrelerini çözme yarışı, bu yılın başında iki ayrı araÅŸtırma sonucunun, en itibarlı iki bilim dergisi ‘Science’ ve ‘Nature’’da aynı anda açıklanmasıyla tamamlandı. Ä°nsan Genom Projesinin yöneticileri, insan kalıtımının yaklaşık 35 bin genden oluÅŸtuÄŸu tahmininde bulundu. Ä°nsan genomunun 100 bin genden oluÅŸtuÄŸunu sananlar için sonuç büyük bir sürpriz oldu. Buna göre insan, sirke sineÄŸinden yalnızca iki misli fazla gene sahip. Genler, kromozomlarımızın üzerinde yer alan kalıtımın en temel birimidir. Kalıtsal özellikler bu genler sayesinde nesilden nesile taşınır. Genlerin sayısının sanılandan az olması, aslında insan kalıtımının anlaşılmasını, genlerin binlerce beden fonksiyonunu nasıl düzenlediÄŸini kavranmasını daha zorlaÅŸtıracak. EÄŸer genlerin sayısı çok daha fazla olsaydı, bedenimizdeki fonksiyonları birer genle açıklamak daha kolay olurdu. Gerçi, genlerin birden fazla fonksiyon üstlendikleri biliniyordu. Öyle ki örneÄŸin görme olgusu çok sayıda genin birbiriyle iÅŸbirliÄŸi seklinde gerçekleÅŸmektedir. AraÅŸtırmacılar bu arada 60 diÄŸer organizmanın kalıtımını da çözdüler. Nano bilgisayarlarScience’a göre en önemli geliÅŸme, molekül boyutundaki bilgisayar devreleriyle elde edilen rekor iÅŸlemler. Amerikalı bilim adamları geçen yıl ocak ayında insan saçından milyon kez daha ince olan ve bilgi alışveriÅŸini saÄŸlayan nano teller ürettiler. Elektronlar, bu tellerden neredeyse dirençsiz geçiyorlar. Kasım ayında ise Amerika ve Hollandalı üç bilim adamı, yine milimetrenin milyonda bir küçüklüğünde mantık devreleri üretti. Bu geliÅŸme, bilgisayarların belki de gelecekteki en büyük hıza ulaÅŸmasını saÄŸlayacak. AraÅŸtırmacıların bu baÅŸarıları, örneÄŸin konuÅŸmaları saniyeler içinde baÅŸka dillere çevirebilecek ya da hastalıkların tanısını çok daha kolay koyabilecek hızlı ve güçlü nano bilgisayarların yolunu açtı. GüneÅŸten gelen Nötrinolar nerede?GüneÅŸteki nükleer fırındaki yanma ve patlamalar sonucu, uzaya büyük miktarlarda enerji salınır ve bize kadar ulaÅŸan ulaÅŸan bu enerji sayesinde dünyamızda canlı yaÅŸam sürer gider. Uzaya salınan bu parçacıklar arasında nötrino diye adlandırılan bir parçacık da vardır. Bilim adamları yaptıkları hesaplardan yola çıkarak, dünyamıza ulaÅŸması gereken nötrino sayısında eksiklik saptamışlardı ve kayıp nötrinoların nedenini merak ediyorlardı. Yıllardır süren bu problem veya nötrinoların gizi nihayet çözüldü: Nötrino parçacıkları gezegenimize ulaÅŸmadan önce buhar ve miyon nötrinolarına dönüştüklerinden sayıları iyice azalıyordu. Kanada’daki Sudbory Nötrino Gözlemevi araÅŸtırmacıları bunu kanıtladı. Yassı yüzlü insan fosiliGeçen yıl insanın soy aÄŸacı üzerine yapılan araÅŸtırmalarda bulunan yeni bir fosil, atalarımız ve geçmiÅŸimizle ilgili yeni kapılar açtı. Fosil, yine Afrika’da bulunmuÅŸtu, ama bu defa yassı yüzlüydü. Bu fosil 3,5 milyon yaşındaydı ve insanın geçmiÅŸinin sadece Lucy diye adlandırılan soyun dışında, baÅŸka soylara uzandığını da gösteriyordu. Böylece aile aÄŸacımız çeÅŸitlendi.Dünya ısınıyorSon 50 yıldaki küresel ısınmadan atmosferde biriken sera gazları sorumlu. Geçen yıl bu konuda yapılan çok daha hassas araÅŸtırmalar ve elde edilen mükemmel veriler küresel ısınmanın çok ciddi olduÄŸunu gösterdi ve duyulan bazı şüpheler bertaraf edildi. Böylece 20.y.y’daki artan ısınmadan tamamen insanların etkinliklerinin sorumlu olduÄŸu kesin kanıtlanmış oldu. Gezegenimizin sera gazına daha ne kadar dayanabileceÄŸi ise henüz bilinmiyor. Kök hücreleri ve embriyon klonlandıKök hücrelerin klonlanmasında yeni aÅŸamalar kaydedildi. Ä°nsanın klonlanması yoÄŸun tartışmalara yol açtı. Bir Amerikalı araÅŸtırmacı kendi özel ÅŸirketinde ilk kez embriyon klonladı. Dünya, bu alandaki geliÅŸmelerle yeni bir bekleyiÅŸ İçine girdi: Kök hücreler sayesinde, bozulan veya iÅŸ göremez organlarımızın yenileriyle deÄŸiÅŸtirilmesi.. Bu, tıpta yeni bir geliÅŸmeyi baÅŸlatıyor. Ve: insanın bir kaç kat daha fazla yaÅŸaması için de büyük umutlar yaratıyor. Bazı bilim insanları, bu geliÅŸmeleri, ölümsüzlüğe doÄŸru gerçek bir baÅŸlangıç olarak görüyor. Kanseri hedef alan ilaçlarÄ°nsan bedenindeki biyokimyasal bozukluklar bazı kanser türlerine zemin oluÅŸturur. 2001 yılında ilk kez doÄŸrudan doÄŸruya bu biyokimyasal bozuklukların düzeltilmesini hedef alan ilaçlar geliÅŸtirildi ve uygulandı. Bilim adamları, doÄŸrudan kanseri hedef alan bu uygulamaların tedavide yeni bir çığır açtığı görüşündeler. Bilim adamları bu yıl daha çok, kanser hücrelerinin büyümelerini teÅŸvik eden enzimleri araÅŸtırdılar. Gleevec ilacı tedavi edilemeyen kanser türleri için onaylandı. Ä°laç, kanser hücrelerini besleyen bir enzimi devre dışı bırakıyor ve böylece kanser tümörünün beslenip geliÅŸmesini engelliyor. Maddenin yeni bir haliMaddenin yeni bir halini keÅŸfeden Amerikalı araÅŸtırmacılar Eric A.Cornell ve Carl E.Wiemann ve Alman fizikçi Wolfgang Ketterle 2001 yılı Nobel Fizik ödülünü aldılar. AraÅŸtırmalar kesin ölçümler veren atom lazerlerinin üretimi üzerinde yoÄŸunlaÅŸtı. Bilim adamları ilk kez helyum ve lityum elementleriyle bunu baÅŸarabildiler. Bu çok önemli fizik olayının keÅŸfi, nano teknolojik, yani milimetrenin milyonda biri büyüklüklerindeki teknolojik uygulamalarda ve çok hassas ölçümlerde yeni bir ufuk açacak.Meyveyi nerede korumalı?Sıcak ortamda, meyve, teneke kaplarda, plastik kaplardan daha uzun bir süre tazeliÄŸini korur. Amerikan ordusunda çalışan bazı kimyacılara göre tenekenin meyveyi iyi korumasının nedeni, C vitamininin meyvedeki amino asitlerle reaksiyona girmesini engellemesi.Amerikan ordusu uzun yıllar boyunca askerlerine, besinlerini saklamak için teneke kaplar dağıtmış. Teneke kaplar içinde saklanan besinlerin 49 derece gibi yüksek sıcaklıklarda bile uzun süre tazeliklerini korudukları ortaya çıkmış. Seksenli yıllarda aynı iÅŸ için plastik kaplar da kullanılmaya baÅŸlamış ve 1991’deki Körfez Savaşı sırasında bu plastik kaplar nedeniyle sorunlar yaÅŸanmış. Plastik kaplara konan besinler (özellikle meyveler) kısa zamanda renk deÄŸiÅŸtirmiÅŸler ve kötü bir koku yaymaya baÅŸlayarak yenilemez hale gelmiÅŸler.Bu durumun nedenini anlamak için A.B.D. ordusunda bir araÅŸtırma yapılmış. AraÅŸtırmayı yöneten kimyacı William Porter ve grubu, besinlerin kahverengileÅŸmesine ve kötü kokmasına neden olan maddenin hangisi olduÄŸunu bulmaya çalışmışlar. Çalışmanın sonunda son derece ilginç bir durum ortaya çıkmış; meyvelerdeki bozulmanın, daha uzun süre taze kalsınlar diye eklenen C vitamininden kaynaklandığı ortaya çıkmış. Aslında C vitamini bitkilerin çürümesine neden olan enzimleri gerçekten de bertaraf ediyor, ancak yüksek sıcaklıklarda, meyvelerdeki amino asitlerle birleÅŸiyor ve aldehitler diye adlandırılan kimyasalların oluÅŸmasına neden oluyor, aldehitler de kötü kokuya neden oluyorlar. Bunu izleyen çalışmalarda ise, tenekenin, C vitaminiyle meyvelerdeki amino asitler arasındaki bu reaksiyonu engellediÄŸi ortaya çıkmış. Gözlenen bir diÄŸer ilginç durum da, tenekenin, meyvelerdeki en önemli antioksidan olan klorojenik asitle birleÅŸerek, morötesi ışınları emen bir molekül oluÅŸturduÄŸu. Emilen bu ışık daha sonra görünür spektrumda yansıtılıyor, dolayısıyla teneke kutularda saklanan meyveler daha parlak görünüyorlar. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!