Derviş, sol’u birleştirmeli (1)

Güncelleme Tarihi:

Derviş, sol’u birleştirmeli (1)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2002 00:00

AnkaraSol tarihi bir dönemeçte. Ya kişi kavgası öne çıkacak, “küçük olsun, benim olsun” ilkesi sürdürülecek ve hepsi kaybedecek veya tüm liderler özveride bulunacaklar ve hem kendilerini, hem ülkeyi kurtaracaklar.Bugün sizlerle, yıllardan beni gördüğümüz ancak liderlerin görmezden geldikleri bir gerçeği yeniden paylaşmak istiyorum. Ardından da bir çağrıda bulunmak, paylaştığımız görüşü benimserseniz, e-mail kampanyası ile liderleri uyarmanızı, baskı altına almanızı isteyeceğim.Konu, sol ve sağ’daki bölünmeler…Bana kimse Sol ve Sağ’daki bazı partiler arasındaki ideolojik-politik farkların neler oduğunu, inandırıcı şekilde gösteremez. Tek fark liderlerin isimleridir.Örneğin, Deniz Baykal’ın CHP’si, Bülent Ecevit’in DSP’si, İsmail Cem- Hüsamettin Özkan’ın YTP’si ve Murat Karayalçın’ın SHP arasında önemli ne fark vardır?Hiçbir fark yoktur. Ayrıntılarda farklar bulabilirsiniz. Ancak bunlar da incir çekirdeğini doldurmaz.Aynı durum, sağ’da DYP ile ANAP arasında yaşanıyor.Mesut Yılmaz ile Tansu Çiller’in kişisel kavgalarının liderlik mücadelelerinin dışında, temel politikalar, dünya’ya bakış açısından hiçbir farkları yok. Birlikte hareket edebilseler, AKP’nin de, MHP’nin de önünü kesebilecek bir güç oluşturabilirler. Ancak kişisel kavga nedeniyle, hem kendilerinin, hem de ülkenin önünü tıkıyorlar. Birinden biri bırakmadıkça, bu bölünmüşlüğün önüne geçilmesi de son derece güç…SOL, TARİHİ BİR FIRSAT YAKALADISağ’da birleşmeyi gerçekleştirebilmek için, geçmişte çok çaba harcandı, ancak olmadı. Sol’daki dağınıklığın giderilebilmesi için ise, şu sırada kaçırılmaması gereken, tarihi bir fırsat çıktı.Önce, duruma bakalım.Karşımızda, barajı geçebileceğini gösteren, Deniz Baykal’ın CHP’si var. Güçlü bir liderlik, yılların verdiği deneyimle ülkenin her yanına dağılmış bir teşkilat ağı ve sol söylemin dışına taşan, geniş tabanlı politikalara açık bir parti. Şu sıralardaki anketler yüzde 15-18 arası oy potansiyeli olduğunu gösteriyor. CHP, 3 Kasım sonrası koalisyonlarının en önemli ortaklarından biri olmaya aday.Diğer aday İsmail Cem-Hüsamettin Özkan ikilisinin Yeni Türkiye partisi var. Henüz teşkilatlanamamış, kentlerde popüler, ancak kırsal’da görülmeyen bir parti.YTP’nin seçimlere kadar teşkilatlanıp, kendini Anadoluya anlatabilmesi son derece güç. DSP’deki bir iç kavga sonucu ortaya çıktı. DSP’den ayrılıp YTP’ye geçen milltevekillerinin önemli bir bölümünün de, tamamen kişisel nedenlerle (DSP’de kalarak bir daha seçilemeyeceklerini gördükleri için veya Ecevit tarafından tekrar aday gösterilemeyeceklerini bildiklerinden dolayı) ayrıldıkları ortada…YTP hareketini ayakta tutacak, barajın biraz üstüne çıkarabilecek ve ona hayat verecek tek isim de Kemal Derviş. Derviş, YTP’ye katılmadığı veya ön plana çıkmadığı taktirde, bu partinin hiçbir şansı kalmayacak.ANAHTAR, KEMAL DERVİŞ’İN ELİNDEBöyle bir manzara karşısında, sol’daki bölünmüşlüğün artması veya tam aksine, bölünmüşlüğün büyük oranda azalması, Kemal Derviş’in vereceği karara bağlı.Kemal Derviş söz verdiği gibi, YTP ile yoluna devam etmeyi tercih ederse, bu partiye büyük enerji ve oy potansiyeli verecektir. CHP’nin yükseliş ritmini bozacak, aksi halde CHP’ye yönelecek oylardan bir bölümünün YTP’ye kaymasına yol açacaktır. Ancak, YTP’yi yüzde 10’ların üstüne taşıyamayacaktır. Yani, hem CHP beklenen büyümeyi sağlayamayacak, hem de YTP gereken oy patlamasını gerçekleştiremeyecek.Derviş’in YTP’yi seçmesi, DSP’yi de kemikleştirecek ve Ecevit ile birlikte seçim kazanamayacaklarını bilmelerine rağmen, geri kalan milletvekilleri asılacaklar. Ölüm kalım savaşı verecekler.Bu durumda, sol’daki bölünme daha artacak.Yeterince büyüyemeyek bir CHP, koalisyona girebilecek güce ulaşamayacak bir YTP ve baraj altında kalıp yok olacak bir DSP.Yazık değil mi?HERKES CHP ŞEMSİYESİ ALTINDA BULUŞABİLİRBir de, diğer senaryoyu düşünelim.Kemal Derviş’in, YTP’yi ve siyasete girmekten korkan değerli bazı isimleri de yanına alarak, yani geniş bir kadro ile CHP’ye katılmasının getireceği değişiklik, tam bir deprem yaratır.Böyle bir olasılıkta, DSP’nin geri kalanları da direnemezler. Ondan sonra da bu harekete katılmak zorunda kalırlar. Murat Karayalçın başta, sol’un diğer parçaları da bu mozaik’te yerlerini bulurlar.Bu, bir mucize değil, tarihi fırsattır.Anahtar da üç kişinin elindedir: Kemal Derviş, Deniz Başkal ve İsmail Cem… Onların tutumları herşeyi etkileyecek. Yarın, aynı konuya devam edeceğim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!