Denizi sevmeyen armatör

Güncelleme Tarihi:

Denizi sevmeyen armatör
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 1999 00:00

Haberin Devamı

Kalbine yenik düşen 56 yaşındaki Ali Koçman, Türk denizcilik sektörünün duayenlerinden biriydi. Çocukluğu ve gençliği yalıda geçen Koçman denizle bu kadar iç içe olunca, sonunda bıkmış. Denizden hiç hoşlanmadığını söyleyen Koçman'ın bir sandalı bile yoktu.

TEDAVİ olmak için önceki akşam ABD'ye giderken uçakta geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Ali Koçman, Türk denizcilik sektörünün duayenlerinden biriydi. Koçman, Türkiye'nin en büyük denizcilik şirketinin başkanı olmasına rağmen denizi sevmeyen ve şileplerinin dışında bir sandalı bile olmayan bir kişiydi.

Koçman, 12 Şubat 1984 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan bir repörtajında, denizden ne denli nefret ettiğini şöyle anlatmıştı:

‘‘Çocukluk ve gençlik yıllarım hep denizde geçti. Yeniköy'de bir yalımız vardı. Yazları ailece Yeniköy'e giderdik. Babamın gemileriyle ilgili olarak yanında dolaşırken hayli bilgi sahibi oldum. O kadar ki, evde her sohbet denizle başlar denizle biterdi. İşte bütün bunlardan dolayı denizi sevmiyorum. Ağustos ayında bile denize girmem.’’

SANDALI BİLE YOK

Dünyanın her yanında armalarını taşıyan gemileri olduğunu söyleyen Koçman, ‘‘Ama benim ne bir yatım, ne bir kotram daha ilerisini söyleyeyim bir sandalım bile yok’’ diye denizden hoşlanmadığını yinelemişti.

1943 yılında İstanbul'da doğan Ali Koçman, Işık Lisesi'ni ve İktisadi Ticari Bilimler Akademisi'ni bitirdikten sonra, ABD ve İngiltere'de lisanüstü çalışma yaptı.

Meslek hayatına 1966 yılında başlayan Koçman, gemicilik, otomotiv sanayii, gıda sanayii, madencilik, ithalat, ihracat konularında faaliyet gösteren aile şirketlerinde yönetici olarak çalıştı. Merkezi Hamburg'da olan uluslararası bir denizcilik konferansının 7 yıl başkanlığını yaptı.

TÜSİAD İLANLARI

1980-1985 yılları arasında Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi. Türkiye, Koçman'ı TÜSİAD Başkanlığı dönemindeki çıkışları ile tanıdı. 1980 öncesi dönemde siyasetçilere milli birlik hükümeti kurma yolunda ikazaların bulunduğu ünlü TÜSİAD ilanlarında Ali Koçman'ın da Başkan Yardımcısı olarak imzası vardı.

POLİTİZE OLMADI

Ali Koçman'ın tüm iş yaşamı boyunca koruduğu özelliklerden biri de politize olmamasıydı. Pek çok siyasi partinin milletvekili ve bakanlık teklifine rağmen Koçman her zaman tüm siyasi partilere eşit mesafede durmaya çok dikkat etti. Buna rağmen satır aralarında Turgut Özal'a olan hayranlığının mesajlarını vermekten kendini alamadı.

KOYU FENERBAHÇELİ

Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan ve hayatında bekar kalmayı tercih eden Ali Koçman, gece hayatını da seven renkli bir kişiliğe sahipti. Koçman, bu sosyal yönünü bir süre Vizon Dergisi'nde yazdığı köşe yazıları ile kamuoyuyla paylaşmıştı.

MÜTEVAZI ZENGİN

Ali Koçman, Türkiye'nin en zengin 500 işadamı arasında bulunmasına rağmen, bu zenginliği onun mütevazı yaşam felsefesini etkilemedi. Kendisiyle yapılan röportajlarda sık sık vergi vermeyen gizli zenginleri eleştirdi.

İSTANBUL AŞIĞI

Koçman'ı tanımlamak için kullanılacak pek çok sıfattan biri de ‘İstanbul aşığı’ idi. Sık sık, ‘‘İstanbul'da yaşamaktan zevk alıyorum’’ diyen Koçman, en büyük hobisinin de tablolar ve İstanbul olduğunu söylerdi. Arabesk yaşam tarzının İstanbul'a hapsolan burjuvaları erozyona uğratmasından duyduğu endişeyi de, ‘‘Türk burjuvazisi arabeske yenildi’’ diyerek sık sık dile getirirdi.

İYİ KISMET BULAMADI

Koçman yoğun iş hayatı içinde evliliğe yeterli önemi veremeyeceğini düşündüğü için bekar kalmayı tercih etti. Bekar olduğu için özellikle yurtdışındaki bazı sosyal faaliyetler açısından zor durumda kaldığını itiraf eden Koçman, ‘‘ABD'de özel temaslarda bekar bir adam yadırganıyor’’ diyordu. Bekarlığı ile ilgili sorulan soruları hep, ‘‘İyi bir kısmet bulursam evleneceğim’’ sözleriyle geçiştirdi.

Cuma günü toprağa verilecek

TEDAVİ amacıyla ABD'ye götürülürken uçakta kalp krizi geçirerek ölen armatör Ali Koçman, Cuma günü İstanbul Teşvikiye Camii'nde öğlen kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verilecek.

İş dünyasında büyük üzüntü

TÜSİAD’ın liberalizasyon açılımına öncülük etti

TÜSİAD eski Başkanı Muharrem Kayhan

‘‘Ali Bey'in, Türkiye'nin ekonomik liberizasyonu anlamında yaptığı çok önemli demarjları vardır. Önemli bir kişilikti. TÜSİAD'ın hem ekonomik, hem liberizasyon yönündeki açılımlarına öncülük etmiş bir işadamıydı. Çok önemli bir başkandı. Biliyorsunuz kendisi TÜSİAD'ın 2'nci Yönetim Kurulu Başkanı'ydı. İşadamı, sanayici ve TÜSİAD Başkanı olarak Türk iş alemine, sanayiine getirdiği çağdaş açılımlar, takdirin de ötesindedir. Son yıllarda rahatsızlığından dolayı bizlere katkıda bulunamamasının da büyük eksikliğini hissettiğimizi söylemek isterim. Genç yaşta vefatından çok büyük üzüntü duyuyorum. Büyük bir kayıp. Allah rahmet eylesin.’’

Adam olacak çocuk

ALİ Koçman, gelecekte başarılı bir işadamı olacağına dair işaretleri lise yıllarında vermişti. 1960-61 öğrenim döneminde mezun olduğu Işık Lisesi'nin öğrenci yıllığında, Koçman'ın çok iyi piyano çaldığı belirtiliyor. Ayrıca, ‘iyi bir iş adamı olması’ temennisinde bulunuluyor.

Dedikoduyu kim sevmez

AÇIKSÖZLÜLÜĞÜ ile tanınan Ali Koçman, kendisine yöneltilen her soruya son derece net cevaplar verirdi. Kendisiyle yapılan röportajların birinde dedikodu konusundaki görüşlerini şöyle dile getirmişti:

‘‘Dedikoduyu severim tabii, ama kim sevmez. Ama önce dedikodunun tarifinde anlaşalım. İnsanların özel hayatına girmeden, biraz yapay, ama oldukça neşeli ve güldürücü, sonuç olarak zararsız bir konuyma tarzı. Hatta hakkında dedikodu yapılan kişinin kulağına gittiği zaman bile kırıcı olmamalı.’’

9 yaşında zafiyet geçirdi ama...

ALİ Koçman'ı 56 yaşında hayattan koparan sağlık probleminin belki de bir nedeni kilolarıydı. Zaman zaman 130 kilonun üzerine çıkan Koçman, 9 yaşında geçirdiği zafiyet hastalığı sonrasında uygulanan beslenme programı nedeniyle kilo aldığını ve bir daha da veremediğini söylüyordu. Özellikle ev yemeklerini sevdiğini belirten Koçman, Uzakdoğu mutfağının kendisini korkuttuğunu sık sık tekrarlardı. Koçman bunun sebebini de, ‘‘Onlara alışamadım. İnsan ne yediğini bilmiyor’’ diyerek açıklardı.

Seyahati seviyordu

ALİ Koçman 1986 yılında Hindistan gezisine çıkmıştı. Büyük bir filin üzerine oturarak gönlünce tur attı. Aslında epey komik görünüyordu, ama oturduğu yerin rahat olduğunu görünce, aşağıda kendisini seyreden arkadaşlarına, ‘‘Şimdi size buradan hitap edeceğim. Beni işitiyor musunuz?’’ diye bağırdı.

Özel koltuğunu 3 kere kırdı

KENDİSİYLE barışık bir insan olan Ali Koçman, zaman zaman aşırı kilolarıyla ilgili espriler de yapmadan duramazdı. Koçman, bir söyleşisinde, bugüne kadar çalışma masasında kullandığı koltukların hepsini kırdığını ve bunun üzerine dışarıdan özel koltuk getirttiğini anlatarak, ‘‘Koltuğumun iskeleti çelikten, tekerlekli, döner, arkaya yaslanır ve deri kaplı. 7 yıldır bunu kullanıyorum. Ama ya çok yaslanıyorum ya çok ağır geliyorum. Özel yapılmış bu koltuğumu da 3 defa kırdım. Burada tamir ettiriyorum, yine kullanıyorum’’ diyordu.

Armatörleri o birleştirdi

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras

‘‘Kendisini iyi yetiştirmiş, denizcilik camiasına önemli hizmetleri olmuş bir arkadaşımızdı. Armatörlerin birleşmesinde de kendisinin önemli rolü oldu. Kendisinin TÜSİAD'ın ilk başkanı olarak da iş dünyasında önemli hizmetleri oldu. Hem denizcilik camiasından, hem de iş dünyasından arkadaşımız olan Koçman'ı kaybetmek bizi üzüntüye boğdu. Kendisine rahmet ailesine de başsağlığı diliyorum.’’

ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan

Gençlere hep örnek olacak

‘‘Kendisi ciddi başarılı ve sade yaşantısı örnek bir insandı. TÜSİAD Başkanı olarak da önemli görevlerde bulundu. Gençlerin ve yeni yetişenlerin her zaman örnek aldıkları kişiler vardır. Ali Koçman da kişilerden biriydi. Başarıyla, mütevazı hayatı birleştirmek zordur. Kendisi her zaman örnek bir sanayici olarak hatırlanacaktı.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!