Ünlü tarihçi Prof. Bernard Lewis, İngiltere ve Fransa'nın demokrasiyi inşa etmek için yüz yıllar verdiğini hatırlatarak şöyle dedi: ‘‘Türkler, bazen kendilerini nevrotizme varacak düzeyde yargılar ve eleştirirler. Türkler'in demokrasi deneyimi ilerleyen pozitif bir süreçtir, iyidir.’’Bu hafta sonu Amerika
Atatürk Derneği'nin ödülünü alacak olan ‘‘duayen profesör’’ Bernard Lewis İslam ülkelerinin neden az gelişmiş olduklarından, Türkiye'nin demokrasi deneyimi ve İslam'ın geleceğine kadar bir dizi güncel meseleye ilişkin görüşlerini anlattı.Prof. Lewis, İslam ülkelerinin modern çağı yakalayamamasının en önemli nedeni olarak ‘‘kadınlar konusundaki tutumunu’’ gösterdi. Osmanlı İmparatorluğu'nda bunu ilk kavrayan kişinin Namık Kemal olduğunu ve 1867'de Tasviri Efkar'da yazdığı bir yazıda, ‘‘Batı önündeki güçsüzlüğümüzün nedeni kadınlara yönelik tavrımızdır. Nüfusumuzun yarısının yeteneklerinden yararlanamıyoruz. Heyeti İçtimaiye'nin bir tarafı felç olmuştur’’ dediğini söyledi.Lewis, bunu Atatürk'ün de çok iyi gördüğünü ve gereklerini de yaşama geçirdiğini söyledi. Petrol ve doğalgaz hariç tutulsa, beş milyonluk Finlandiya'nın tüm Arap dünyasından daha fazla ihracat yaptığını belirten Prof. Lewis, İslam coğrafyasının az gelişmişliğinin diğer nedenleri olarak, din ve devlet işlerini ayırmakta ve demokrasiyi oluşturmaktaki başarısızlık, eğitimsizlik, sanayi ve ticarette ilerleyememeyi saydı.YENİLGİ BİR ZAFERDİ Türkiye'nin İslam ülkeleri arasındaki ‘‘ilk laik ülke’’ olduğunu ve işlevsel demokratik kurumları bulunduğunu belirten Prof. Bernard Lewis, ‘‘O dönemde demokratik olmasa da, Türkiye'de demokrasinin temellerini Atatürk atmıştır. Türkler iki olayı kanıtladı. Geleneksel ve komutaya dayalı toplumda demokrasi inşaası zordur, ancak mümkündür. Her ülkenin ayrı gerçekleri ve gelenekleri olmasına rağmen, Türkiye, İslam ülkeleri için demokrasiyi geliştirmede tek modeldir. 2002'de, tarihin Atatürk için yargısı son derece olumludur. Tek parti CHP, en büyük zaferini en büyük yenilgisiyle 1950'de
seçim kaybederek gerçekleÅŸtirdi. Bu bir tarihsel dönüm noktasıydı. Özgür toplumun doÄŸuÅŸunu görmek inanılmaz bir deneyimdi.’’İngiltere ve Fransa'nın yüzyıllarca süren demokrasi inÅŸaası deneyimlerini hatırlatan Lewis, ‘‘Türkler, bazen kendilerini nevrotizme varacak düzeyde yargılarlar ve eleÅŸtirirler. Türkler'in demokrasi deneyimi ilerleyen pozitif bir süreçtir, iyidir’’ dedi. Ä°ran Hıristiyan gibiBERNARD Lewis, Ä°ran'ın doktrin olarak deÄŸil, ancak iÅŸlevsel ve kurumsal olarak ‘‘papa, kardinaller ve engizisyon’’ üçlemesine benzer bir ÅŸekilde katolikleÅŸtiÄŸini söyledi. Ä°ran'daki ruhani lider, ayetullahlar ve ceza sistemini Katolik yapılaÅŸmaya benzeten Lewis, ‘‘er ya da geç reformasyon da gelecektir’’ diye konuÅŸtu. Lewis, Usame Bin Ladin'in aşırı türdeki söylemini de ‘‘İslam'ın çarpıtılması’’ olarak gördüğünü ve Ä°slam'da intiharın günah olduÄŸunu kaydetti. Prof. Lewis, ‘‘Ama artık din adamları da canlı bomba ve intihar eylemlerine onay veriyor. Onlara ait olan ÅŸeylerin ellerinden alındığı düşüncesiyle çok derin bir gıpta etme duygusuna kapılarak hareket ediyorlar’’ dedi.Â
button