Değer miydi?

Güncelleme Tarihi:

Değer miydi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 1998 00:00

Haberin Devamı

Dünkü Hürriyet'in birinci sayfasında yer alan çökmüş apartmanın müteahhidi Ahmet Sunar, malzemeden çalmanın ve çürük bina yapmanın bedelini çok acı bir şekilde ödedi. Yerle bir olan 40 daireli apartmanın sakinlerinden sadece bir kişi öldü. O da müteahhidin kardeşi Ali Sunar'dı.

Ceyhanlı müteahhit Ahmet Sunar, yaptığı çürük binaya kardeşini kurban verdi. Müteahhit Ahmet Sunar'ın kardeşi Ali Sunar, ağabeyinin, önceki gün meydana gelen depremde kağıt gibi çöken binasında can verdi. Ali Sunar'la birlikte arkadaşı Mahmut Kaya da çöken 40 daireli binanın altında kalarak yaşamını yitirdi. Bir dönem ağabeyinin iş ortaklığını da yapan, ancak daha sonra ayrılarak çöken binanın alt katında bakkal dükkanı işletmeye başlayan Ali Sunar'ın dışında, bina sakinlerinden kimse ölmedi. Depremde toplam 46 kişinin öldüğü Ceyhan'da dün günün konusu müteahhit Sunar ve çürük binasıydı. Dün Hürriyet'in birinci sayfasında da fotoğrafı yeralan Sunar'ın binası ve müteahhitliği, Ceyhan'ı ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de şikayet edildi. Sunar'ın çöken binasında dairesi bulunan teknisyen Hasan Güler, binada incelemelerde bulunduğu sırada Demirel'e, ‘‘Herkes müteahhit olmamalı baba’’ dedi. Demirel'in, ‘‘Bunlar ayrı mesele. Şimdi iş, hayatı normale döndürmek’’ yanıtından memnun kalmayan Güler, şikayetini, ‘‘İlkokul mezunları müteahhitlik yapmamalı, buna izin verilmemeli’’ diye sürdürdü.

BİNADA DEMİR YOK

Yine aynı binada, Demir-Çelik'ten emekli olurken aldığı tazminatını yatırarak daire sahibi olan Ramazan Özbek de, müteahhit Sunar'a ateş püskürdü. Ailesiyle birlikte çöken binanın önündeki açık alanda Kızılay çadırında kalan Özbek, ‘‘Binaya bak, demir yok, neredeyse çimento yok. Koca bina un-ufak olur mu?’’ diye dert yandı. Özbek konuşurken söze giren mahalleri sakinleri ise binanın müteahhidi Sunar'ın kardeşi ve iş ortağı Ali Sunar'ın çöken binanın altında kaldığına dikkat çekerek, ‘‘Bina sakinlerinden başka da ölen yok. Artık Allah'ın adaleti mi dersiniz, ne derseniz deyin’’ dediler. Özbek, Ali Sunar'ın ağabeyiyle ilişkisini de şöyle anlattı: ‘‘Bunlar birlikte iş yapıyorlardı. Müteahhitliği Ahmet Sunar yaparken, kardeşi de yardımcısıydı. Binayı birlikte yaptılar. Ancak sonra aralarında ne geçti bilemiyorum, ayrıldılar. Ali Sunar bu binadaki bakkal dükkanını açtı. Aynı zamanda binada ailesiyle birlikte oturduğu bir dairesi de vardı.’’

OLDU BİR KERE

Müteahhit Ahmet Sunar'ı, evinin bahçesinde kardeşinin ölümünden ötürü başsağlığı dileklerini kabul ederken bulduk. Üzgün görünen Sunar, kendisine yöneltilen eleştirilere, ‘‘Ben yaptığım binadan eminim’’ diye yanıt verdi. Sunar, ‘‘Ancak, yaptığımız binaya ilişkin çok ağır iddialar var. Binanın çürük olduğu öne sürülüyor’’ suçlaması üzerine, başlangıçta bir kooperatif olarak başlayan binayı, inşaatın başlangıç aşamasında Kadir Konuksever adlı müteahhitten devraldığını belirtti. Daha sonra binayı tamamladığını belirten Sunar, şöyle konuştu: ‘‘Öyle iddialarda bulunabilirler, bunları diyebilirler. Ama ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Yaptığım binadan eminim. Orada kardeşimi de kaybettim. Ben buna kader diyorum. Oldu bir kere. Binaya ilişkin iddiaların doğru olup olmadığı ise teknik incelemeler sonucunda ortaya çıkacaktır.’’ Hürriyet'in sorularını yanıtlayan, ancak fotoğraf çekme talebini reddeden Sunar'ın eğitimi konusunda da tartışma yaşandı. Sunar'ın çöken binasının sakinleri, ilkokul mezunu olduğunu öne sürerken, Sunar bu konuda bilgi vermedi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!