Dağcıların toplantısı dağda olur

Necdet Turhan, ORDOS'un marjinal üyelerinden. Görme engelli olmasına rağmen derneğin faaliyetlerini mümkün olduğunca kaçırmıyor. Dağcılık Kolu yönetimi ilk yıl Necdet'in sorumluluğunu almaktan çekinmiş. Ancak onun isteği ve kararlılığı karşısında fazla direnememiş. Necdet, önünde çan çalan biri sayesinde ve batonlar yardımıyla yolunu buluyor. Üyesi olduğu Alıt Nokta Körler Derneği'nin de desteklediği Erciyes tırmanışında, bu dağa tırmanan ikinci görme engelli ünvanını taşıyor. Arkadaşları onun için ‘‘Türkiye'nin en geniş görüşlü dağcısı’’ diyorlar. En geniş görüşlü olmasa bile, en cesur dağcılarından biri olduğu kesin.

‘‘Çocuklarla konuştuk, ekibi yeniden topluyoruz.’’

Bu cümlede, taş kalplileri, Bezgin Bekir'leri bile heyecanlandıran bir sihir var. ORDOS da ‘‘eski bir ekibin yeniden toplanmış hali’’; yaşları 23-45 arasında değişen bir grup ODTÜ mezununun kurduğu Orta Doğu Dağcılık ve Doğa Sporları Derneği. ODTÜ'de öğrenciyken altında toplandıkları çatının adı ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kolu (DKSK) idi. Mezun olup profesyonel hayatla tanıştıktan sonra dağcılıktan kopmadılar, ORDOS'u kurdular. Bu dernek, bir kulübün üyelerinin mezun olduktan sonra da faaliyetlerini yürütmeleri anlamında ODTÜ'de bir ilki temsil ediyor. 1994 yılında kurulan dernek, varlığını, ‘‘ODTÜ Ekolü’’ olarak bilinen DKSK'nın doğaya çıkış anlayışının tarihsel mirası üzerine koyarak, başta dağlar ve dağcılık olmak üzere tüm yaban doğayı ve doğa sporlarını ilgilendiren konular üzerinde çalışıyor.

Gönüllü bir dernek olan ve kar amacı gütmeyen ORDOS'un iki büyük hedefi var. Birincisi, daha yükseklere tırmanmak (dağcı dilinde yüksek irtifa etkinliklerinde bulunmak). Bunu gerçekleştirmek için 1996 yılında gerçekleştirilen Elbrus ve Khan Tengri tırmanışları sonrasında, deneyim ve teknik birikimin örgütsel olarak değerlendirilmesi amacıyla Yüksek İrtifa Takımı kuruldu. Takımın ileri dönem için amacı, ulusal boyutta Himalaya ekspodisyonları düzenlemek. Bu da şu demek; tırmanışçısıyla, doktoruyla, fotoğrafçı kameramanıyla, çanta taşıyıcısıyla komple bir ekip oluşturup Himalayalara göndermek. Dernek bunun için gerekli kondüsyon, deneyim ve insan gücüne sahip olduğunu belirtiyor.

İkinci büyük hedef, Dağ Arama ve Kurtarma Takımı'nı geliştirerek, ulusal düzeydeki gönüllü arama kurtarma örgütlenmesine katkıda bulunmak. Daha önce çeşitli kurtarma çalışmalarında bulunan takım, en son Karadeniz'deki sel felaketi üzerine, yedi kişilik bir ekiple Karabük'e giderek bölge halkına yardımda bulundu. Ankara Valiliği bölgesel olarak İl Özel İdaresi desteğiyle bir arama kurtarma örgütü kurma hazırlığında. Bu konuda ORDOS'la ortak bir çalışmaları olabilir. Ancak bu hedeflere iç kaynaklarla ulaşmak mümkün olmadığından sponsorlara ihtiyaç duyuyor. ORDOS'un diğer faaliyetleri arasında doğa gezileri, çevre bilincini geliştirici etkinlikler, eğitim ve yazılı kaynaklar üretme, dernek etkinlikleri, kayak etkinlikleri de var.

ORDOS'la iletişim kurmak isteyenler 0312 419 65 92 numaralı telefonu ya da dksk (ed işareti) rorqual.cc.metu. edu.tr elektronik posta adresini kullanabilir.

DAĞDA YÖNETİM KURULU

ODTÜ mezunu dağcıların kurduğu Dağcılık ve Doğa Sporları Derneği ORDOS, faaliyetlerini gözden geçirmek, dernekle ilgili sorun ve önerileri tartışmak, yeni kararlar almak üzere toplanmaya karar verdi ve toplantı yeri olarak da Bolu Aladağ'ı seçti. Bakın 24 saat nasıl geçti?

ORDOS, okul yıllarında ODTÜ Dağcılık ve Doğa Sporları Kolu'na üye olan ODTÜ mezunlarının kurduğu bir dernek. Üyeler arasında okulu yeni bitirenler de var, yirmi yıllık mezunlar da. Amaçları, okul yıllarındaki birliği ve amatör ruhu korurken, dağcılık ve doğa sporlarına katkıda bulunmak. ORDOS'un doksan civarında kayıtlı üyesi var.

Her zaman öyle mi olur bilinmez, ama Aladağ dönüşü hüzünlü oldu. Çünkü dönüş yolu; doğadan şehre, eğlenceden işe, dayanışmadan rekabete giden bir yoldu.

O akşam yemekler yenip çaylar içildikten sonra tahta masanın etrafında toplanıldı. ORDOS Yönetim Kurulu Başkanı Burçin Didinedin, oturumu açtı. ORDOS'un son durumunu anlattı. Çarpışan fikirlerden yeni öneriler doğdu. Toplantı bitiminde odun ateşinde sucuk ziyafeti eşliğinde koyu bir sohbet başladı. Ve anlaşıldı ki, dağcılar da en az avcılar kadar iyi geyik yapıyorlar!