Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL Kongre Merkezi’nde düzenlenen TRT World Forum 2024’ün açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, özetle şunları söyledi: “Bu yılki temamız olan ‘Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümleri Yönetmek’, dünyanın karşı karşıya olduğu derin sorunları ve dünyanın dönüşümünü tartışmamız gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Bu tema aynı zamanda mevcut sistemin sürdürülemez olduğunu ve insanlığın daha adil bir düzene ihtiyaç duyduğunu da bizlere hatırlatıyor. Dünya çatışmaların, eşitsizliklerin pençesinde kıvranmakta. Yüzümüzü nereye çevirsek dram, adaletsizlik görüyoruz. Sınır komşusu iki ülkenin birinde zenginlik hakimken diğerinde milyonlarca insan açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
BU BM İLE DEVAM EDİLEMEZ
Umutlarımızı yeşertecek bütün gelişmelerin sayısı giderek azalıyor. İnsanlık bir dönüm noktasındadır. Evlatlarımızın, torunlarımızın geleceğini etkileyecek hadiseler yaşanmaktadır. İnsani krizler mevcut dünya sisteminin kırılganlığını ortaya sermektedir. Şu an bu Birleşmiş Milletler ile devam edebilir miyiz? Hayır. Tamamıyla bu Birleşmiş Milletler’in reforme edilmesi gerekmektedir. Dünya 5 daimi üyenin eline diline bırakılamaz. Süratle değişim gerekiyor. 5 daimi üye, 15 geçici üye, olmaz. Bu şekilde dünya yönetilemez. Bu 5 daimi üyeden bir tanesinin iki dudağı arasına 194 ülkenin kaderi terk edilemez. Dünya değişti, değişiyor. Öyleyse bu değişime yönelik ciddi bir değişim şart. 4. yılına girecek olan Rusya-Ukrayna Savaşı bize kurallara dayalı uluslararası sistemin zayıflığını gösterdi. (Bazı protestolar üzerine) Siyonistlerin gözü, ağzı, dili olmak suretiyle burayı provoke etmeye ne kadar çalışırsanız çalışın netice alamazsınız. Dünyadaki siyonistler Tayyip Erdoğan’ın nerede durduğunu çok iyi biliyor ama siz hâlâ anlayamamışsınız.
‘BUNDAN BİZE NE’ DİYEMEYİZ
İsrail hükümetinin bölgede yaşayan herkesi tehlikeye atan saldırganlığı karşısında bundan bize ne diyebilir miyiz? Bu savaş niye? Eğer bugün harekete geçmezsek ne zaman geçeceğiz. Gazzelilerin, Lübnanlıların acısı hepimizin acısıdır. Zalimin yanında duran zulmüne de ortak olur. Türkiye olarak devleti ve milleti ile Gazze’deki mezalime sesimizi yükseltiyoruz. Türkiye ne yapıyorsa, barış için yapıyordur. Bizim hiçbir ülkeye ve millete düşmanlığımız yok. Başka bir kökenden diye kimseye öfke duymuyoruz, husumet beslemiyoruz. İspanya’dan kovulan 500 bini aşkın Museviye kapısını açan bu millettir. Biz kapımızı açtık. Biz tam 420 gündür bölgemizi kan deryasına çeviren bu cinnet halinin son bulmasını istiyoruz. İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes kalıcı olmalı. İnsanlık daha fazla irtifa kaybetmeden Gazze’de de sürdürülebilir ateşkes bir an önce tesis edilmelidir.”
ERDOĞAN’DAN İSLAM ÜLKELERİNE ÇAĞRI: GAZZE’DEKİ ZULME ORTAK TEPKİ VERELİM
İstanbul’da düzenlenen “Gazze’nin Geleceği” konulu Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi’ne bir video mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi: “İslam ülkelerinin birlikte hareket etmesinin, güç birliğinde bulunmasının ne kadar önemli olduğunu 7 Ekim 2023 tarihinden bugüne Gazze’de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan katliamlar vesilesiyle bir kez daha müşahede ettik. Tüm dünyanın gözleri önünde çoğu çocuk ve kadın 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit edildi. İsrail’in doğrudan sivilleri hedef alan bombardımanları sonucu 100 binden fazla Filistinli masum yaralandı. Lübnan’a yönelik saldırılarda vefat eden kardeşlerimizin sayısı 3 bin 500’ü geçti. İbadethaneler, okullar, hastaneler ve sivil altyapıya dair ne varsa İsrail’in saldırılarının hedefi oldu. Bu saldırılar karşısında Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizle tam bir dayanışma içindeyiz. Son bir yıldır özellikle Gazze ve Lübnan’daki kardeşlerimize el uzatmaya çalışıyoruz. Gönderdiğimiz 86 bin tonu aşan yardım miktarıyla Filistin’e en fazla destek olan ülkelerden biriyiz. Lübnan’daki kardeşlerimize ulaştırdığımız yardım miktarı da bin 300 tonu aştı. İslam ülkelerinin Gazze’deki zulme ortak tepki vermesi ve ortak hareket edilmesi için diplomatik temaslarımızı sürdürüyoruz. Filistin’de işgal ve katliam sona erinceye, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğe haiz bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Uluslararası insani yardım zirvesinin bizlere bu mücadelemizde destek olacağına inanıyorum.”