Çok ağır itham

YÖK'ün eski yöneticisi, yeni milletvekili Doç. Dr. Mustafa Gül, MHP Grubu'nda yaptığı konuşmada, YÖK Başkanı Kemal Gürüz için müthiş iddialarda bulundu. Gül, YÖK'ün aldığı 60 milyon Sterlin dış kredinin de ortada olmadığını söyledi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'e, iktidar ortağı MHP'den çok ağır suçlamalar getirildi. Gürüz'ün istifasını isteyen MHP, hakkında bir de Araştırma Önergesi verilmesini kararlaştırdı.

Genel Başkan Devlet Bahçeli, yabancı konuklarla görüşmesi nedeniyle ilk kez MHP Grup Toplantısına katılmadı. MHP grubunda söz alan, YÖK Personel Dairesi eski Başkanı Elazığ Milletvekili Doç. Dr. Mustafa Gül, İstanbul Üniversitesi eski öğretim üyelerinden Devlet Bakanı Prof. Dr. Tunca Toskay, özellikle Başkanı Gürüz'ü ve YÖK uygulamalarını hedef alan birer konuşma yaptılar.

Gül'ün iddiaları:

Soruların çalındığı gerekçesiyle bir ay ertelenen, milyonlarca üniversite adayı genç ve ailesinin mağduriyetine, trilyonlarca lira masrafa neden olan olay aslında bir skandal. ÖSYM ile YÖK eski Başkanı, Bilkent Üniversitesi sahibi İhsan Doğramacı'nın sahibi olduğu Meteksan firmasının anlaşması iki aşamalı sınava göre. Tek aşamalık sınavda ödenecek para yarı yarıya düşeceği için ‘soru kitapçığı çalındı’ denildi. Bir aşama için Metaksan'a soru kitapçıklarının basılması karşılığı 8 trilyon ödeniyor.

YÖK'ün aldığı 60 milyon Sterlinlik dış kredi ortada yok. Bilgi Merkezi için bütçeden aktarılan 1.5 milyon dolarlık ödenek de kayıp. Bu para güya dış bilimsel yayınlara abonelik için harcanacaktı. Sonradan bu merkez TÜBİTAK'a devredildi.

YÖK'ün başarısızlığı yüzünden devlet üniversitelerinden, özel üniversitelere öğretim üyesi kayışı hız kazandı. 2000'e kadar 7 bin yerine, 3 bin 200 öğretim üyesi yetiştirildi. Bilim sınav kaldırıldı, sözlü sınav getirildi. KPDS sınavı yetersiz ve seviye ölçmekten uzak. KPDS, Anadolu'da öğretim elemanlarının yükselmesini engelliyor.

İKTİSAT BOŞALTILDI Toskay'ın iddiaları:

İstanbul Üniversitesi'nde görev yapan İktisat Fakültesi Dekanı'nın altını boşaltılıyor. Bu fakülteye bağlı bazı birimler buradan ayırıldı.

YÖK yönetimi, bilimin gerçeğine, toplum ihtiyacına göre değil, başka subjektif ölçülere göre uygulama yapıyor. YÖK eşgüdüm yapmaktan uzaklaştı.

MHP'li Meclis İdare Amiri, İstanbul Milletvekili Ahmet Çakar şöyle dedi:

‘‘Gürüz'ün istifasını dün istedik, bugün istiyoruz, yarın isteyeceğiz. Çünkü, Gürüz'ün kendini yenilemesi mümkün değil. YÖK, haksızlıkların, zulümlerin, milliyetçiler üzerinde yanlış uygulamaların odağı haline geldi. Gürüz, istifa etmekle mükellef. Milliyetçi proflara, özellikle Kemal Gürüz baskı uyguluyor. İstifasını istiyoruz. Üniversiteler toplumun ve devletin özü olması gerekirken, bunlar tecrit ediliyor.’’

MHP'liler, Gürüz yönetiminin türban uygulamasını ‘‘çok katı’’ buluyorlar. MHP, Gürüz'ün ‘‘mutlaka Meclis'e hesap vermesini’’ sağlamaya çalışacak.

Rektörler seçildikleri yöntemi beğenmiyor

Üniversite rektörleri, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sundukları raporlarda, ‘‘üniversiteleri siyasi arenaya dönüştürdüğü ve kırgınlıklara yol açtığı’’ gerekçesiyle, bugünkü rektör belirleme yönteminden vazgeçilmesini istedi.

Mevcut sistemde önce üniversitede rektörlük için öğretim elemanlarının oy kullandığı seçim yapılıyor. Seçimde en fazla oy alan 6 kişi Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) bildiriliyor. YÖK bu 6 kişiden 3'ünü seçerek Cumhurbaşkanı'na sunuyor. Cumhurbaşkanı da 3 kişi arasından rektör atıyor. Rektörlüğe atanacak kişinin üniversitedeki en fazla oyu almış olması gerekmiyor. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Şarlak, hazırladığı raporda şunları kaydetti: ‘‘Seçime sadece profesörlerin katılması, adaylık için 3-5 yıllık profesör olunması, en az bir dönem dekanlık veya müdürlük gibi görevler yapmış olması şartı getirilebilir.’’

Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seha Tiniç, şunları kaydetti: ‘‘Bu görevleri en iyi şekilde yapabilecek kişilerin bir 'Arama ve Seçme Komisyonu' tarafından belirlenmesi ve değerlendirilmesinde büyük yarar vardır. Seçilen bölüm başkanı adayları dekana, dekan adayları rektöre, rektör adayları da ataması için Cumhurbaşkanı'na sunulmalıdır.’’ Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Oral da, rektör seçimlerinin, ‘‘siyasi seçimler gibi değil, bilim yuvalarına uygun şekilde’’ olmasını ve bu yönde yasal düzenleme yapılmasını istedi.