Çocuklar hayvanlarla buluştu

Güncelleme Tarihi:

Çocuklar hayvanlarla buluştu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 1998 00:00

Haberin Devamı

Hayvanat bahçelerinin en sadık ziyaretçileri çocuklar ama... Ülkemizde 50'li 60'lı yıllarda planlanan, belediyelere ait 'Kafes sistemi' hayvanat bahçelerinde çocuk olmak çok zor. Ziyaretçileri hayvanlardan, hayvanları da bilinçsiz ziyaretçilerden korumak için kullanılan çift kat tel örgüler, kafeslerin önünde yüksekliği bir metreyi aşan çitler çocukların hayvanat bahçesi keyfini fena halde kaçırıyor. Kat kat engeller yüzünden, küçüklerin meraklı bakışları, hayvanlarla bir türlü buluşamıyor. Ülkemiz hayvanat bahçelerinde, çocuklarla hayvanlar arasında yıllardır süregelen bu ayrılık, Bayramoğlu Hayvanat Bahçesi'nde mutlu bir buluşmaya dönüştü. Avrupa'daki hayvanat bahçelerinin neredeyse tamamında yeralan çocuk çiftliklerinin bir benzeri, Bayramoğlu'nda açıldı. Ülkemizde henüz yabancı bir kavram olan 'Çocuk Çiftliği'nin kuruluşundaki amaç, çocuklarla hayvanları, olabildiğince yaklaştırmak. Aralarında, bir sevgi bağının köprülerine atabilmek. Çocuk çiftlikleri, aynı zamanda bir okul. Çocuklar, kent yaşamında ancak resimlerden tanıyabildikleri çiftlik hayvanlarını burada görebilecekler. Keçileri, ördekleri, güvercinleri, tavşanları ve midillileri, elleriyle besleyebilecekler. Boylarına göre tutulmuş alçak duvarlardan eğilip, onları sevebilecekler. Daha da ilerisi; isterlerse bu küçük çiftliğin sevimli midillilere binip, keyifli turlar atabilecekler. Gelişmiş ülkelerdeki hayvanat bahçelerinin çocuk çiftliklerinde fersah fersah yol katedilmiş. Çocuk çiftlikleri, kentli küçüklerin inekleri sağıp, tavukların folluklarından yumurta toplayacakları, eksiksiz bir çiftlik yaşamının sunulduğu düzeye getirilmiş. Çocuk çiftliği konusunda, ülkemizde ilk adımı atan Bayramoğlu Hayvanat Bahçesi’nden de ikinci hedef, bu standardı yakalayabilmek.

EĞİTMEN GÖZÜYLE

Yalnızlık korkusu

Köpe eve gelir gelmez baştacı edilir, yere göğe konmaz. Önceleri, mnik olduğu için asla yalnız bırakılmaz. Birilerine emanet edilemez. Büyüyene kadar, kanapeden, yataktan, kucaktan indirilmez. Bu yaşam tarzı, köpekte bağımlılık yaratmaya başlar. Evin hanımı ya da diğer bireyleri nereye giderse gitsin, peşinden ayrılmaz olur.

Böyle giderken, onu bir gece yatağınıza almazsanız kıyameti kopartır. Bir misafir geldiğinde evin arka odasına kapatırsanız ortalığı inletir. Bir de onu yalnız bırakıp uzunca süre evden uzaklaşırsanız, döndüğünüzde ya halının orta yerini kirletmiştir. Ya da kitapları, havluları, ayakkabıları, yastıkları evin ortasına toplayıp didiklemiştir.

Bunun adı 'Yalnızlık korkusu'dur. Köpek size diyor ki, ‘‘Arkadaş ben sana tutkunum. Senden uzak bir dakika bile yaşayamam. Beni buna sen alıştırdın.’’

Tez elden onu başkalarıyla paylaşın. Yalnız kalmaması için yatılı bir yerlere bırakın. Kısa sürelerle sık sık evden çıkın. Biraz kapıda bekleyip, havlayınca geri dönün ve ‘‘Hayır’’ komutu ile tersleyip, susturun. Yemeği, önce siz yiyin. Evden çıkarken ya da eve girerken önde sis olun. O arkadan gelsin. Mümkünse, sık sık pansiyona bırakın. Ona, tek başına yaşayabileceğini gösterin.

Cihan ÖZYAĞMUR

Köpek Eğitmeni

Bırakın kuyruğunu sallasın

Köpeğin kuyruğu ve kulakları, pek çoklarının sandığı gibi, estetik kaygularla kesilip atılması gereken bir fazlalık değil. Hem kuyruk, hem de kulak, onların asla vazgeçmek istemeyecekleri iletişim araçlarıdır.

Köpek pusunca, kendisini kuyruğu ve kulaklarıyla ifade eder. Kuyruğunu bacaklarının arasına alır. Kulaklarını geriye doğru yatırır. Karşısındakine, korktuğunu, sindiğini gösterir. ‘‘Ben kavgada yokum’’ der. Aşağıya indirip, ucunu bacaklarının arasına doğru kıvırdığı kuyruğuyla aynı zamanda cinsel organlarını korur. Sevinince kuyruğunu, neşeli bir şekilde sallar. Engellerin üzerinden atlarken, kuyruk bir denge aracıdır. Su köpekleri yüzerken kuyruklarını bir dümen gibi kullanırlar.

Pek çok köpek, ne yazık ki kesilen kuyruklarının ayıbını taşır. Kesik kuyruğuyla, kendilerini ifade edememenin zorluğunu yaşarlar. Kuyruğu olmayınca, kendisinden güçlü bir köpek karşısında alttan alamaz. Kuyruğunu, bacaklarının arasına kıstırıp pes ettiğini karşısına gösteremeyince de, kendisini, tatsız sonuçlar yaratacak bir kavganın içinde bulur. Kuyruk kesmekte esas amaç, Rotweiler ve Doberman gibi cinslerin, pes etmesini önlemek olduğunu söylersek, kısa kuyrukların durumunu değerlendirmek sanırız çok daha kolay olacaktır. Yine de kuyruk kesmenin doğruluğunu onaylamak da mümkün olmayacaktır.

Bu konuda ilk olumlu adım İngiltere'de atıldı. Köpeklerin kulak ve kuyruklarının kesilmesi yasaklandı.

KEDİ ÖYKÜLERİ

Televizyon yıldızı

Portland Oregon'daki kediseverler için cuma günleri çok özel bir gündür. Çünkü o gün, KATU adlı yerel televizyon kanalının meteoroloji raporuna kedi Bob çıkıyor. 8 kilo ağırlığındaki melez kedi, hava durumuna göre giyiniyor. Güneşli bir gün bekleniyorsa güneş gözlüğü takıp, denizci kıyafeti giyiyor. Kar geliyorsa, kürklü kulaklıklar takıyor. Noel günlerinde hep Noel Baba kılığında çıkıyor ekrana. Bolşoy Balesi geldiğinde, balet oluyordu. Bob, 1983 yılında sokak kedisiydi. KATU'nun haber kameramanı Bob Foster'in ailesi onu evlerine aldı. 1985 yılında Foster, ilgi çekici bir hava raporu sahnesi bulmaya çalışırken, kedisini ağaç altında otururken görüntüledi. İzleyici o kadar iyi tepki verdi ki, Bob her cuma akşamı hava raporuna çıkmaya başladı.

Foster, ‘‘İnsanlar onun ne giydiğini görmek için cuma akşamları muhakkak kanalı açıyordu’’ diyor. ‘‘Ona, 300'den fazla kıyafet giydirdik. Melek oldu, koşucu oldu, arslan oldu. Anneler gününde anne oldu.Bir keresinde favorileri olan bir peruk takıp, Elvis'in kedi kopyası oldu. 1992'de Portland Trail Blazers final maçına giderken ona basketbol forması giydirdik.’’

Hava raporu kedisi Bob öyle çok sevildi ki, otomobil çıkartmaları, düğme ve rozetleri yapıldı. Fotoğrafları tebrik kartlarına basıldı. Binlerce mektup alıyor, kedi hayranlarından evlenme teklifi bile alıyordu.

Bob, KATU Televizyonu'ndaki görevi sırasında, hava durumu sunan üç meteoroloji uzmanı, beş ankorman ve üç genel müdür eskitti.

yuva

Onları kurtarın

Oturduğum apartmanın arka tarafında bulunan boş arsada bir anne ve 7 yavru köpeğe bakıyoruz. Apartmanda oturduğum için onları sahiplenemiyorum ve birileri tarafından zehirlenmelerinden korkuyorum. Ne olur onlara sahip çıkın.

Nüvit Çetiner 0216 330 27 91

Akvaryum balığı alırken

İçinde ölü balık bulunan tanktan balık seçmeyin.

Sağlıksız olan bir balığı, 'Nasıl olsa iyileştiririm' deyip almayın.

Akvaryumculuğa yeni başlıyorsanız, ender bulunan pahalı türlerden uzak durun.

Yeni gelmiş bir stoktan balık almayın. Balıklar, bulunduğu ortama alışana kadar bekleyin.

Beli kamburlaşmış balıklar yaşlıdır.

Ergenlik çağındaki büyüklüğünü öğrenmeden, genç balık almaktan kaçının.

Tek türden çok sayıda balık almayın.

mektup

Hürriyet Medya Towers

Pet Corner

Güneşli - 34544

İSTANBUL

Faks: 0212 677 03 40

e-mail:

bovacik@hurriyet.com.tr

veteriner

DOĞA HAYVANEVİ

Atatürk Mahallesi Yeşil Sokak

14/B Ümraniye İstanbul

0216 329 82 60

BİLVET KLİNİĞİ

Millet Caddesi Köşk Apartmanı B 25 Konya - 0332 322 96 68

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!