Clinton'a mektup Zana: Hapiste iyiyim

Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde bulunan Leyla Zana dün Başbakan Mesut Yılmaz ve ABD Başkanı Bill Clinton'a ayrı ayrı birer mektup göndererek, cezaevinden çıkmak istemediğini bildirdi. Mektubunda, ‘Kürt halkının özgürlüğü benim için yaşamdan da önemlidir’ diyen Zana, cezaevinde bulunmaktan ‘mutluluk ve onur duyduğunu’ vurguladı. Zana, Başbakan Mesut Yılmaz'a yazdığı mektupta aykırı üslubunu sürdürerek, ‘‘Bugün Başbakan olarak yönettiğiniz ülkede, adı konmaktan inat ve ısrarla kaçınılan bir savaş yaşanmaktadır. Bir yanda yitirilen binlerce asker-gerilla-gencimiz, boynu bükük çocuklar, dul kadınlar, gözü yaşlı ana-babalar, ulusal kimliği, demokratik hakları, dili, kültürü ve tarihi yasaklarla kuşatılmış ve bu nedenle özgürlük arayan Kürt halkı, diğer yanda ise enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik, çeteleşme, ahlaki, sosyal ve siyasal çöküntü...’’ Yılmaz'a mektubunda hiçbir rahatsızlığı olmamasına rağmen Hükümet'in isteği çerçevesinde cezaevinden çıkarılması yolunda bazı girişimler olduğunu vurgulayan Zana, ‘‘İstek ve irademle tercih ettiğim cezaevinde olmak, demokrasi, özgürlük ve barış uğruna ödenmesi kaçınılmaz, ertelenmez bedel ve onurdur. Bireysel ve bedensel özgürlükler ise anlamsız, önemsiz ve benim için kabul edilmezdir’’ dedi.

ABD'YE ÇAĞRI

Zana, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla Başkan Clinton'a gönderdiği mektupta ise Kürt halkının, ‘farklı yönetimlerin değişmeyen baskı, şiddet ve zülmu ile yaşadığını’ savundu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK ile mücadelesini ‘savaş’ olarak nitelendiren Zana, ABD'den bireysel çabalar yerine ‘halkların çektiği acı ve ıstırabı’ sona erdirecek tutum takınmasını istedi. Zana, Kürt halkının özgürlüğünün kendisi için ‘yaşamdan da önemli’ olduğunu da vurgulayarak, ‘‘Bu savaş yalnızca coğrafik olarak Türkiye'yi değil, Kürtlerin yaşadığı diğer toprak parçalarını, Ortadoğu ve dünya barışını da bir bütün olarak tehdit etmektedir’’ dedi. Zana, isim vermeden Türk Devleti'ni, ‘Barışçı çözümler yerine kavgada ısrar etmekle’ suçladı ve ABD'ye bu politikaya ‘cesaret vermeme’ çağrısında bulundu.