Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2003 00:00

Bir yılda devr-i alemABDULLAH Gül ve Tayyip ErdoÄŸan baÅŸbakanlığındaki AKP hükümetlerinin bakanları, bir yılda Meksika'dan Çin'e, Kenya'dan Brezilya'ya, Japonya'dan Fas'a kadar hızlı bir ‘devr-i alem’e imza attılar.AKP'li bakanların devr-i alemi'nde bir yılda 40 dış geziyle ilk sırayı makamı gereÄŸi DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül aldı. Gül bir yıl boyunca en çok (5 kez) Yunanistan'a gitti.Ä°kinciliÄŸe de yine görevi gereÄŸi Dış Ticaret'ten sorumlu Devlet Bakanı KürÅŸad Tüzmen, 28 geziyle yerleÅŸti.DoÄŸrudan ‘‘dış baÄŸlantılı’’ görevlerde bulunan bakanlar dışında AKP kabinesinin birçok üyesi de, bir yılda hemen her ay, hatta ayda iki kez yurtdışına çıktı.ABD'DE ‘DÄ°YANET’ TURUKimi Küba'da ‘‘adalet sistemi’’ni araÅŸtırdı, kimi Kenya'ya gidip ‘‘çevre’’ye göz attı, kimi Meksika'da ‘‘görüşmelerde bulundu’’. Dış gezilerde bazen ABD'nin ‘‘diyanet’’i, bazen Çin'in ‘‘içiÅŸleri’’ izlem-gözlem konusu olurken, Çin ve Malezya'da ‘‘ulaÅŸtırma’’ da mercek altına alındı.Gül ve Tüzmen bir tarafa bırakılırsa, ‘‘leyleÄŸi havada görme’’ deyiminin hakkını verenler arasında bir aya üç gezi sığdırabilen Güldal AkÅŸit de yer alıyor. AkÅŸit, bir yıl içinde Ä°talya'ya üç kez gitme baÅŸarısını da sergiledi.ÇİÇEK, ‘JULES VERNE’ GÄ°BÄ°Adalet Bakanı Cemil Çiçek bir yılda 14 geziyle, ‘‘dünya’’yı geniÅŸ bir yelpazede dolaÅŸtı. Çiçek, Litvanya'dan Yunanistan'a, Güney Kore'den Azerbaycan'a, Ä°talya, Ä°srail, Bulgaristan'dan Kırgızistan ve Tacikistan'a, Almanya'dan Küba'ya kadar neredeyse her ay yurtdışına çıktı.Diyanet'ten sorumlu Mehmet Aydın da 17 yurtdışı gezisi ile, aynı süre içinde 16 kez yurtdışına çıkan BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan'ın önünde yer aldı.Almanya'ya üç kez giden Aydın Kazakistan, Mısır, ABD, Belçika, Avusturya, Makedonya, Fransa, MoÄŸolistan, Tacikistan, Belçika, Ä°spanya, Kırgızistan, Tacikistan, Ä°talya gezilerine de katıldı.UlaÅŸtırma Bakanı Binali Yıldırım da 12 geziyle, Çin'den Güney Kore'ye, Belçika'dan Ä°sveç'e, oradan Malezya'ya ve ABD'ye kadar ‘‘ulaÅŸtı’’.On bir ayda toplam 306 gezide bakanlar en çok Ä°talya'ya (tam 27 kere) gittiler. Ä°talya'yı Belçika 19, Almanya, Yunanistan 16, ABD 15, Fransa 13 Ä°ngiltere 12, Azerbaycan ve Avusturya 10 gezi ile izledi.KABÄ°NENÄ°N GEZÄ° ÇİZELGESÄ°Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu ArÅŸiv Sorumlusu Hüseyin Tekin'in resmi gazeteleri tek tek tarayarak yaptığı araÅŸtırmaya göre, AKP'li bakanların 11 aylık yurtdışı gezi dağılımı ise şöyle:DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül (40), Devlet Bakanı KürÅŸad Tüzmen (28), Devlet Bakanı Ali Babacan (27), Maliye Bakanı Kemal Unakıtan (18), Devlet Bakanı Mehmet Aydın (17), BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan (16), Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül (15), Adalet Bakanı Cemil Çiçek (14), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler (13), Milli EÄŸitim Bakanı Hüseyin Çelik (13), Devlet Bakanı Güldal AkÅŸit (12), Devlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Abdüllatif Åžener (12), UlaÅŸtırma Bakanı Binali Yıldırım (12), İçiÅŸleri Bakanı Abdülkadir Aksu (10), Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali CoÅŸkun (9), DışiÅŸleri Bakanı YaÅŸar Yakış (8), Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu (8), Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe (7), Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanı Sami Güçlü (5), SaÄŸlık Bakanı Recep AkdaÄŸ (6), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BaÅŸesgioÄŸlu (5), Devlet Bakanı BeÅŸir Atalay (5), Devlet Bakanı Mehmet Ali Åžahin (4), Çevre Bakanı Ä°mdat SütlüoÄŸlu (3), Bayındırlık ve Ä°skan Bakanı Zeki Ergezen (2), Devlet Bakanı ErtuÄŸrul Yalçınbayır (2).Meclis’teki kavgalarına ‘baba’ları karıştırdılarMECLÄ°S'teki bütçe görüşmeleri, çoÄŸu kez ‘bend’ini aÅŸarak farklı sohbetlere taÅŸtı. Bu renkli sohbetlerden birisi de Milli EÄŸitim bütçesi görüşmeleri sırasında yaÅŸandı.AKP: İŞÇİSÄ°N SEN İŞÇİ KAL AKP Gaziantep Milletvekili Ömer AbuÅŸoÄŸlu söz alarak, YÖK'ün meslek liseleri konusunda, Cem Karaca'nın ‘‘İşçisin sen işçi kal’’ ÅŸarkısını söylediÄŸini savundu. AbuÅŸoÄŸlu, ‘‘Bu ÅŸarkı çıktığı dönemlerde çok kızmıştım. Ama ÅŸimdi hak veriyorum, hakim düzen hep ‘İşçisin sen işçi kal' diyor. Zaman içinde deÄŸiÅŸen ÅŸartlara uygun ufkumuzu geliÅŸtirmezsek, işçi kalırız’’ diye sözlerine devam etti. CHP’LiLER ERKÄ°NKORAY’A SARILDI AbuÅŸoÄŸlu'nun bu eleÅŸtirisi üzerine ‘‘sözü-sazı’’ devralan Komisyon'un CHP'li üyesi Akif Hamzaçebi ise karşı örneÄŸi ‘‘rock'ın babası’’ Erkin Koray'dan getirdi.Cem Karaca'nın daha güzel ÅŸarkıları da olduÄŸunu anımsatan Hamzaçebi, ‘‘Bu ÅŸarkı eleÅŸtirel ÅŸarkılarından biri. Çok akılda kalmış ÅŸarkı deÄŸil. Cem Karaca'nın daha güzel ÅŸarkıları da var’’ dedi. Hamzaçebi eÄŸitim sistemini eleÅŸtiren sanatçılardan birinin de Erkin Koray olduÄŸunu belirterek, ‘‘Erkin Koray çocuÄŸunu okula göndermemiÅŸti. Ama çocuÄŸu daha sonra diploma alabilmek için çok uÄŸraÅŸtı’’ dedi.SÄ°GARAYA KARÅžI Ä°MAM HATÄ°P Sohbetin tam bu noktasında AKP Giresun Milletvekili Nurettin Canikli söze girerek, kendisinin de imam-hatip mezunu olduÄŸunu vurguladı. Canikli, CHP'li olan babasının kendisini ‘‘haylazlık yapıp, sigara içtiÄŸi’’ için imam-hatibe gönderdiÄŸini anlattı. Canikli, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Sigara içerdim, haylazlık yapardım. Babam bu düşünceyle beni imam hatibe gönderdiÄŸini söyler. DiÄŸer arkadaÅŸların tamamı da o niyetle gönderildiler. Bugün de böyle. Ä°deolojik baskı yok. Biraz dini eÄŸitim almak istiyorlar o kadar.’’EÄŸitim bütçesi sırasındaki bu küçük ama ‘‘derin’’ sohbet ile, imam-hatipler konusunda bütçe baÄŸlamında olmasa da, belki ‘‘sosyo-psikolojik bir model’’in temeli atılmıştı.Gizli ‘solcu’ çıktıDIŞİŞLERÄ° Bakanı Abdullah Gül, geçen hafta Roma dönüşü uçakta gazetecilere Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasının modernite ile Müslümanlığın baÄŸdaÅŸabileceÄŸini gösteren çarpıcı bir sentez yaratacağını anlatıyordu. Gül'e göre, iki farklı kültürü buluÅŸturacak olan bu sentezin deÄŸerini en çok teslim eden Avrupalı siyasiler arasında Finlandiya DışiÅŸleri Bakanı Erkki Tuomioja da yer alıyordu.Gül, Tuomioja'yı uzun uzun övmeye baÅŸladı, ‘‘Kendisi zaten tarih profesörü, bu nedenle daha farklı yaklaÅŸabiliyor’’ dedi. Ardından ‘‘Çok önemli bir entelektüel’’ diye devam etti. Gül'ün hayranlık ifadeleri devam ediyordu. DışiÅŸleri Bakanı, ‘‘Ayrıca kendisi sosyal demokrat’’ dedi.BÄ°ZÄ°MKÄ°LER BAÅžKA Burada sosyal demokratlığı bir erdem olarak gördüğü çok açıktı Gül'ün. Tam bu noktada gazetecilere yakalandı. Bir gazeteci, ‘‘Sayın Bakan hayrola... Bakıyoruz sosyal demokratlıktan bir övgü payesi olarak söz ediyorsunuz’’ diyerek Gül'e iÄŸneyi batırıverdi. Gül, kendisini şöyle savundu:‘‘Öyle ama, ben Avrupa'daki sosyal demokratlarla Türkiye'deki sosyal demokratları bir tutmuyorum. Türkiye'dekiler sosyal demokrat mı, yoksa nasyonal sosyalist mi, bu ayrı bir münazara konusu.’’HOCASI KÜÇÜKÖMER Gül ardından, Türkiye'de gerçek anlamda sol hareketi halkın içinden çıktığı için DP çizgisinin temsil ettiÄŸini, CHP'nin halka yukarıdan bakan devletçi ve seçkinci geleneÄŸi nedeniyle solda görülemeyeceÄŸini savunan tanınmış iktisat tarihçisi Prof. Ä°dris Küçükömer'in tezlerine sarıldı. Gül, ‘‘İdris Küçükömer benim hocamdı’’ dedi. Prof. Küçükömer'in haklı olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu. Ancak ÅŸurası çok açık: Abdullah Gül'ün entelektüel bilinçaltında solculuk derin bir yer tutuyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!