AKP, ABD ile ‘köprü’yü attıTBMM'de ABD Kongresi ile bağları güçlendirmek üzere kurulan Türk-Amerikan Dostluk Grubu'nun başkanlık seçiminde kamuoyunun dikkatinden kaçan bir gelişme oldu.AKP Lideri Tayyip Erdoğan'ın en yakın çevresi içinde yer alan ve kendisinin resmi çevirmenliğini de yapan Siirt Milletvekili Egemen Bağış başkanlık seçimini kaybetti.Türk-Amerikan derneklerinde uzun yıllar yöneticilik yapan Bağış, Amerikalılarla Erdoğan arasındaki en önemli köprülerden biri. Gelgelelim AKP'li arkadaşları kendisine destek vermeye gelmeyince, Bağış seçimde başkanlığı CHP'li Abdülkadir Ateş'e kaptırdı. AKP Grubu'nun kendisine beklediği desteği vermemesinde, Bağış'ın ABD bağlantılarına duyulan alerji mi etkili oldu? Yoksa, bu olay AKP içi gruplar arasındaki çekişmelerin bir yansıması mıydı? Bu sorunun yanıtı açıklık kazanmadı. Ancak şurada bir gariplik var. Türk-ABD Dostluk Grubu'nun yönetimi olduğu gibi CHP'lilerin elinde. Üstelik, aynı CHP'liler 1 Mart tarihindeki tezkere oylamasında blok karşı oy kullanarak Amerika'nın bütün hesaplarını altüst ettiler.CHP KARA LİSTEDEAmerika, CHP'yi kara listeye almış durumda. Ancak ABD'li Kongre üyeleri, Dostluk Grubu'nda muhatap olarak karşılarında CHP'lileri buluyorlar. AKP'nin de bu grubu dışlaması Amerikalıların kafasını daha da karıştırıyor. ABD Kongresi'ndeki Türk Dostluk Grubu'nun başında olan Demokrat Robert Wexler, karşısında AKP'li görmemekten dolayı şikáyetçi. Dahası AKP'nin bu gruba ilgisizliği, iktidar partisinin ABD ile ilişkilere önem vermediği şeklinde algılıyor.İSTİFALI FORMÜLNitekim Wexler, geçen hafta Ankara gezisinde Dışişleri Komisyonu'nu ziyareti sırasında bu durumu dile getirmiş. Wexler muhataplarına, ‘‘AKP Amerika ile ilişkileri muhalefete bırakmış, Dostluk Grubu'nda neden iktidar partisinden kimse yok’’ diyerek yakınma tonunda bir soru yöneltmiş. CHP'li Onur Öymen de ‘‘Demokratik bir
seçim yapıldı ve yönetime CHP'liler seçildi, ama AKP'lilere de bir şekilde görev verilecek’’ diyerek durumu kurtarmaya çalışmış.Şimdi grubun CHP'li başkanı Ateş, Dostluk Grubu'ndaki 2-3 CHP'liyi istifa ettirerek, yerlerine yedek sırada bulunan başta Egemen Bağış ve Emin Şirin olmak üzere birkaç AKP'liyi almaya çalışıyor. Yılmaz’a 3 verdi 5 aldı3 Kasım seçimlerinde siyasetin dışında kalsalar da, eski dönemin siyasetçileri arasında yargıdaki hesaplaşmalar devam ediyor. Bu hesaplaşmalardan biri geçenlerde oldukça ilginç bir sonuçla kapandı ve Eski TBMM Başkanvekili Kamer Genç eski ANAP lideri Mesut Yılmaz'a verdiği 3 milyarı 5 milyar olarak geri aldı.Bu konudaki yargı süreci, Genç'in TBMM'de, Türkbank ihalesiyle ilgili yaptığı bir konuşmada isim vermeden dönemin başbakanı Mesut Yılmaz'ı eleştirmesi ile başladı. Yılmaz, bunun üzerine Genç hakkında tazminat davası açtı. Yerel mahkeme Kamer Genç'i dönemin başbakanı Mesut Yılmaz'ın kişilik haklarına hakaret ettiği gerekçesiyle 3 milyar lira tazminat ödemeye mahkûm etti.Tazminata mahkûm olan Genç, Yargıtay'ın kararı onamasını beklemeden 3 milyar lirayı icra mahkemesine yatırdı. Yılmaz'ın avukatı 15 günlük temyiz süresinin dolmasını bekledi. Süre dolunca dosyaya baktı, karar temyiz edilmemişti. Hemen parayı çekip Yılmaz'a verdi. Oysa Kamer Genç temyiz başvurusunu 15 günlük sürenin en son gününde İstanbul'daki bir mahkeme üzerinden işleme sokmuştu. Yargıtay'a giden dosya tam bir buçuk yıl sonra Genç'in lehine bozuldu. Yılmaz da Genç'e parayı yasal faiziyle birlikte 5 milyar lira olarak geri ödemek zorunda kaldı. Genç açısından bir nema getirmese de, hiç olmazsa paranın enflasyon karşısındaki değer kaybı önlenmişti. Resmi müzakereciROMANYA Başbakanı Adriana Nastase'nin geçen hafta Ankara'ya yaptığı ziyaretin ilginç yönlerinden biri
Beşiktaş'ın Rumen teknik direktörü Mircea Lucescu'nun da iki ülke arasındaki bir dostluk köprüsü olarak programa dahil edilmesiydi. Lucescu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Nastase için verdiği yemeğe katıldı. Ardından, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Nastase'yi Çankaya Köşkü'nde kabulü sırasında da konuk heyette yer alarak gizli nitelikteki resmi müzakerelere katılan ilk teknik direktör oldu. Tabii, Cumhurbaşkanı Sezer'in Beşiktaşlı olması ve görüşmeleri basına sızdırmayacağı hususunda ketumiyetine duyulan güven de bunda rol oynadı. Düşünebiliyor musunuz, gizli görüşmelere katılan teknik direktör
Fenerbahçe ya da Galatasaray'ın hocası olsaydı?DışiÅŸleri ‘Brutus’ların peÅŸine düştüANAYASA Mahkemesi'nin kamuda zorunlu emeklilik getiren yasa için yürütmeyi durdurma kararı vermesinin en çok rahatlattığı kurum DışiÅŸleri Bakanlığı oldu. Aylardır sürüncemede bekleyen büyükelçi ve diÄŸer kademelerdeki atamalara iliÅŸkin kararnameler böylelikle hız kazanabilecek. Gelgelelim, özellikle bazı genç memurlar arasında önlerinin açılacağı hesabıyla, yasanın iptal edilmemesi yolundaki beklentilerinin de boÅŸa çıktığı anlaşılıyor. Bugünlerde DışiÅŸleri kulislerini en çok meÅŸgul eden söylenti de bir grup genç memurun BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan'ı gizlice ziyaret ederek bu yasayı destekledikleri. Bu haber resmen doÄŸrulanmıyor, ancak AKP cenahından yayıldığına bakılırsa, bir temasın olduÄŸu anlaşılıyor. Åžimdi DışiÅŸleri'nde en çok merak edilen konu bakanlıktaki ‘‘Brutus’’ların kim olduÄŸu.‘Amerikan Kemal’MALÄ°YE Bakanı Kemal Unakıtan, yaman bir bakan. Pratik zekásıyla ne zaman, nerede, kime nasıl hareket edeceÄŸini, elini nereye koyacağını ya da gülüşünü nasıl ayarlayacağını iyi biliyor. ÖrneÄŸin karşısında bir Amerikalı konuk mu var, o da Amerikan tarzı davranıyor. Nitekim, geçenlerde IMF BaÅŸkan Yardımcısı Anne Krueger ziyaretine geldiÄŸinde, kendisini Amerikan tarzı bir rahatlık içinde bir elini cebine sokarak ve ‘‘Helloooo’’, ‘‘Haw ar yuuu’’ diyerek karşıladı.Â
button