Çifte sevinç yedi kurşunla son buldu

Tüpraş’ın Aliağa Tesisleri’ndeki akaryakıt ünitesinde işletme teknisyeni olarak görev yapan 31 yaşındaki Engin Yıldırım, 2008 yılında evlendiği Sevcan Yıldırım’la hayatlarında yepyeni bir sayfa açtı. 4 ay önce bebeklerinin dünyaya gelmesiyle büyük mutluluk yaşayan aile, Sevcan Yıldırım’ın bir ay önce Yüksekova Vali Erdoğan Gürbüz İlköğretim Okulu’na rehber öğretmen olarak atanmasıyla da çifte sevinç yaşadı.

EŞİNİ YERLEŞTİRMEYE GİTTİ

Engin Yıldırım, göreve başlaması gereken eşi Sevcan Yıldırım’ın yanında bulunmak için yıllık izine ayrılarak birlikte Yüksekova’ya geldi. Burada ev tutup yeni bir hayat kuran eşine ve 4 aylık bebeğine destek olmaya çalışan Engin Yıldırım, dün akşam saatlerinde ailesi ve yakınlarıyla kutlama yemeğine gitti.

ARKADAN HAİN SALDIRI

Birlikte döndükleri, eski cezaevinin arka tarafında bulunan Kuruköy yolundaki Kutlar Apartmanı’nın önünde eve girmeye hazırlanan Engin Yıldırım ve yanındakilere arkadan ateş açıldı. Engin yıldırım sırtına isabet eden 7 kurşunla yaşamını yitirirken, yanlarında bulunan yakını 28 yaşındaki Hülya Kutlar da bacağından yaralandı.

KİMYA MÜHENDİSİNE 7 KURŞUN  / WEB TV

EŞİ, 4 AYLIK BEBEĞİYLE HASTANE ÖNÜNDE

Eşinin okul ve ev işlemlerini tamamladıktan sonra, bugün için İzmir’e dönmeyi planlarken eşinin gözleri önünde can veren Engin Yıldırım’ın cenazesi, Yüksekova Devlet Hastanesi’nden otopsi yapılmak üzere Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. Hastaneye gelen Engin Yıldırım’ın annesi, babası, eşi ve yakınlarının hüzünlü bekleyişleri yürek burkarken, kucağındaki 4 aylık bebeği Deniz ile gelen eşi Sevcan’ı yamkınları teselli etmeye çalıştı.

BABA: KEŞKE GELMESEYDİK

Hastane önünde oğlunun cenazesini bekleyen Engin Yıldırım’ın babası İsmet Yıldırım kurşun sıkanlara lanet yağdırarak, "Ayağımız kırılsaydı da gelmeseydik. Allah belalarını versin. Torunumuzu görmeye geldik. Oğlum bugün İzmir’e gidecekti. Cenazesi geldi. Gelinimin tayini de olmasaydı keşke. Beni de vursunlar" diyerek gözyaşı döktü.

ANNE: KARDEŞ KARDEŞİ ÖLDÜRÜYOR

Oğlunu kaybetmenin acısını yaşayan ve yanındakilerin desteği ile ayakta güçlükle durabilen anne Fadime Yıldırım ise, "Allah belalarını versin. Kardeş kardeşi öldürüyor. ABD silah satıyor. O bizim her şeyimizdi" diye konuştu.

Engin Yıldırım’ın cenazesi otopsinin ardından Van Belediyesi’ne ait cenaze aracı Van Ferit Melen Havaalanı’na götürüldü. Saat 14.50 Van’dan kalkan uçakla İzmir’e gönderilen cenaze yarın cem evinde yapılacak törenin ardından toprağa verilecek.

PETROL İŞ SENDİKASI’NDAN TEPKİ

Engin Yıldırım’ın ölüm haberini alan İzmir’deki yakınlarının ve meslektaşlarının yüreğine acı düştü. Yıldırım’ın üyesi bulunduğu Petrol- İş Sendikası’ndan yapılan açıklamada olay kınanarak şöyle denildi:

"Son dönemlerde, kent merkezlerinde artan terör ve şiddet olaylarında onlarca sivil yurttaşımız ve güvenlik görevlimiz hayatını kaybetmiştir. Petrol İş Sendikası olarak bu şiddet olaylarını bir kez daha kınıyor, sorumluların yakalanarak bir an önce adalete teslim edilmelerini bekliyoruz. Bu tür çatışmalı ortamlar toplumda, sorunlarımızın barışcıl yollardan çözümüne yönelik umutları yok etmektedir. Petrol İş Sendikası olarak bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki, ülkemizin sorunları barış içinde demakratik yollarla çözülmelidir."

KENDİ YERİNE TABUTU GELDİ

Hakkari’nin Yüksekova ilçesine atanan eşinin göreve başlaması için yanına giden, kutlama yemeğinden dönüp evin kapısından gireceği sırada, sırtından 7 kurşunla vurularak öldürülen Engin Yıldırım’ın cenazesi, akşam saatlerinde uçakla İzmir’e getirildi. Adnan Menderes Havalimanı’ndan önce Sevcan Yıldırım ve dört aylık kızını karşılayan yakınları, daha sonra kargo bölümünden Yıldırım’ın cenazesini alıp Buca İlçesi’ndeki Cemevi’ne götürdü.

KALLEŞÇE VURULMAYI HAK ETMİYORDU

Yıldırım’ın vurulduğu sırada yanında olan ve olay anını anlatan Sevcan Yıldırım, şunları söyledi: "Eve girerken büyük bir gürültü duydum. O an ses bombası patladı zannettim. Eşim kanlar içinde yere yığıldı. Ondan seken kurşunlar dayakınımız Hülya’ya isabet etti. Ben eşimi kanlar içinde gördükten sonra üzerine kapanarak yardım istedim. Daha sonra bizi Yüksekova Devlet Hastanesi’ne götürdüler. Eşim top sakallı ve iri yapıya sahipti. Burada emniyet yetkilileriyle görüştüm. Bana kısa süre önce Yüksekova’ya geldiği için polis zannedilerek böyle bir saldırının gerçekleştirilmiş olabileceğini söylediler. Ancak ne olursa olsun, kime benzerse benzesin kocam böyle kalleşçe arkadan vurularak öldürülmeyi hak etmiyordu. O çok iyi bir insandı.

Orada kısa sürede kendisini sevdirmişti. Bunu hayatını kaybettiği için söylemiyorum. Zaten komşular da bizleri sık sık uyarıyorlardı. özellikle hava karardıktan ve saat 20.00’den sonra dışarı çıkmamamızı söylüyordu. Çünkü bu saatten sonra yaşanacak olaylardan kimse sorumluluk kabul etmiyor. Herkes kendi yaşamını zorlukla sürdürüyor."

KORKUNÇ ŞÜPHE

Gözüyaşlı eş Sevcan Yıldırım, saldırının kendisine yönelik de olabileceğini ileri sürdü. Yüksekova aleyhine konuşan bir öğertmenle kendisinin karıştırılabileceğini belirten Sevcan Yıldırım, şunları söyledi:

"Ankara’da, Milli Eğitim Bakanlığı’nca öğretmen atamalarında Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin bir köyüne tayini çıkan sınıf öğretmeni, kendisinin KPSS’den çok yüksek puan aldığını ve fakültesini birincilikle bitirdiğini söyleyip bu tayini hak etmediğini dile getirmişti. Benim de ilk olarak tayinim Yüksekova’nın bir köyüne çıktı. Ancak bebeğimden dolayı tekrar Yüksekova’nın merkezine nakledildim. Vatandaşlar, sık sık televizyona çıkıp Yüksekova hakkında böyle kötü sözleri söyleyen öğretmenin tepki gösterilmek üzere beklendiğini söylemişlerdi. Benim de tayinim merkeze çıkınca bu saldırının o öğretmen zannedilerek bana yapılmış olabileceğini de düşünüyorum. Ama saldırıyla ilgili hiçbir açıklayıcı bir bilgi yok." Engin Yıldırım’ın, yarın, Buca Kuruçeşme Cemevi’nde düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek.