Ceza en az dört yıl hapis

Güncelleme Tarihi:

Ceza en az dört yıl hapis
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 1999 00:00

Haberin Devamı

Yıkılan binaların sorumlularının belirlenmesi için enkazlardan örneklerin alınarak delil tespitinin yapılması gerekiyor. İki kişinin öldüğü bir binada sorumlular hakkında en az dört yıl hapis cezası istenebilir.

Depremin üzerinden bir hafta geçti. Kurtarma çalışmalarının tamamlandığı enkazların kaldırılmasına yavaş yavaş başlandı. Ancak depremden zarar görenlerin, sorumluların cezalandırılması için dava açabilmeleri için enkazlar kaldırılmadan delil tespiti yaptırmaları gerekiyor.

Haberimizi hazırladığımız sırada İstanbul Barosu Yönetim Kurulu depremzedelere verilecek hukuki destekle ilgili olarak toplantı halindeydi.

Yönetim Kurulu'ndan Avukat Öznur Gündoğdu Türksoy, Baro yönetiminin Çevre Hukuku Komisyonu ile ortak bir çalışma yürüttüğünü ve önecelikle yol gösterici olmayı amaçladıklarını ancak tek tek açılacak davalar konusunda da yardımcı olacaklarını söylüyor.

Önce delil tespiti

Depremde evlerini, yakınlarını kaybetmiş insanların acıları bu denli tazeyken bunları düşünmesi zor. Ama enkazların kaldırılmaya başlanması delil tespitini zorlaştıracağı için daha sonra açılacak bir davada mağdurların kazanma şansı azalıyor.

Türksoy, ‘‘Delil tespitinin enkazlar kaldırılmadan ivedilikle yapılması gerekli. Enkazlardan alınan mumunelerin incelenmesi gerekir. Aksi takdirde müteahhitler de dahil, zincirdeki tüm sorumlular yıkımın kusurlu malzemeden değil, depremin şiddetinden meydana geldiğini iddia edebilir,’’ diyor.

Tespitin yapılmasından sonraki ikinci adım ise Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunmak.

Tazminat davası açma konusunda ise depremzedeler harç sorunuyla karşı karşıya kalacaklar. Depremden zarar görenlerin büyük bir kısmını ise bu tür bir harcamayı karşılayamayacak durumda.

Türksoy depremzedelerin tazminat davası açmada acele etmemelerini, bu davayı açmak için önlerinde bir yıllık süre olduğunu söylüyor. Türksoy, ‘‘Harç yatırma konusunda, bu parayı ödeyemeyecek kişiler için adli müzaharet (yardım) yolu işletilebilir. Barolar ya da Adalet Bakanlığı bunu üstlenebilir,’’ diyor.

İdarenin hizmet kusuru

Depremde akrabalarını kaybedenlerin sorumlular hakkında açacakları davalar genel olarak ‘‘mesleki acemilikten ölüme sebebiyet verme’’ başlığı altında toplanıyor. İkinin üzerinde ölümün olduğu bina yıkımlarında sorumlular hakkında 4 yıldan başlayan hapis cezası istemiyle dava açılıyor. Bu davalarda yargılanacak olanlar uzun bir zincir. Müteahhitlerden proje kontrolörlerine, belediyelerden kaymakamlıklara ve bakanlıklara kadar bu zincir uzuyor.

Kurtarmadı diye devlete dava açılabilir mi?

Avukat Ergin Cinmen ise yıkılan binalar kadar, deprem sonrasında devletin yürüttüğü faaliyetler hakkında da dava açılması gerektiğini söylüyor.

Cinmen, ‘‘Bu, idarenin hizmet kusurudur. Bunu milletçe gördük. Ne sivil savunma ekibi, ne binaların içine girecek kurtarma ekipleri vardı ilk iki gün. Eğer her şey yolunda olmuş, örneğin binalar yönetmeliğe göre yapılmış, fay hattı nedeniyle deprem sırasında zararın önlenmesi mümkün olmasa bile, sırf devlet buraya zamanında ulaşamadığı ve kurtarma faaliyetine girişmediği için ölen her bir yurttaş için yine de idare mahkemelerine dava açılabilir,’’ diyor.

Türksoy ise idare konusunda açılacak davalar konusunda biraz karamsar: ‘‘Bu konuda idarenin kusuru varsa bu da idari dava konusu. Çok hazırlıklı bir devlet de olsa altından kalkamayabilirdi. Bunun saptanması çok zor ve bizler saptayamayız. Devlet ne yapmalıydı da yapmadı, neleri göz önüne almalıydı almadı, bunların hepsinin tespiti gerekiyor.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!