Cemevi, caminin alternatifi deÄŸil

Güncelleme Tarihi:

Cemevi, caminin alternatifi deÄŸil
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 03, 2005 00:00

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı, AleviliÄŸin Ä°slam içinde yer aldığını ve Ä°slam dininin ibadethanesinin de cami olduÄŸunu bildirdi. Diyanet, "dergah, tekke, zaviye, niyaz evi" niteliÄŸindeki Alevi cemevlerinin ise camiye alternatif bir "mabed olmadığı" açıklamasında bulundu.Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’ndan yapılan açıklamada, BaÅŸkanlığın laiklik ilkesi doÄŸrultusunda, yurttaÅŸlık esasına göre, mezhep, meÅŸrep, tarikat ayırımı yapmadan Müslümanlık üst kimliÄŸi altındaki herkesi içine alacak ÅŸekilde, bilimsel bilgi ışığında yasaların kendisine verdiÄŸi görevi sürdürdüğü anlatıldı.  BaÅŸkanlığın Ä°slam içi oluÅŸum ve grupların hepsine eÅŸit mesafede durmaya çalıştığı ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:"BaÅŸkanlığımız kültürel kimliÄŸimizin önemli bir parçası olan ve ülkemizin sosyal, kültürel ve tarihi yapısının oluÅŸumunda vazgeçilmez bir yere sahip bulunan Alevilik, BektaÅŸilik gibi inanç gruplarını Ä°slam içi oluÅŸumlar ve Ä°slam’ın tarihi süreçte ortaya çıkmış zenginlikleri olarak gördüğünü, BaÅŸkanlığın Sünni bir kurum ve kuruluÅŸ olmadığını ve bu yönde bir hizmet politikasına sahip bulunmadığını çeÅŸitli vesilelerle sıkça beyan etmiÅŸtir ve etmektedir.""CEMEVLERÄ° KORUNMALI"  Açıklamada, cemevlerini de özgün, kültürel ve mistik kimliÄŸi ve misyonu bulunan ve korunması gereken bir zenginlik olduÄŸuna dikat çekilirken, böyle bir bakış açısı cemevlerini caminin alternatifi ve muadili bir ibadethane olarak görmeyi haklı kılmayacağı belirtildi.  "Ä°SLAM DÄ°NÄ°NÄ°N Ä°BADETHANESÄ° CAMÄ°DÄ°R" "Ä°slam dininin ibadethanesi camidir. Cemevlerinin camilerin muadili bir ibadethane olup olmadığı meselesi, AleviliÄŸin Ä°slam’dan ayrı, baÅŸlı başına bir din olup olmadığıyla ilgili bir meseledir. "Alevi-BektaÅŸi vatandaÅŸlarımızın Kur’andan baÅŸka bir kutsal kitabı ve Hz. Muhammed’ten gayri bir peygamberi olmadığı için Alevilik, ayrıntıda nasıl tanımlanırsa tanımlansın, Ä°slam içi bir inanç ve dini anlayıştır" denilen açıklamada, Alevi yurttaÅŸların çoÄŸunluÄŸunun düşüncesinin de böyle olduÄŸu ifade edildi. Camilerin, belli bir mezhebin, namaz kılanların ve camiye gelenlerin deÄŸil, mezhebi, meÅŸrebi, tarikat ve inanç grubu, dini pratiÄŸi ne olursa olsun bütün Müslümanlar’ın ortak mabedi olduÄŸuna deÄŸinilen açıklamada, "Bir dinin mabediyle o dine dair ilmi, ahlaki, kültürel ve benzeri faaliyetlerin gerçekleÅŸtirildiÄŸi mekanları birbirine karıştırmamak gerekir" denildi. "ALEVÄ°LÄ°K Ä°SLAM’I TAMAMLAYAN BÄ°R UNSURDUR" Açıklamada, AleviliÄŸin, Ä°slam kültürünün bütününden ayrışan deÄŸil, onu tamamlayan bir unsur olduÄŸu ifade edilirken, Alevi-BektaÅŸi kültür ve geleneÄŸinde dergah, tekke, zaviye ve niyaz evi olarak tanımlanan bugünkü cemevlerinin ısrarla cami, kilise ve sinagog gibi birer mabet olarak gösterilmeye çalışılması tarihi tecrübeye ve bilimsel kriterlere aykırı olduÄŸu görüşü dile getirildi. "ORTAK PAYDALAR ÖNE ÇIKARILMALI""Daha da önemlisi böyle bir yaklaşım milli birlik ve bütünlüğümüzü tehdit eden bir ayrıştırmaya da zemin hazırlayıcı mahiyette bir giriÅŸimdir" denilen açıklama şöyle devam edildi:"Oysa günümüzde ülkemizin dini ve milli deÄŸerleri etrafında bütünleÅŸmeye daha çok ihtiyaç bulunmakta, bunun için de BaÅŸkanlığımız, dindarlık tarzı, dinin inanış ve pratiklerdeki farklılığı ne olursa olsun ülkemiz insanının tamamını kucaklayıcı bir hizmet ve bilgi politikası izlemeye özen göstermekte; ayrışmayı deÄŸil ortak paydaları öne çıkarmaya gayret etmektedir. Bunun içindir ki, son zamanlardaki Alevi vatandaÅŸlarımızla BaÅŸkanlığımız arasındaki olumlu iliÅŸkiler giderek artmış ve bu olumlu iliÅŸkiler ülkede birlik ve dirliÄŸin tesisine ayrı bir katkı saÄŸlamaya, ülkemizin sosyal ve kültürel hayatına ayrı bir anlam kazandırmaya baÅŸlamıştır."Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!