Çaresizlik, mücadele ve zaferin görkemli öyküsü

Hurricane

BİR yanlışlık sonucunda işlemediği üç cinayetle suçlanan ve hüküm giyerek cezaevine konulduktan sonra salıverildiği 1985 yılına kadar tam 19 yıl hapishanede kalan boksör Rubin Hurricane Carter'ın öyküsünü anlatan politik bir drama filmi Hurricane.

Carter davası 1970'li yılların başında çok ünlü bir dava haline gelmiş ve Carter'a yapılan haksızlık aralarında Ellen Burstyn'ın ve Bob Dylan'ın da bulunduğu ünlüler tarafından protesto edilmişti.

Filmin yönetmeni Norman Jewison, bu yeni çalışmasıyla aralarında Oscar ödüllü Gecenin Sıcağında (In the Heat of the Night) ve A Soldier's Story'nin de yer aldığı belirli bir sorunu ele alan filmlerine geri dönüş yapıyor. Filmde başrolleri Denzel Washington, John Hannah, Vicellous Reon Shannon, Deborah Kara Unger, Liev Schreiber ve Dan Hedaya paylaşıyorlar.

Öykünün merkezinde yer alan genç öğrenci Lesra rolünde Shannon, üç idealist üniversite öğrencisi rolünde Unger, Schreiber ve Hannah, kötü niyetli polis memuru rolünde ise Hedaya var.

BU FİLM İÇİN 20 KİLO VERDİ

The Hurricane'nin tam anlamıyla bir biyografik çalışma olduğu söylenemez. Armyan Bernstein ile Don Gordon'un son derece zengin ayrıntılara sahip olan senaryosunda iki kitap ele alınmış. Bunlardan birisi ünlü boksörün kendi yazdığı The Sixteenth Round adlı kitabı, diğeri ise Sam Chaiton ile Terry Swinton'ın birlikte yazdıkları Lazarus and the Hurricane adlı kitap.

Bu filmde oynayabilmek için 20 kilodan fazla vererek oldukça zayıflayan Denzel Washington, ortaya koyduğu etkileyici ve yoğun performansı ile göze çarpıyor. Washington bu rolüyle, Berlin Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü ve Altın Küre ödülünü aldı. En İyi Erkek Oyuncu dalında ise Oscar adayı oldu...

The Hurricane'nin beyazperdeye yansıyan teknik özellikleri kusursuz düzeyde gerçekleşmiş. Görüntü yönetmeni Roger Deakins'in özellikle kasvetli sahnelerinde solgunlaştırdığı renklerin finaldeki sahnelerde yeniden eski parlaklığına kavuşması dikkat çekiyor.