Cani babanın gerekçesi: 'Oğlumu boğmanın sebebi, onu doğduğu günden beri hiç sevmememdi'

Yapılan muayenenin ardından küçük Kasım, koronavirüs şüphesiyle hastaneye yatırıldı. Refakatçi olarak kalan Toktaş, aynı gün odadan çıkıp oğlunun fenalaştığını söyledi. Doktorların müdahale ettiği minik Kasım, yaklaşık 1.5 saat sonra tüm çabalara karşın kurtarılamadı. Ölüm raporunda ‘nefes yetersizliği’ nedeniyle hayatını kaybettiği yazılan Kasım, bir gün sonra Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verildi.

11 GÜN SONRA GELEN İTİRAF

Kasım’ın hayatını kaybetmesi Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kutlandığı 23 Nisan’da kayıtlara, hastalığa bağlı normal ölüm vakası olarak girdi. Olaydan 11 gün sonra, 4 Mayıs günü polis merkezine giden Toktaş, oğlunu kendisinin öldürdüğünü itiraf etti. Polis ekiplerince ifadesi alınan Toktaş, kan donduran cinayeti şöyle anlattı:

‘RUH SAĞLIĞIM YERİNDE’

“Kasım’ın rahatsızlığı artınca 23 Nisan’da hastaneye götürdüm. Doktor, Kasım’ı koronavirüs şüphesiyle hastaneye yatırdı. Oğlumun yanında refakatçi olarak kaldım. Oğlum hastaneye yattıktan 2 saat sonra, odada ikimiz birlikteyken sinir krizi geçirdim. Yatakta oğlumun üstüne yastık bastırdım. Yaklaşık 15 dakika boyunca yastığı hiç kaldırmadım. Bu arada oğlum çırpınıyordu. Ancak ben yastıkla baskıya devam ettim. Daha sonra oğlum hareketsiz kalınca yastığı çektim. Şüpheleri üzerimden atmak için, ‘Doktor’ diye bağırmaya başladım. Onlar da gelip oğluma müdahale ederek yoğun bakıma aldı. Oğlum 1.5 saat yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra ölüm haberini aldım.

Kasım’ın ölüm haberini aldıktan sonra ne eşime ne de anne ve babama oğlumu öldürdüğümü söyledim. Herkes oğlumun hastalıktan dolayı öldüğünü düşünüyordu. 4 Mayıs’ta eşimle birlikte otururken, bir anda olup bitenleri düşündüm ve rahatsız oldum. Eşime, ‘Benim biraz işim var’ diyerek evden çıktım. Polis merkezine giderek olayı oradaki görevlilere anlattım. Benim 2 oğlum var. Ölen küçük oğlumu doğduktan sonra hiç sevemedim. Neden sevmediğimi de bilmiyorum. O gün oğlumu boğarak öldürmemin sebebi, sadece onu sevmemektir. Herhangi bir sağlık problemim ya da ruhsal bir sıkıntım yok. Eşim ve diğer çocuğumla aramda herhangi bir sıkıntı yok. Oğlumun ölümü ihmal sonucu olmamıştır. Oğlumu kendim boğarak öldürdüm.”

Adliyeye sevk edilen Toktaş, ‘yakın akrabayı öldürmek’ suçlamasıyla nöbetçi sulh ceza hâkimliğine çıkarıldı. Cevher Toktaş tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkeme ayrıca, Kasım Toktaş’ın cesedine otopsi yapılmasına karar verdi. Karar üzerine cumhuriyet savcısının gözetiminde mezar açıldı. Toktaş’ın çıkarılan cesedi, otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Toktaş’ın sosyal medya hesabından ‘Dünyaya bel bağlamayın’ notuyla oğlunun mezarının fotoğrafını paylaştığı gönderisinin altına yüzlerce kişi yorum yazdı. Gönderiye, ‘Hiç mi için sızlamadı’, ‘Bir baba evladına bunu nasıl yapar’ şeklinde yorumlar yapıldı.