Çakıcı'nın entelektüel din hocası

Güncelleme Tarihi:

Çakıcının entelektüel din hocası
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 15, 2001 00:00

Diyanet Ä°ÅŸleri 214 cezaevi vaizi ile iÅŸbaşında. Dört ay önce Adalet Bakanlığı ile Diyanet Ä°ÅŸleri'nin imzaladığı protokolle cezaevlerinde baÅŸlanan dini eÄŸitimden her mahkum yararlanabiliyor. Aralarında Alaaddin Çakıcı'nın da bulunduÄŸu mahkumlara din dersi veren Kocaeli Merkez Vaizi Dr. Ali Vasfi Kurt (41) bu eÄŸitimin nasıl yapıldığını anlattı.Cezaevlerindeki din eÄŸitimi aslında yeni deÄŸil. Zaten kırk yıldır bu uygulama var. Fakat Diyanet Ä°ÅŸleri'ne mahkumlardan dini konularda pekçok soru gelince Adalet Bakanlığı ile birlikte bu uygulamayı daha bilimsel bir hale getirmeye karar vermiÅŸler. Bu eÄŸitim Adalet Bakanlığı'na baÄŸlı psikologlar ve Diyanet'e mensup müftü, müftü yardımcısı, ÅŸube müdürü, vaiz, vaize, din hizmetleri uzmanı ve imam hatipler tarafından veriliyor. Dersler haftada en az iki gün uygulanıyor. Mahkumlar toplu ya da bire bir dini eÄŸitim alabiliyor. Görüşmeler kütüphane, koÄŸuÅŸ, çayhane veya açık alanda da uygulanabiliyor. Adalet Bakanlığı’nın psikologları din görevlilerine, çocuklardan baÅŸlayarak suçluluk psikolojisi, suç, ceza kavramları ve cezaevlerinde karşı karşıya gelecekleri kiÅŸilerle nasıl iletiÅŸim kurmaları gerektiÄŸini öğretiyorlar.Ä°zmit'te merkez vaizliÄŸi yapan entellektüel vaiz Ali Vasfi Kurt'ta bu dersleri alan ve cezaevlerinde dini eÄŸitim verenlerden biri. Kurt, Ä°stanbul Ä°lahiyat Fakültesini bitirmiÅŸ ve Ankara'da master yapmış. Ä°ngilizce, Fransızca ve Arapça biliyor. KonuÅŸmalarının arasında sık sık Ä°ngilizce ve Fransızca kelimeler serpiÅŸtiriyor. Bütün bunları bilip bilgisayar bilmemek de olmaz tabi. Ä°nternet ve bilgisayar dünyası da portföyünde mevcut. Felsefeyle ilgili hiç susmadan 24 saat konuÅŸabileceÄŸini düşünüyorum. Sık sık Micheal Foucault ve Freud'dan bahsediyor. Åžu aralar ‘‘Duygusal Zeka’’ isimli kitabı okuyor. Namus cinayeti olmazCezaevlerinde biz insanları bilgilendiririz ama her dediÄŸimizi uygulayacaklar diye birÅŸey yok. En zorlandığımız konulardan biri namus cinayetleri. Nedense namus cinayetinden içeri girdiÄŸinde meÅŸru bakılıyor. Allah'ın hiçbir kitabında namustan dolayı birini öldürebilirsin demez. Bir insan kendi eÅŸini bile baÅŸkasıyla cinsel iliÅŸki halinde görse onu öldüremez. Gidersin mahkemeye boÅŸanırsın. Ä°slama göre bu böyledir. Günahların kiÅŸiselliÄŸi vardır. Kuran, toplumun kötü gördüğü ÅŸeylerin yaygınlaÅŸtırılmasını yasaklar. Bu insanın kendi gerçekliÄŸiyle ilgili bir ÅŸey. İçeridekilere karşı bu tür konularda bunları anlatıp sabırla beklemek gerekir. Bu iÅŸ suya yazı yazmak gibidir. Ä°lk görüntüler dağılır ama kaybolmaz. Sadece sahile vurana kadar, hem ÅŸekil deÄŸiÅŸtirmesine tahammül etmek, hem de helezonik bir biçimde yayılmasını sabırla izlemek gerekir.Mahkumların sırları mezara giderBir sınıfta toplu ve monolog bir biçimde verilen dersleri çok baÅŸarılı bulmuyorum. Birebir iliÅŸkide daha iyi sonuçlar alıyorsunuz. Mahkum düşüncelerini daha serbest söyleyebiliyor. Büyük sûfilerden Abdurrahman Cámi ‘‘Şeyhlik kapısını kapat. Dostluk ve sohbet kapısını aç’’ diyor. Bizde buradan yola çıkıyoruz. Sekiz kiÅŸiyi geçmeyen toplu derslerde öncelikle psikologların bulunması, bazen de cezaevi müdürlerinin hatta infaz koruma memurlarının gelmeleri diyaloÄŸu daha renkli hale getiriyor. Bizimle onlar arasında geçen konuların içeriÄŸi ise bizimle mezara kadar gidecek olan ÅŸeyler. Hiç kimsenin hangi sebeple cezaevinde olduÄŸunu bilmeyiz, bilmek de istemeyiz. Cezaevlerindeki en güvenli kiÅŸiler din görevlileri diyebilirim. Biz onların misafiriyiz. Åžimdiye kadar herhangi bir güvenlik sorunu yaÅŸayan hocamızı hiç duymadım.Dünyanın en zor iÅŸi cezaevlerini yönetmektir. Dışarıyı yönetmek politikayla mümkündür ama cezaevi öyle deÄŸil. Kuran’a baktığınızda hapis yok. Bizde sadece sürgün var. Bir adamı bir yere kapatıyorsanız bari bulunduÄŸu yerde eÄŸitim verin. Freud'dan baÅŸlayan psikolojik çalışmalar zirveye Foucault ile ulaÅŸtı. Foucault, hapishaneler ve anormaller tarihi üzerine çalıştı. Sonra onun bu çalışması doktora olarak kabul edildi. Biz cezaevi psikolojisi ile ilgili eÄŸitimi protokolden sonra almaya baÅŸladık. Ama Ä°mam Hatip ve Ä°lahiyat Fakülteleri'nde aldığımız din felsefesi, din eÄŸitimi, din psikolojisi ve din sosyolojisiyle ilgili teorik eÄŸitimimiz var. Bu iÅŸ cezaevinde bilgilerinizle yoÄŸrulup el yordamıyla öğreniliyor. Seminerlerde mahkum psikolojisiyle ilgili Adalet Bakanlığı psikologları tarafından önceden bilgilendiriliyoruz. Mevlüt okutuluyorCezaevlerinde bir köşeyi mescit olarak hazırlama imkanları var. Bazı özel günlerde mevlüt dahi okutuyorlar. Cezaevlerinin ÅŸartlarına göre istek halinde Ramazanlarda teravih namazlarını kıldırmak üzere müftülüklerimiz bir görevli de tayin edebiliyor. Bilmeyenlere namaz, gusül ve abdest almayı ve yüzünden Kurán okumayı öğretiyoruz. Hatta baÅŸka mezhebe mensup olanlara da onların mezhebince öğretiyoruz. Bu konularda zaman zaman aralarında tartışmalar çıkıyor. Onları bu konuda bilgilendiriyoruz. Homo ekonomikusKapitalist mantık içinde çağın insanı, ‘‘homo ekonomikus’’ yani para insanı oldu. Bir yerde iyi bir para bulsam, benim o parayı alıp cebime atmama ne engel olabilir? Sadece vicdan. Ä°ÅŸte biz baÅŸkalarının hakkını gasp edenlerin vicdanını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Ä°nsan vicdanı yok olmaz. Foucault'un bilginin arkeolojisi gibi, bizde vicdanın arkeolojisini yapıyoruz. Arkeoloji yaparak kiÅŸinin yok olmayan vicdanına inmeye, insanın kendisiyle ve ülkesiyle barışmasını saÄŸlamaya çalışıyoruz.Kopyalamayı soruyorlarYemin, kader, insan kopyalama, organ nakli ve uyuÅŸturucunun zararları hakkında sorular geliyor. Bu konuların hepsiyle ilgili görüşlerimizi Bakanlığımızın güncel konularla ilgili yayınlarından ve bizim Diyanet internet sitesinden yayınlamaya baÅŸlayan fetvalardan yararlanarak cevaplıyoruz. Ayrıca aylık çıkan diyanet dergimizi de takip etmelerini tavsiye ediyoruz.Hücreye girebilirizCezaevi vaizi kadrosundakiler cuma hariç haftanın dört günü cezaevinde bulunmak zorundalar. Ben Kocaeli E tipine bir gün içinde arzu eden her koÄŸuÅŸa gidiyorum. Sabah dokuzdan akÅŸam yediye kadar çıkamadığım günler oluyor. Kocaeli F tipinde ise haftada iki gün en çok sekiz kiÅŸilik, dört ayrı grupla kütüphanede biraraya geliyoruz. Ayrıca talep edildiÄŸinde hücreye de girebiliyoruz. Cezaevlerinde dostlarım olduGerçek tutuklu, akıl tutulmasına yakalanmış fikir tutsaklarıdır. Rahmetli Cemil Meriç'ten iÅŸittiÄŸim ‘‘Bütün izmler, insanlara giydirilmiÅŸ deli gömlekleridir’’ sözünü ÅŸimdi daha iyi anlıyorum. Her ne kadar hayata iyimser bakmak gerekirse de Walpole, ‘‘YaÅŸam düşünenler için bir trajedidir’’ sözü beni daima düşündürmüştür. Çünkü bunu en yoÄŸun ve gerçekçi yaÅŸayanlar, hayatlarını cezaevlerinde sürdürmek zorunda olanlardır. İçerde olmayanların zannettikleri gibi içerde ekmek elden su gölden yan gelip yatılmaz. Tahliye olduktan sonra içtikleri suyun parası bile istenir. 1989'da vaizliÄŸe baÅŸladığım zamandan bu yana bulunduÄŸum her yerde cezaevlerinde de görev yaptım. Unutulmaz dostluklar edindim. Ä°nsanları güldüren vaizler gibi, aÄŸlatan vaizler de vardır. Ben hep düşündüren olmak istedim.Hurafe ve batıl inançlarla ilgili çok ÅŸey soruluyor. Bunları açıklamak, eksik bilgileri tamamlamak, onlara dinimizin iman ibadet ve ahlak esaslarını öğretmek bizim iÅŸimiz. Condorce, ‘‘Filozofların aydınlatmadığı toplumu, ÅŸarlatanlar aldatır’’ demiÅŸ. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!