BERLİN
ALMANYA’NIN başkenti
Berlin’de, Almanlar ve burada yaşayan Türkler, Türk kültürünün, edebiyatının, müziğinin seçkin adlarının konuşmalarını dinliyorlar, konserlerine gidiyorlar.
Şimdi/Now adlı, 27 Ağustos ile 4 Eylül arasında sürecek etkinlikler, pazar akşamı resmen saat 19.30’da Büyük Konser Salonu’nda
Fazıl Say konseriyle başladı.
İKSV’nin
(İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı) hazırladığı kültürel seferberlik tanınmamız açısından gerçekten önemli bir hareket.
Bütün görevliler Hilton Oteli’nde kurdukları büroda, olağanüstü bir çabayla çalışıyorlar.
Say’a
Stravinski’nin
‘Bahar Ayini’ parçasında
İbrahim Yazıcı yönetiminde Türkiye Gençlik Orkestrası eşlik etti.
Berlinli seyirciler için
Say, yabancı değildi, çünkü bu şehirde uzun yıllar kalmış, öğrenim görmüştü.
Konserden sonra Berlin Büyükelçisi
Mehmet Ali İrtemçelik de bir kokteyl verdi.
Konserde dinleyiciler arasında Berlin Eyalet Başbakanı
Klaus Wowereit, eski Dışişleri Bakanı
Hans-Dietrich Genscher, hem federal meclisten, hem de eyalet parlamentosundan milletvekilleri de vardı.
Müzikseverler
Say’ın çok başarılı bulduğum
‘Bahar Ayini’ icrasını CD’den de dinlemişlerdir.
Ardından da kendi bestesi
İpek Yolu ile
Aşık Veysel’in
Uzun İnce Bir Yoldayım’ını çaldı,
Sertab Erener de söyledi.
Konser
Mozart’ın
Türk Marşı ile bitti.
Fazıl Say,
Sertab Erener,
orkestra uzun süre alkışlandı.
Müzikle ilgili olan okurlarımın deftere bir not düşmelerini rica ediyorum:
İbrahim Yazıcı, ileride kendinden çok daha fazla söz ettirecek, iyi bir orkestra şefi olacak.
* * *
ŞİMDİ/NOW etkinliklerinin alt başlığı da şöyle:
‘Türkiye’den Müzik, Tiyatro Dans, Film, Edebiyat ve Sanat.’
Programın gerçekleşmesi için adı geçen destekçiler arasında basın dünyasından sadece
Hürriyet yer alıyor.
Konuştuklarım, Almanların kültür çıkarmasına ilgi gösterdiklerini söylediler, hatta Türklerden fazla. Bilet satışı, dinleyici kimyası bu iddiayı doğruluyor.
Yalnız müzik ve dans değil, kendimizi tanıtma kampanyasında yer alan
Murat Belge ile
Orhan Silier de,
Avrupa Birliği’ne katılım süreci hakkındaki konuşmalarıyla Türkiye’nin sesi oldular.
Yalnızca Türkiye’den gelenler değil, Almanya’da üreten, kendilerini kanıtlamış sanat insanları da yer alıyor festivalde.
Bu birliktelik Türk imajını tamamlıyor bence.
Yarın da
Güher-Süher Pekinel ile
Kudsi Erguner projesinden söz edeceğim.
* * *
BAŞKENT Berlin, uzun süre Türk kültürünü konuşacak ve Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin renk getireceğini düşünebilecek.