Bu duaya amin denir mi?

Güncelleme Tarihi:

Bu duaya amin denir mi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2004 00:00

Söze biraz bizim Bekir Coşkun gibi başlamak olacak ama, ''Ne zaman solda işbirliği'' lafları çıksa, bizim de içimiz burkulur. Kavga ne zaman çıkacak diye...Nihayet yerel seçimler öncesi yapılmasına çalışılan işbirliği de tarafların (tabii mecazen diyoruz) birbirinin kafasına tabak çanak ellerine ne geçtiyse fırlatmalarıyla noktalandı.Gerçekten, arşivimizi şöyle bir karıştırdık... Son on sene içindeki seçimlerin istisnasız hepsinden önce bu mesele gündeme gelmiş. Sol partiler arasında işbirliği yapılması için birileri ortalığa düşmüş. Neticede bu çabaların sonuçsuz kalmasıyla yetinilmemiş, bu partiler arasındaki ilişkiler, işbirliği çabalarından öncekine göre çok daha kötü olmuş. Dahası... Mevcut sol partiler de bir süre sonra bölünmüş. Yeni sol partiler doğmuş.... Yeniden üç ay, beş ay, bir sene... geçmiş. Ufukta yeni bir seçim görününce tekrar ‘‘işbirliği’’ gündeme gelmiş. Önce gizli temaslar. Sonra gazetelere ‘‘O öyle dedi ama biz böyle demedik’’ sızdırmaları. ‘‘Vaay, bizi kamuoyu karşısında zora mı sokmak istiyorlar?’’ değerlendirmeleri... Misillemeler... Ve yeni bir kavga....Bu defakinin temelde değilse de yüzeyde farklı tarafları var:Biliyorsunuz bu işbirliği meselesini Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın gündeme getirdi. Yekta Güngör Özden'in Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi; Mümtaz Soysal'ın Bağımsız Cumhuriyet Partisi; birilerinin kurduğu Sosyalist Demokrasi Partisi; Emeğin Partisi; Özgürlük ve Dayanışma Partisi; Özgür Parti derkeen... Demokratik Halk Partisi (hani şu 3 Kasım 2002 seçimlerine sahtecilik yaparak katıldıkları için önde gelen üç mensubu hapse atılan DEHAP var ya o) de bu listede göründü.Ecevit'ler bu hikáyeyi çok dinledikleri için kenarda durdular. Yanılmıyorsak İsmail Cem ve başında bulunduğu Yeni Türkiye Partisi de pek ilgi göstermedi.Projeye göre tüm sol partiler CHP çatısı altında işbirliği yapacaklar veya o yörede seçime girmeyip belli bir partiyi destekleyerek yahut işbirliği yapılan partiye aday vererek bu amacı gerçekleştireceklerdi.Ne var ki DEHAP sorun oldu. Çünkü bu parti sahtecilik suçundan sabıkalı. İkincisi... Etnik temele dayalı politika yaptığı için kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde davası var. Nitekim bunlar her zaman ve her fırsatta ‘‘Biz Kürtler, siz Türkler’’ ayırımı yaparak söze başlarlar... Hiçbir zaman ‘‘bu ülkenin ve ulusun bütünlüğü’’nden söz etmezler. Hele bu değerlerin temelinde yatan Atatürk devrimlerini benimsemek gibi ne bir meseleleri ne de iddiaları var. Ama Karayalçın bu gerçekleri görmezden gelip, Deniz Baykal'ın yahut Yekta Güngör Özden veya Mümtaz Soysal'ın bunlarla işbirliği yapmasını bekliyor.Tamam... Beklemek iyi ama biraz da gerçekçi olmaya ihtiyaç yok mu?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!