Bu çocuklar yılda 40 bin soru çözüyorlar

Güncelleme Tarihi:

Bu çocuklar yılda 40 bin soru çözüyorlar
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2004 00:49

Test, test, test... Adaylar, sınav öncesi regl gününün değiştirilmesinden, kaygının azaltılması için zihinsel rahatlama teknikleri uygulatmaya kadar uzmanlardan farklı boyutlarda destek alıyorlar.

SS’ye hazırlanan bir adayın sadece ders çalışması yetmiyor. Yüzlerce, binlerce test çözmesi gerekiyor. Hatta çıkarılan bir ortalama onların yılda ortalama 40 bin soru çözdüklerini ortaya koyuyor. Bu zorlu maratona iki yıl boyunca hazırlandıkları göz önüne alınırsa, üniversite kapısını zorlamanın bedeli tam 80 bin sorudan geçiyor. Uzmanlar, bu sayının 100 bine çıktığını da belirtiyorlar. Fen Bilimleri Merkezi Dershanesi öğretmenleri ilginç bir araştırmaya imza atmışlar. ÖSS’nin fiziksel yükünü ortaya çıkarmaya karar vermiş ve adayların çözdüğü soru kitapçıklarını üst üste koyarak, tartmışlar. Sonuç pek şaşırtıcı değil. İki yılda adayların hafızalarına kazıdıkları sorularla dolu kitapların toplam ağırlığı 80 kiloyu bulmuş.

PROFESYONEL DESTEK İSTİYORLAR

Bu yoğun çalışmanın bedeli ağır, stresi azımsanmayacak boyutta. Kaygının üste çıktığı son günlerde jinekologdan, NLP uzmanına, psikologa kadar birçok uzman adaylara destek olma yarışında. Sınava adım adım yaklaşırken genç kızların en önemli korkularından biri olan adet görme dönemindeki halsizlik, bitkin ve dikkat dağınıklığına karşın uzmanlar, bu dönemi ilaçla ertelemeyi öneriyor. NLP uzmanları ise bazı belediyelerle işbirliği yaparak, ‘ÖSS Motivasyonları Seminerleri’ başlığında adaylara önerilerde bulunuyorlar. ÖSS tarihi yaklaştıkça heyecanı artan öğrencilerin konsantrasyon, sınav kaygısı, heyecan gibi duygularını yok etmek için NLP yöntemiyle yardımcı olan uzmanlardan biri de Adil Maviş. Öğrenci başarısını olumsuz etkileyen aşırı heyecan, güvensizlik, gerginlik, tedirginlik ve paniği en düşük düzeye getirmek amacıyla NLP uyguladıklarını söyleyen Maviş, sınavda öğrencinin ideal duyu durumuna ulaşması için çalışıyor. Hatta geçtiğimiz aylarda Ankara’da ‘ÖSS’ye Duygusal ve Zihinsel Hazırlık Programları’nın ilkini uyguladı. Maviş, uygulama ile öğrencilerin olumsuz duygulardan uzaklaştığını iddia ediyor.

Sınav sonrası mazeretler

Soruyu bildiğim halde çözümünde inanılmaz basit bir hata yapmışım

Soruyu tam okumamışım

Doğru şıkkı bulmuştum, ancak cevap kartına yanlış işaretlemişim

Bir soruya takılıp, o soruyu yapmak için 5 dakika harcadım

Sınavda yapmadığım soruların hepsini eve gelince yaptım

Midem bulandı

Sınav sırasında öksürük nöbeti tuttu, insanları rahatsız etmemek için ne yapacağım şaşırdım, panikledim

Sınav gözetmeni başucumda duruyordu, konsantrasyonum dağıldı

Sokakta top oynuyorlardı, kafamı sorulara veremedim

Sınav kaygısının fiziksel, psikolojik ve zihinsel belirtileri

Fizyololojik belirtiler

Adele spazmı, nedensiz ağlama krizleri, açlığa rağmen tokluk hissi duyma, iştahsızlık, hiçbir şeey yiyememe, ağızda tat kaybı, yaşa ve boya göre kilo fazlalığı, kalp atışlarında hızlanma ve çarpıntı, gerginlik, terleme ve titreme, dilin damağın kuruması, mide şikayetleri, bağırsak hareketlerinde değişme (ishal-kabız), baş ağrısı, huzursuzluk, uyku, kabus görme, konsantrasyon bozukluğu

Psikolojik belirtiler

Endişe, huzursuzluk, öfke, kızgınlık, korku, umutsuzluk, mahcubiyet, hayal kırıklığı, mutsuzluk, tedirginlik, sürekli ekonomik endişeler, güvensizlik, çaresizlik, aile bireylerine ve arkadaşlara karşı öfke, hayattan sıkılma, yalnız kalmaktan korkma, sorunlarını hiç kimse ile paylaşmama, her şeyi içine atıp sonra nedensiz ve anlaşılmaz şekilde patlama, aile üyelerini, kardeşleri ve arkadaşları kıskanma

Zihinsel belirtiler

Felaket yorumları içeren tüm inanç ve düşünceler (yapamayacağım, başarısız olacağım, kötü not alacağım, çevreme karşı rezil olacağım), aşırı uyanıklık hali, kendini aşırı gözleme, unutkanlık, sınav sorularını okuyup anlamada, düşünceleri organize etmede soruları cevaplamada, hatırlamada güçlük yaşama, tekrar tekrar kendisine sorulan basit bir soruyu bile yineletme, takıntılı olma

Sınavı değil, adetinizi erteleyin

Prof.Dr. Teksen Çamlıbel (Jinemed Kadın Sağlığı Merkezi Direktörü)


Kız öğrencilerin en büyük kabuslarından biri de periyod dönemlerinin sınav gününe denk gelmesidir. Birçok genç kız sırf bu nedenle sınavlarının kötü geçtiğini bile söyler. Hatta öncesinde konsantrasyonları dağılır, normal zamanından önce ya da sonra olmak üzere periyodları tam da o güne denk gelir. Uzmanlar tüm bu endişelerden kurtulmak için tıbbi yardıım almanın normal olduğunu söylüyorlar.

Kanamayı ertelemek ya da tarihi öne almak mümkün

Jinemed Kadın Sağlığı Merkezi Direktörü Prof.Dr. Teksen Çamlıbel bu konuda şunları söylüyor:

‘Bazı kızlar adet gördükleri dönemlerde kendilerini daha halsiz, bitkin ve dikkatleri dağınık hissedebilirler. Bu durumu normal karşıllamak gerekir. Ayrıca yine tıpta ‘dismenore’ adı verilen ağrılı adet görme sorunu birçok kızın en önemli dertlerinden biridir. Bazen ağrı çok şiddetli olur ve kişinin okula gitmesini beli engelleyebilir. Bu dönem sınav gününe de denk gelebilir. Sınavla adet dönemi çakışan genç kızlarda ilaç kullanılarak kanamayı öne almak ya da daha ileri bir tarihe ertelemek mümkün. Bu amaçla progestoren türü ilaçlar kullanılıyor. Bu ilaç adet gününden 4-5 gün önce alınmaya başlanıyor. Bu şekilde adet düzeni değiştirmenin genç kızın üzerinde uzun dönemde herhangi bir zararı yok. Sadece adet görülen tarih değişir, yumurtalıklar üzerinde olumsuz bir etki yapmaz.’

Cihan YEŞİLYURT

Fen Bilimleri Merkezi Dershanesi Koordinatör Rehber Öğretmeni


HEPSİ BİTECEK

Sınav öncesi rahatlamanın en iyi yolu, belki de sınav sonrasını düşünmek. 20 Haziran’dan sonra son iki yıldır yaşanan tüm stres, korkular, saatler süren ders çalışmalar, binlerce test en azından bir süreliğine unutulacak ve uzun bir yaz tatili gençleri bekleyecek. Eğer sistemli olarak çalışıldıysa, huzurları yerinde bir şekilde sınava girdilerse korkulacak hiçbir şey yok demektir. Öyle ya da böyle bitecek bu stres. Şimdi denizi, güneşi, uzun zamandır ihmal edilen sevdiklerinizi düşünme ve tadını çıkarma zamanı.

MANTIKLI OLUN

Gençlere en iyi tavsiyelerden biri de sınav gününe çok fazla odaklanmamaları yönünde. Sıradan bir gün olarak değerlendirmeleri gerek.

Olabilecek aksilikleri de böylelikle çok daha rahat karşılayıp tolare edebilirler.

Fen Bilimleri Merkezi Dershanesi Koordinatör Rehber Öğretmeni Cihan Yeşilyurt bu konuda şunları söylüyor:‘Burası Türkiye, her şey olabilir. Sınav salonunun yanında inşaat da olur, müzik yayını da. Kendine güvenen öğrenci bu kaygıların üstesinden gelir. Çok da rahatsız olursa, görevli polislerden destek ister, onlar bu rahatsızlığı yaratanları uyarırlar.’

Sınav öncesi moral

MEF Dershaneleri Rehberlik ve Araştırma Birim Müdürü Erdem Kaya, sınav kaygısını en aza düşürmek için şu önerilerde bulunuyor:

Sınavdan önce kendinize koşul koymayın. Başkalarıyla sınav üstüne konuşmayın.

Kaygı düzeyinizi düşünceler belirler. Kendinizi başarıya yönlendirin.

Heyecan gereklidir. Heyecanlandığınızda bunun doğal olduğunu, hatta heyecanın bir ölçüde gerekli olduğunu düşünün.

Zamanınızı planlamaya çalışın.

Sınavın çok yaklaştığı günlerde beklenilenin tersine daha çok ders çalışmak yerine, fizik aktivitelerini artırmakta yarar var. Yorucu olmayan yürüyüşler yapıp, kaygınızı azaltabilirsiniz.

Uykunuza özen gösterin

Beslenmenize özen gösterin
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!