Böyleydi, böyle oldu

İstanbul Zeyrek'te, harabe haline gelmiş bir tarihi yapı daha ayağa kaldırıldı. Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından onarılan yapı, bundan sonra kafaterya ve sanatçı mekanı olarak hizmet verecek.

Bizans İmparatoru İkinci Ioannes tarafından 1118 yılında yaptırılan manastır içinde yer alan, Osmanlı döneminde konak olarak kullanılan, ama son yıllarda ahıra dönüşen yapı, Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından onarıldı. Fatih Belediyesi'nin ‘‘Zeyrek Koruma ve Yaşatma Projesi’’ çerçevesinde onarılan Zeyrekhane'nin açılışını Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan ve işadamı Rahmi Koç yaptı. Yeni Zeyrekhane'de İstanbul'un panoramik manzarasının bulunduğu seyir alanı ve kafetarya bulunuyor. Seyir alanının özellikle ressamların ilgisini çekeceği belirtildi.

Açılış töreninde konuşan Rahmi Koç, projeyi ‘‘Zeyrek'e bir çivi de sen çak’’ girişimi çerçevesinde gerçekleştirdiklerini söyledi. Mostar'da yapacakları köprü için ayırdıkları kaynağı, savaş çıkınca burada kullanmaya karar verdiklerini belirten Koç, ‘‘ Çok az devletin bizim kadar tarihi hazinesi boldur. Ancak özellikle İstanbul'da eserler bakımsızlıktan, parasızlıktan, ilgisizlikten yok olup gitmiştir. Bunlar bir hazinedir, bir varlıktır. Bizi dış dünyaya tanıtan önemli eserlerdir. Bunlara sahip çıkalım, koruyalım’’ dedi. Rahmi Koç, Zeyrekhane'yi ressamlar ve el sanatlarıyla uğraşanların mekan edinmesini istedi. Rahmi Koç, yapının arsasını hibe eden Ömer Kahraman ve varislerine de teşekkür etti.

Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan da bir ülkenin zenginliğinin tarihi eserleriyle ölçülebileceğini, Rahmi Koç'un desteğinin, diğer işadamlarına örnek olması gerektiğini söyledi. Tantan, konuşmasında UNESCO ve Avrupa Birliği'nin desteğiyle sürdülüren Zeyrek, Balat ve Fener'deki tarihi evlerin restorasyonula ilgili bilgi verdi.

KOÇ KATKISI

Koç ve Tantan,Zeyrekhane'nin açılışını birlikte yaptılar. Rahmi Koç, açılışı uzaktan izleyen Zeyrekliler'i de tören alanına davet etti.

Tarih ayağa kalktı

Zeyrek Camii'nin içinde yer alan Zeyrekhane, yakın zamana kadar içler acısı bir görünümdeydi. Zamanın insanın yıkıcı etkisine yıllarca dayanmaya çalışan tarihi yapı, harabe halindeydi. Ama tarihe sahip çıkan çağdaş kentçilik anlayışı sonucu, yeniden insanlara hizmet vermeye başladı.