Bizans taktiği

Güncelleme Tarihi:

Bizans taktiği
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 1999 00:00

Haberin Devamı

ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın, ‘‘28 Şubat'ta darbeyi ben önledim’’ sözlerine dönemin sivil ve asker yetkililerinden çok sert tepki geldi. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, ‘‘Laik Cumhuriyet tehlike altındaydı. Şeriat sistemi getirilmek isteniyordu. İki kere iki dört.. Darbe önleme ile ne ilgisi var bunun? Bunlar modası geçmiş, Bizans taktikleridir’’ dedi. Emekli Orgeneral Bir, bu konuda Hürriyet'in sorularını yanıtlarken şunları söyledi: ‘‘Ben o dönemde görev yapmış bir insanım. Ve o çalışmaların, Cumhuriyet rejiminin tehlikeye girdiği sırada yürütülen çalışmaların takipçisi olan bir görevliydim. Cumhuriyet rejimi tehlikede değil miydi? Laik Cumhuriyet tehlikedeydi ve bunu herkes görüyordu. Cumhuriyetin tehlikede olduğunu, şeriatla değiştirilmek istendiğini halkımız içinde, yüreğinde hissetti. İki kere iki dört. Genelkurmay Karargahı olarak orada görev yapmış insanların sözcüsü idim. Dolayısıyla, darbe önleme sözlerinden ben de alındım.’’

YAPTIĞI KOLAYCILIK

Çevik Bir, ANAP liderinin yaklaşımını 'kolaycılık' olarak niteledi ve şöyle devam etti: ‘‘Bizim insanlarımız artık böyle kolaycılığa kaçarak, iş yapmadan ona buna böyle sataşarak bir yere gitmeyi kabul etmiyor. Burada da bu var. Ben şahsen öyle görüyorum. Bunu demogoji olarak görüyorum.’’ Herşeyin gözününde cereyan ettiğini de vurgulayan Bir, ‘‘Bunu kendisine destek temin etmek maksadıyla yapılmış bir ifade olarak görüyorum, Aksine, o zaman bu görev herkes arkasındayken yapılamadıktan sonra, böyle bir fırsat tepildikten sonra, şimdi sanki bunlar hiç olmamış, yaşanmamış gibi ortaya çıkmak, benim şahsıma da hepimize de hakaret gibi geliyor’’ dedi.

GÜYA HALKI UYUTUYOR

Emekli Orgeneral Bir, ‘‘Bakın, burada hala halkı uyutma taktiği vardır’’ dedikten sonra şunları belirtti: ‘‘Hala eski taktikler.. Modası geçmiş taktikler. Bizans'tan kalmış taktikler var burada. Bizim halkımıza ne söyleyecek? MGK var ortada. Bir kanun yapılırken, ideolojilere göre yapılmaz, ideallare ve bu ülkenin şartlarına göre yapılır. MGK dikte etmiyor ki. Herkes orada görüşlerini tek tek açıklıyor ve bir karar alınıyor. Hükümete bu görüş tavsiye ediliyor. Bu bir muhtıra gibi nasıl algılanır? Ülkenin en önemli sorunları için teşhis konuyor ve hükümete öneri yapılıyor. Meclis'te, bu karar etrafında birleşme sağlanıyor. Bunun darbe ile ilgisi nedir? Modası geçmiş manevradır bu! Bu iletişim ve etkileşim çağında, hala bu eski taktiklerle nereye varır ki?’’

Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, ‘‘Darbeyi ben önledim’’ sözlerini, modası geçmiş Bizans taktiği olarak değerlendirdi. Yılmaz'ın sözlerine alındığını belirten Bir, ‘‘Böyle ortaya çıkması hepimize hakaret gibi geliyor’’ dedi.

Denizkurdu: Yılmaz kahramanlık taslıyor

Refahyol'u deviren hareketin içinde yer alan Adalet eski Bakanı Hasan Denizkurdu da, ANAP liderinin olayı yanlış mecralara çektiğini belirterek şöyle konuştu: ‘‘Bir defa kahramanlık yapma... Daha evvel Erbakan'la kendin anlaşmadın mı? Bunun da ayrı bir hikayesi var bizlerde. O dönemde Bursa'ya uçaklar gitti, geldi. Onun müzakereleri de var, hepsi var. Onları da biliyorum. Erbakan'la koalisyonu kuruyordu. Şimdi burada diyor ki arkadaşımız; darbeyi engelledim, diyor. Darbe, Anayasaya göre suçtur. Bunlar kimse açıklayın. Savcılığa verin, yakalatalım. Böyle bir şey yoksa, çıkıp Türk halkından özür dileyin. Vallahi hayret birşey, okuyunca tüylerim diken diken oldu. Şerefimle söylüyorum, o tarihte, o stres arasında hiçbir askerden ne bir telefon, ne bir telkin almadık. Biz orada kendi vicdanımızla o hareketi yapmasaydık, Tansu Çiller de başbakandı. Hadise bu. Oysaydı ne olurdu? Hiç birşey olmazdı. Mesut Bey oldu da ne oldu yani!’’

Öyle demedim

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, ‘‘Darbeyi ben önledim’’ şeklinde bir sözcük sarfetmediğini belirterek, ‘‘Türkiye'de darbeler döneminin kesinlikle kapandığına, kesinlikle inanıyorum’’ dedi. Okul açılışları nedeniyle Rize'de bulunan Yılmaz, Çaykur Genel Müdürlüğü'nde basın toplantısı düzenledi. Yılmaz, bir büyük gazetede, ‘‘Darbeyi önledim’’ diye bir manşet atıldığını belirterek, kendisinin MKYK'daki konuşmasına atfen verilen bu sözlerin gerçek olmadığını ve böyle bir ifadenin kendi üslubuna uymayacağını söyledi. 55. Hükümet'in kuruluşunda demokrasiyi koruma amacını parti olarak önde tuttuklarını belirten Yılmaz, partilerin ancak demokrasilerde varlık sürdürebileceğini vurguladı. Yılmaz, Pakistan benzetmesi de yapmadığını açıkladı. Yılmaz, MKYK'daki konuşmasının Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgisinin bulunup bulunmadığı şeklindeki soruyu yanıtlarken, o dönemde yüklendikleri sorumluluğun, bu sorumluluğun arkasında yatan düşünceleri dile getirdiğini tekrarlayarak, şöyle konuştu: ‘‘Türkiye'de artık darbe döneminin kesinlikle kapandığına inanıyorum. Ama devletimizin vazgeçilmez ilkeleri, bu ilkelere yönelik tehditler gündeme gelirse Türkiye'de yeniden istikrarsızlar yaşanabilir. Siyasetin ortak görevi de bu tür istikrarsızlıklara yer vermemektir.’’

AÇILIŞLARA DEVAM

Yılmaz, IMF'nin deprem paralarının memur maaşı olarak ödendiği yolundaki iddialara değinirken, yapılan iki liderler zirvesinde başbakanın deprem yardım ve ödemeleri konusunda titizliğini ortaya koyduğunu belirtti. Başbakanın, bu ödemelerin bütçeden ayrı olarak yapılması ve izlenmesi konusunda titiz davrandığını kaydeden Yılmaz, deprem yardımlarının devletin cari harcamalarının içine girmeyeceğinin altını çizdi. Kızılay'ın, kayyuma devredilmesi konusunda kendilerine bir öneri gelmediğini de anlatan Yılmaz, bu kurumun olağanüstü kongresine az bir zaman kaldığını, bu nedenle hükümetlerin dışarıdan müdahalesini doğru bulmadığını söyledi. Yılmaz dün Rize'de okul açılışlarında bulundu. 1997'deki eğitim seferberliği çerçevesinde çeşitli kişi ve kurumlar tarafından yapılan okullardan altısını dün açan Yılmaz, bugün de yedi okul açılışında bulunacak. Yılmaz'ın dün açtığı okullar İbrahim Kalkavan Su Ürünleri Fakültesi ile Ali Rıza Yılmaz, Denizciler, TOBB, Zehra Usta, Çaykur İlköğretim okulları. Yılmaz bugün de Pazarköy, Taşlıdere Gazi, Vakıfbank, İshakoğlu, Ardeşen Cumhuriyet ilkokullarıyla Niyazi Çavuşoğul ve Ardeşen anaokulunu hizmete sokacak.

Hemşerilerine okul açtı

Mesut Yılmaz dün Rize'de çeşitli okul açılışlarında bulundu. 1997'deki eğitim seferberliği çerçevesinde çeşitli kişi ve kurumlar tarafından yapılan okullardan altısını dün açan Yılmaz, bugün de yedi okul açılışında bulunacak. Yılmaz, gerek açılışlar sırasında, gerekse diğer gittiği yerlerde hemşerilerinin yoğun ilgisi ve sevgisiyle karşılandı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!