Bitsin bu çile

Güncelleme Tarihi:

Bitsin bu çile
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2021 07:00

Kendisine şiddet uygulayıp fuhuşa sürüklediği iddiasıyla eşi Hasan Karabulut’u öldüren Çilem Doğan’a yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezası, Yargıtay tarafından onandı. Bu kararın ardından, Eylül 2016’da tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Doğan, bir kez daha hapse girecek.

Haberin Devamı

ADANA’da yaşayan ev kadını Çilem Doğan (30), 2013’te evlendiği 1 çocuğunun babası Hasan Karabulut’u (33), şiddet gördüğü ve kendisini fuhuşa sürüklemek istediği gerekçesiyle 8 Temmuz 2015’te tabancayla vurarak öldürdü. Tutuklanan Çilem Doğan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘tahrik ve iyi hal indirimi’ ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Çilem Doğan’ın avukatı, müvekkilinin uygun görülecek adli kontrol tedbirleriyle tahliye edilmesi için talepte bulundu. Mahkeme heyeti ise Çilem Doğan’ı 20 Haziran 2016’da 50 bin TL kefaletle tahliye etti. Dava dosyası ise Yargıtay’a gönderildi. 5 yılın ardından dün Çilem Doğan’ın 15 yıl hapis cezası, Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onandı. Verilen bu karar sonrası Doğan tekrar cezaevine girecek.

Haberin Devamı

Bitsin bu çile

‘ÇOCUĞUMU HAPSETTİLER’

Hapis cezasının onanmasının ardından konuşan Çilem Doğan, böyle bir karar beklemediğini ve büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Yıllarca şiddet gördüğünü ve kızıyla hayatta kalma mücadelesi verdiğini dile getiren Doğan, “Bu kararla aslında beni değil 8 yaşındaki kız çocuğunu hapsettiler. 8 yaşındaki kız çocuğu hem annesiz hem babasız büyüyecek. Çok üzgünüm. Adalete olan inancımı kaybettim. Mücadelemize devam edeceğiz. Bir şekilde kazanacağız” dedi.

Çilem Doğan’ın avukatlarından İsa Ayanoğlu ise alınan kararı Ceza Genel Kurulu’na taşıyıp karar düzeltme talep edeceklerini ve bu durumun adil olmadığını belirterek, kararın erkek şiddetini cesaretlendireceğini ifade etti.

‘KADIN DÜŞMANI BİR KARAR’

Çilem Doğan’ın avukatlarından Cemre Topal ise Yargıtay’ın onama kararını değerlendirirken, Hürriyet’e şunları söyledi: “Ben bu kararın kadın düşmanı bir karar olduğunu düşünüyorum. Dosyada bozmayı gerektirecek o kadar çok konu var ki. Usuli eksikleri de çok. Tanık dinlenmedi, Adli Tıp kararındaki çelişkiler giderilmedi. Yargıtay’daki duruşmada anlattık. Bu noktalardan bozulacağına inanıyorduk. Ama karar onandı. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Ben yargının husumet beslediğini düşünmeye başladım. Çilem öldürülseydi, katilinin alacağı ceza kadar ceza aldı. Biz bütün kadınlar adına olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Önce itiraz edip daha sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız.”

Haberin Devamı

‘KIZIM KADINLARA EMANET’

ADANA Kadın Platformu, Çilem Doğan’ın cezasının onanmasına tepki gösterdi. Platform, yazılı açıklamasında, “Yargıtay, eşi Hasan Karabulut’u hayatını savunmak için öldürmek zorunda kalan ve 15 yıl hapis cezası alan Çilem Doğan’ın cezasını onadı. Bu karar ile Çilem Doğan, ölmediği için cezalandırılan kadınlardan biri oldu” değerlendirmesi yaptı. Çilem Doğan da Adana Kadın Platformu’nda dün bir mektup paylaştı. Doğan’ın mektubu şöyleydi: “15 yıllık cezayı onayarak Çilem Doğan’ı hapsetmediniz. Siz 8 yaşındaki bir çocuğu ve dünyadaki bütün kadınları hapsettiniz. Erkek adaletten bir şey beklemedik, beklemiyoruz. Yine bizi yanıltmadınız. Biz kadınlar kirpiğiniz yere düşmesin diye omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Kızım, siz kadınlara emanet. Kadın mücadelesi kazanacak.”

Haberin Devamı

‘İTİRAZ EDECEĞİZ’

TÜRKİYE Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, davayı takip eden avukat arkadaşlarının Yargıtay’ın onama kararına itiraz edeceğini belirterek, “Aklın yolu galip gelecek. Bu suçun meşru müdafaa olarak değerlendirileceğine inanıyorum” dedi. TKDF Başkanı Güllü, Hürriyet’e şu değerlendirmeyi yaptı: “Geçen duruşmaya barolardan katılan arkadaşlara ‘sizin ne işiniz var duruşmada?’ diyerek, kadın dayanışmasına bile tahammül edemeyen erkek adaletin kararı yine bizi şaşırtmadı. Çilem Doğan hayatta kalmak için kendini savundu. Kadınları katledenler olmadık indirimlerle ödüllendirilirken, TCK’da kadına şiddetin tanımının olmadığı ülkemizde meşru müdafaa yapan kadınlar cezalandırılıyor. Hep adalet ve hukuka güvendik. Son zamanlarda bu güveni azaltan kararlardan olmayacağına inanarak, temyiz gerçeği ve adaleti görüp kararını verecektir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!