Bir Ekşi Sözlük yazarı anlatıyor: Neden Hugo'yu tartışıyoruz?

Güncelleme Tarihi:

Bir Ekşi Sözlük yazarı anlatıyor: Neden Hugoyu tartışıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2016 15:41

Yılların tartışması "Hugo'ya katılan yarışmacı gerçekten küfretti mi?" özellikle Ekşi Sözlük'te birkaç gündür yeniden canlandı. Söz konusu başlığa entry yağıyor. Peki neden? O yılların çocukları bugün kelli felli yetişkinler olmalarına rağmen neden işi gücü bırakıp Hugo'yla ve Tolga Abi'yle uğraşıyor? Soruyu 'hushhush' kullanıcı adlı Ekşi Sözlük yazarına sorduk. İşte cevabı:

Haberin Devamı

ekşi sözlük’te onlarca insanın hugo küfür videosunun gerçekliğine neden bu kadar taktığını, işi gücü olan insanların bunu kanıtlamak için neden mesai harcadığını, neden bu kadar gerçek olmasını istediğini anlar gibiyim. çünkü ben de onlardan biriyim.

bizim yaş grubumuz, bir geçiş jenerasyonuydu. klasik, gelenekselci çocuk yetiştirme tarzına sahip ailelerde büyüyen son nesildi belki de. teknolojinin sega’larla ve 3 disketlik oyunlarla tadına bakmış ama mahallede, sokakta top oynamaktan da geri kalmamış bir nesildi. yokluk çekmemiş ama yine de yurtdışından getirilen her şeyin hâlâ kıymetli olduğu nesildi. öğretmenlerin muzırlıklara maruz kaldığı ama henüz öğrencileri tarafından bıçaklanmadığı, saygı gördüğü nesildi. anne-babaların pazar günleri keyif çaylarını içtiği beyaz üzerine papatya desenli çay fincanlarının ve çocukların kenarındaki bordür deseninde araba sürdüğü o karışık kahverengi desenli halının her evde aynı olduğu nesildi.

Haberin Devamı

şimdilerde 30’larında, belirli bir kariyere sahip, hayatın zorluklarıyla yüzleşmiş, kimi aile kurmuş, kimi aile kurmanın, kimi çocuk sahibi olmanın, kimi yepyeni mutlu olacağı yeni bir kariyer çizmenin hayalinde, türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamını sürdüren bir nesil. her şeyin kolay göründüğü ve belki nispeten daha da kolay olduğu çocukluk günlerine sahip bir nesil. şimdilerde hamile kalmak, çocuk sahibi olmak, o çocuğa en doğru şekilde ebeveynlik yapmak gibi konularda bile çokça düşünen, barınma, açlığını giderme ve temel sağlık giderleri uğruna çoğunlukla mutsuz olduğu işlerde tüm gün dirsek çürüten, başlatması zor, yürütmesi daha zor ilişkilerde, bir nebze sevgiyi ve anne-babalarının arasındaki sadakati arayan, boşanma yüzdesinin tavan yaptığı bir neslin büyümüş çocuklarıyız. hugo, hiçbir şeyi kafaya takmadan, koşulsuz sevildiğimiz ve güvende hissettiğimiz, tek derdin annemizin salçalı ekmeği bir an evvel sürmesi ve geri sokağa koşmak olduğu günlere götürdü bizi. herkes o zamanlar olduğu halini hatırladı. içimiz ısındı. ve sanki o video çocukluğumuza dair bir şeyleri kurtaracaktı, bulunmalıydı. belki tekrar o günlerde olduğu kadar mutlu olabilme ihtimalimizdi kurtarılacak olan.

Haberin Devamı

o yüzden, lütfen tolga abi, o kaydın olduğu kaseti yavaşça yere bırak.

hugo izleyen, taso biriktiren, minik poşet içinde kolonya ve alıç kolyesi nedir bilen nesle selam olsun.

yaşadıkça umut hep var...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!