Beni tost yaptılar

Başbakan Mesut Yılmaz'ın Meclis Başkanlığı için yeni aday çıkarmak yerine Mustafa Kalemli'de ısrar etmesi parti içinde, ‘‘Başkanlığın CHP'ye verilmesine razıydı’’ yorumlarına neden oldu. Kalemli'nin ise kendi ismi dışında bazı pazarlıklar yapıldığı iddialarından rahatsız olduğu ve ‘‘Çetin için beni tost yaptı’’ diyerek Genel Başkanı Yılmaz'a karşı buruk bir havada olduğu öğrenildi. ANAP'ın muhalefetteyken aldığı Meclis Başkanlığı'nı, iktidarda kaybetmesi parti içinde çalkantılara neden oldu. Milletvekilleri Yılmaz'ın, Kalemli yerine yeni bir isimle yarışa katılmadığı ve seçim sürecinde daha aktif olarak ANAP'ın adayının kazanması için çalışmadığı yönünde eleştirmeye başladılar. Milletvekilleri kulislerde, ‘‘Yılmaz ile Baykal arasında gizli bir anlaşma mı vardı?’’ sorusunu gündeme getirdiler. Yılmaz bu konuda kendisine yöneltilen sorulara kaçamak yanıt vermeyi tercih ederken, ‘‘Birbirimize telkinimiz olmadı. Gelişmelere bağlı olarak birbirimizin adayına destek vermeyi gündeme getirmiştik’’ dedi. Yılmaz'ın seçimlerden önce Hürriyet'e verdiği demeçte, ‘‘Hikmet Çetin veya ANAP'ın adayı kazanır’’ diyerek, önceliği CHP'ye verdiği iddiaları da kulislerde örnek olarak gösterilmeye başlandı. Yılmaz'ın seçimlerden önce kurmaylarıyla yaptığı toplantıda, ‘‘Başkanlığı kaybetmemiz dünyanın sonu olmaz’’ dediği öğrenildi. Yılmaz'ın kurmayları ise iddialara karşı, ‘‘Başbakan son turlara kadar, Kalemli için çalıştı. Kalemli başkanlık için bu kadar istekliyken, başka ne yapabilirdi? Ancak sonuçlara bağlı olarak RP veya DYP yerine CHP'yi tercih etti. Hükümetin geleceği açısından en doğru seçim buydu’’ savunmasını yaptılar.

Kalemli'nin önceki akşam ve dün bazı milletvekili arkadaşları ile yaptığı görüşmelerde, ‘‘tost oldum’’ dediği öğrenildi. Kalemli, bu görüşmelerinde sitemini şöyle dile getirdi: ‘‘İki ay önce Mesut beye gittim ve bugün geleceğimiz noktayı kendisine aktardım. Daha sonra Grup Başkanvekili Ülkü Güney ile birlikte bir daha görüştük. ‘Eğer benim seçilmemde bir güçlük görüyorsanız ben çekileyim ve sizin önünüzü de açayım' dedim. Ama benim olmamda ısrar etti. Ardından gruba hakim olamadık. Geçen hafta Strasbourg dönüşünde Hürriyet'e, ‘Ya Hikmet Çetin kazanır veya bizden birisi' diye demeç verdi. Ardından Bülent Ecevit, seçime bir gün kala ‘Çetin bize ters gelmez' demecini verdi. Sanki aralarında bir sözleşme var gibi. Benim kaybetmem, Çetin'in kazanması için ne gerekiyorsa yapıldı. Sonuç da böyle oldu. Tam anlamıyla tost oldum. Hatta daha ilerisi.’’