Belgeler nasıl sızdı?

Güncelleme Tarihi:

Belgeler nasıl sızdı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 1997 00:00

Haberin Devamı

İddianamede, Onbaşı Kadir Sarmusak'ın, Albay Eser Şahan'ın, ‘işlerin yoğunluğu nedeniyle uygun görmesi’ üzerine ilave bir güvenlik soruşturması yapılmadan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarata Karşı Koyma Şubesi'nde kaldığı ve şube görevlisi gibi çalıştığı vurgulandı. Sarmusak'ın, Orakoğlu'nun 12 Mart 1997 tarihinde İstihbarat Daire Başkanlığı'na atanması üzerine de Şahan'dan izin alarak kendisiyle görüştüğü belirtildi. İstihbarat Dairesi'nde Orakoğlu'na yaptığı iki ziyarette ordudun ihtilal yapması hakkında konuştukları, Orakoğlu'nun, ‘Bu konuda elde edeceği bilgi ve belgeleri aktarmasının iyi olacağını, kendisi lehine sonuç doğuracağını’ söylediği aynı şekilde şube müdürü Mehmet Tomruk'un da, ‘‘Bugünlerde ihtilal olacağına dair laflar dolaşıyor, bu tür duyumlar aldığında bana ileteceğini ümit ederim’’ dediği kaydedildi. Bunun üzerine Sarmusak'ın, Mayıs ayı başından itibaren İKK Şube'den gizlice aldığı belgeleri Emniyet İstihbarat Dairesi'ne gönderdiği belirtildi. Sarmusak'ın sızdırdığı belgelerle ilgili ise şöyle denildi:

Beykoz'da inşa edilen Fetih Külliyesi'ne ilişkin ana ast komutanlıklara yazılan bir belgeyi bilgisayar dergisine koyarak, izne çıktığı sırada açık kimliği tespit edilemeyen Mahmut isimli başkomisere teslim edilmek üzere yine açık kimliği tespit edilemeyen Mustafa adlı polis memuru arkadaşına verdi.

Gizli üç adet mesajı ve astsubay Tayfun Baş tarafından masa üzerinde unutulan Batı Çalışma Grubu'nun faaliyetlerine ilişkin ana ast birliklere gönderilen yazının imzasız taslak çalışması mahiyetindeki bilgisayar çıktısını alarak, dışarı çıktığında arkadaşı polis memuru Uğur Kocaefe'ye vererek, başkomiser Mahmut'a iletti.

12 yıl hapisleri isteniyor

Bülent Orakoğlu ve Kadir Sarmusak, TCK'nın 132/1 maddesindeki ‘Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri sızdırma’ ve ceza artırımı maddeleri uyarınca 12'şer yıl ağır hapisle yargılanıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürü Mehmet Tomruk ile yine aynı yerde görevli Polis Memuru Uğur Kocaefe'nin ise TCK'nın 132'nci maddesine göre suça iştirakten 8'er yıl ağır hapisleri isteniyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı Kıdemli Albay Eser Şahan ile aynı dairede görevli Astsubay Tayfun Baş ise TCK'nın ‘görevi ihmal’ fiilini düzenleyen 230/1'inci maddesinden birer yıla kadar hapisle yargılanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!