Güncelleme Tarihi:

Son yıllarda internet üzerinden yasa dışı içerik sunan uygulamaların sayısında büyük bir artış yaşanıyor. Özellikle ücretli dizi, film ve spor yayınlarını bedava izlettiklerini iddia eden bu uygulamalar, yalnızca telif haklarını ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıların kişisel verilerini ve banka hesaplarını da ciddi tehlikeye atıyor.
14 MİLYON 714 BİN 354 LİRALIK VURGUN!
İstanbul merkezli olarak başlatılan ve 21 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen büyük bir operasyon, bu tarz uygulamaların arkasındaki karanlık yüzü bir kez daha gözler önüne serdi.
Telefonlarına bu tür bir uygulamayı indiren onlarca kişinin banka hesaplarının ele geçirildiği, gece saatlerinde internet bankacılığına izinsiz erişim sağlanarak toplamda 14 milyon 714 bin 354 lira çalındığı belirlendi. Siber suçlarla mücadele kapsamında yürütülen soruşturmada, 75 şüpheli tespit edilirken, aralarında halen cezaevinde olanlar ve yurt dışında bulunanların da olduğu öğrenildi.
Ayrıca bu noktada birçok kişinin aklına “Bankaların şüpheli işlem takibi yok mu?” sorusu da geliyor.
Konuyu Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık’a danıştığımda, “Zararlı yazılımlar tek bir uygulamanın kurulmasıyla bile cihazın derinliklerine erişebiliyor. Örneğin kullanıcı sadece bir “TV izleme uygulaması” indirdiğini sanıyor ama uygulama kurulum esnasında SMS erişimi, bildirimleri okuma veya dosya erişimi gibi izinler istiyor. Kullanıcı bu izinleri onayladığında, aslında uygulama bankadan gelen SMS onay kodlarını da görebiliyor. Bu noktada kullanıcı hiçbir işlem yapmasa bile zararlı yazılım arka planda bu bilgileri toplayıp saldırgana gönderiyor. Yani tehlike, sadece indirilen dosyanın içinde gizli…” ifadelerini kullandı.
KAMUYA AÇIK WI-FI BAĞLANTILARINDA ÇOK DİKKATLİ OLUNMALI
Dijital dolandırıcılık vakalarının artmasının ardından Prof. Dr. Ali Murat Kırık, kamuya açık Wi-Fi ağlarının bu tür saldırıları kolaylaştırdığına da dikkat çekti.
Prof. Dr. Kırık, “Örneğin bir kafede ücretsiz Wi-Fi’a bağlandığınızda, ağ sahibi ya da oradaki saldırgan veri trafiğinizi izleyebilir” dedi. Şifrelenmemiş bağlantılarda zararlı yazılım sunucularına veri göndermenin çok daha kolay hale geldiğini belirten Prof. Dr. Kırık, “Bu durum kullanıcıların farkında olmadan bankacılık bilgileri ve doğrulama kodlarının başkalarının eline geçmesine yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.
Güvenliği artırmak için bankacılık işlemlerinin mümkün olduğunca mobil veri üzerinden yapılmasının tavsiye edildiğini vurguladı.
IP-TV UYGULAMALARI DA TEHLİKELİ Mİ?
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, IP-TV uygulamalarına ilişkin de önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Kırık, “Birçok kullanıcı ‘Ücret ödüyorum, o zaman resmi bir hizmettir’ diye düşünüyor ancak durum böyle değil” dedi.
Çoğu IP-TV hizmetinin korsan yayın yaptığını ve arkasında kayıtlı, denetlenen bir şirket bulunmadığını vurgulayan Prof. Dr. Kırık, “Kullanıcılar uygulamaya para ödeseler bile aslında kiminle muhatap olduklarını bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, bu uygulamaların ücretli olmasına rağmen cihazdan bilgi toplayabileceğini veya kişisel verileri üçüncü taraflara satabileceğini belirten Kırık, “Ücret ödemek güvenliği garanti etmiyor” diye ekledi.
Cihazları bu tür tehlikelerden korumanın en etkili yolu, yalnızca resmi uygulama mağazalarından yazılım indirmek ve kurulum sırasında verilen izinleri dikkatle incelemektir. Bankacılık işlemleri yapılırken kamuya açık Wi-Fi yerine mobil veri ya da güvenilir, şifreli ağların tercih edilmesi gerekir. Ayrıca telefon ve tabletlerde güncel antivirüs yazılımlarının bulunması, işletim sisteminin düzenli güncellenmesi ve bilinmeyen kaynaklardan gelen linklere tıklanmaması önemlidir. Kullanıcılar, “ücretsiz içerik” ya da “alternatif sürüm” gibi cazip görünen ama güvenilirliği belirsiz uygulamalardan uzak durmalı, cihazlarını yalnızca ihtiyaç duydukları güvenilir programlarla sınırlı tutmalıdır.
Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık

