Bebekken HIV'li kan verilen Yiğit O. ilk kez konuştu

Güncelleme Tarihi:

Bebekken HIVli kan verilen Yiğit O. ilk kez konuştu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2015 09:47

Henüz 30 günlük bebekken Kızılay'da verilen HIV'li kan nedeniyle hayatı kâbusa dönen Yiğit O. bugün artık 19 yaşında. Yiğit, “Keşke o kan verilmeseydi. O zaman her şey bambaşka olurdu. Asla âşık olmayacağım. Bir çocuğum olmasını isterdim” dedi

Haberin Devamı

Henüz bebekken Kızılay’dan verilen kan yüzünden HIV virüsü kapan 19 yaşındaki Yiğit O. suskunluğunu ‘Benden Öyküler’ isimli kitabıyla bozacak. Yiğit O. yıllardır verdiği mücadeleyi, yalnızlığa mahkûm edilişini ve hayallerini ilk kez anlattı.

SIK SIK KAN BAĞIŞI YAPAN BİRİSİ OLDUĞU İÇİN TAHLİLE GEREK DUYMAMIŞLAR
1996’da erken doğumla dünyaya geldiğini ve kuvözdeki 30. gününde trombosit ihtiyacı için Kızılay’dan HIV’li kan verildiğini belirten Yiğit O., “Trombositini aldıkları kişi Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne sık sık kan bağışı yapan biri olduğundan Kızılay tahlil yapmaya gerek görmemiş. Hayata gelişimin 30. gününde bana o kanın verilmemesini isterdim. Belki o zaman her şey bambaşka olurdu. İnsanlara bu kadar kırılmaz, bu kadar yalnız kalmazdım” dedi.

AİHM 378 BİN EURO TAZMİNATA HÜKMETMİŞTİ
HIV pozitif olduğu anlaşılınca anne ve babasının Kızılay’a açtıkları davayı 1997’de kazandıklarını, Sağlık Bakanlığı’na açılan davanın ise kendisi 15 yaşına geldiğinde sonuçlandığını söyleyen Yiğit O., “2011’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 378 bin Euro tazminat belirleyip tedavimin ömür boyu devlet tarafından bedava sağlanmasına hükmetti. Ama yaşananların bende bıraktığı yarayı tedavi etmek ne yazık ki bu kadar kolay olmadı. Tedavim hâlâ da devam ediyor” dedi. Ege Üniversitesi öncülüğünde diğer HIV pozitif kişilerle buluştuklarını belirten Yiğit O., psikolojik destek aldığını, kendisine sürekli yardımcı olan yaşam koçu olduğunu ifade etti.

İNSANLARDAN KAÇIYORUM’
“Yaşadıklarıma insanların verdikleri tepkiler HIV pozitif olmaktan çok daha zordu” diyen Yiğit O. şöyle devam etti: “HIV’le yaşayabileceğimi kabullendim. Bende asıl travmayı insanlar yarattı. Okul yıllarımda hep dışlandım. Kimse benimle arkadaşlık etmek istemedi. Bana her an onlara hastalık bulaştırabilecek biri gözüyle baktılar. Bir türlü onlara kendimi anlatamadım ve küstüm. Artık ben de kimseyi istemiyorum. İnsanlardan kaçıyorum.”

LİSEDE HİÇ ARKADAŞIM OLMADI
Habertürk'ten Melis Apaydın İde'nin haberine göre, ilkokula başladığında basında çıkan haberlerden dolayı herkesin kendisini tanıdığını belirten Yiğit, “Arkadaşlarımın velileri beni okuldan göndermek için imza topladılar. Çocuklarını okula yollamayanlar bile oldu. Hastalığımın yan yana durarak bulaşacağını zannediyorlardı. Öyle olmadığını anlamadılar. Bu yüzden okul değiştirmek zorunda kaldım. Lise yıllarında dışlama daha da acımasızlaştı. Hiç arkadaşım olmadı. Liseyi yeni bitirdim. Fakat üniversiteye gitmekten korkuyorum. Yine aynı şeyleri yaşayacak olmak beni korkutuyor. Tüm bunlara rağmen en büyük hayalim gazeteci olmak” dedi.

İNCİR REÇELİ'Nİ İZLEDİKTEN SONRA ASLA AŞIK OLMAYACAĞIM
HIV pozitif birinin aşk hikâyesini anlatan ‘İncir Reçeli’ filmini izledikten sonra âşık olmakla ilgili çok düşündüğünü belirten Yiğit O., “Asla âşık olmayacağım. Çünkü üzüleceğimi, kırılacağımı biliyorum. Belki bir gün yurtdışına gidip beni bilmeyen, tanımayan, olduğum gibi kabullenen biriyle tanışırım. Bir çocuğum olmasını isterdim” dedi.

‘KİTABIMLA YANIT VERECEĞİM’
Hayatını anlatan bir kitap yazmaya başladığını belirten Yiğit O., “İsmi ‘Benden Öyküler’ olacak. Uzun zamandır günlük olarak notlar alıyorum. Bunları derleyip toparlamayı planlıyorum. Henüz başlangıç aşamasındayım. Beni yaralayanların hepsine bu kitapla yanıt vereceğim. Kitabımın ilk cümlesi; ‘Beni anlayın’ olacak” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!