Baykal: Van Rektör’ünü gördüm

Güncelleme Tarihi:

Baykal: Van Rektör’ünü gördüm
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2005 15:25

Van Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ı hastanedeki odasında ziyaret ettik. Tutukluluğundan sonra gazetecilerin Rektör’ü ilk görüşüydü bu. Deniz Baykal’la birlikte kapısında bekleyen jandarma çavuşu, önce bizim odasına girmemize izin vermek istemedi, ‘Savcı izin vermiyor’ dedi ama İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen telefonla savcıyı arayıp ısrar edince izin çıktı.

AĞLAMIŞTI...

Odaya girdiğimizde Prof. Aşkın’ın gözleri kıpkırmızıydı. Deniz Baykal ise Aşkın’ın yanında ayakta duruyordu. Aşkın belli ki ağlamıştı. Bizleri görünce daha fazla duygulandı. Yeniden ağlamamak için kendisini zor tuttuğu her halinden belliydi. Çok zayıflamış, adeta küçülmüş gibiydi. Elini sıkıp ‘Geçmiş olsun’ dediğim zaman daha fazla heyecanlandığını hissettim. Deniz Baykal bunu görüp, ‘Türkiye için güçlüsünüz hocam’ diye omzuna dokundu.

FOTOĞRAFI SİLDİ

Bu arada içeri giren İsmail Küçükkaya cebindeki küçük dijital makineyi çıkarıp bir kare deklanşöre bastı. O anda
/images/100/0x0/55eb1fbaf018fbb8f8acba5b
hemen arkamızda olan jandarma çavuşu Küçükkaya’nın kolundan tutup dışarıya çıkardı ve makineye el koydu. ‘Buradan kesinlikle çıkamazsınız. Savcının kesin talimatı var. Fotoğrafa izin vermiyoruz’ dedi ve kapının önünde fotoğrafları tek tek kontrol ederek Yücel Aşkın’ın hastane odasındaki tek fotoğrafını buldu ve sildi.

Yücel Aşkın’ın odasında ancak birkaç dakika kalabildik. Deniz Baykal ise biraz konuşma şansı bulmuştu. Baykal, daha sonra bize Aşkın’la arasında geçen görüşmeyi şöyle anlattı:

MİLYONLAR SİZİNLE

‘Aşkına şöyle dedim: ‘Sizinle dayanışma içinde olan milyonlarca vatandaş için geliyorum. Sizi herkes büyük bir sevgiyle ve ilgiyle takdir ediyor. Türkiye için güçlüsünüz. Çekilen acılar en kısa zamanda sona erecektir’. Bu sözlerim onu çok duygulandırdı. Gözleri doldu ve bana şu karşılığı verdi: ‘İnsanlar bana mektuplar gönderiyorlar. Ben de onlara ‘Niye beni destekliyorsunuz. Ben hortumcu olabilirim’ diyorum, ama onlar da bana ‘Biz sizi çok iyi biliyoruz’ diye cevap veriyorlar.’

BU BİR ZULÜM

56 gündür tutuklu bulunan Yücel Aşkın’ın odasından çıkıp hastaneden ayrılırken koridor boyunca yanımıza yaklaşanlar ‘Bu bir zulüm. Artık yeter’ diyorlardı. Ayrılmadan önce Aşkın’ın doktoru Kardiyolog Doç. Dr. Niyazi Güler’le de konuştuk. Prof. Aşkın’ın kalbine cumartesi stent takılacağını anlattı. Güler, Aşkın’ın hastaneye ilk getirildiği anı, ‘Psikolojik durumu o zaman çok kötüydü. Başparmağı ağzındaydı. İlaç vermiyorduk ama 20 saat uyuyordu. Ritim bozuklukları da vardı. Şu anda daha iyi’ diye anlatırken üzgün görünüyordu.

Aşkın, 14 Aralık’taki duruşmasına gitmek istiyor. Dayanabilecek mi, doktorlar bir şey söyleyemiyor.

Adalete güveniyoruz

Baykal, hasteneden ayrıldıktan sonra YYÜ kampusune giderek, burada Rektör Aşkın’ın eşi Oya Aşkın’ı evinde ziyaret etti. Oya Aşkın, Baykal’a çay ve kuru pasta ikram etti. Aşkın, ‘Adalete ve hukuka güveniyoruz, adalet en doğru kararı verecektir’ dedi. Baykal, ‘Bizim vicdani sorumluluğumuz var, bu sorumluluğu herkes yerine getirmelidir. Biz bunu yerine getiriyoruz’ karşılığını verdi.

Türkiye’nin sahibiyiz

CHP Lideri Deniz Baykal, Şemdinli İlçesi’ndeki incelemeleri sırasında uzun namlulu silahlar taşıyan polisler tarafından sıkı bir şekilde korundu. Baykal, patlamanın olduğu Umut Kitabevi’nde inceleme yaptı. Belediye Başkanı Hurşit Tekin Baykal’a olayı anlattı. Baykal Şemdinli’de halka yaptığı konuşmada,’Bu memleket hepimizindir. Ayrımcılık yok, dışlayıcılık yok, birbirimizi yok saymak, inkar etmek yok. Hepimiz birlikte tüm Türkiye’nin sahibiyiz’ dedi. Baykal, Hakkari’deyse son ziyaretini Vali Ayhan Nasuhbeyoğlu’na yaptı. Nasuhbeyoğlu, olayların üzücü olduğunu ve Hakkari halkının yaşanan olayları tasvip etmediğini belirterek, Baykal’a kentin sorunlarını içeren 24 sayfalık bir rapor sundu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!